17 Aralık 2014 Çarşamba

PART : 100 numara

3. sezon devam eden dizi filmin, artık sıkıcı kahramanına dönüşmüştü genç kız... oyunculuğu, ona verilen rol nedeniyle aptal hallere dönüşmüş ,seyircinin tepkisi şöyle dursun ''aammannn salak bu kız'' yorumlarıyla seyredilmez hale gelmişti. senaryoda değişiklik şarttı ... yönetmene gitti... soluksuz başladı anlatmaya...
- sizinle fikrimi paylaşmak istiyorum zira ben çok sıkıldım. kontrat devam ettiğinden mecburum fakat bu ilişkide bir acayiplik var.. aşk olarak başlayan ve  konu itibari ile bir kızın iyi niyetini işleyen bu hikaye ,enayiliğe dönüşmüş ve seyirciye mesaj veremeyen hale gelmiştir... kendisine yapılan bunca adapsızlığa, kötülüğe, küçük düşürülmeye,duygusal işkenceye rağmen , birinin ,diğerine hala merhamet ve iyilikle yaklaşması sakıncalı bir hal almıştır... düşünsenize, yıllar önce başlayan  ve hep bir kaç kişilik yaşanan bir aşk var ortada... hep eski sevgililer, yeni edinilenler, yalan entrika, sosyal medya hovardalıkları ,onur kırmalar ,kızın bunları fark etmesi ve fark ettiği halde ,sevgi sandığı duygular içerisinde ,kendisini, yine kendisinden gelen iyi niyetlerle kandırıp ,o hale devam etmesi... karşı tarafta alışkanlığa dönüşen ,ahlak dışı,pişkin hallerin verdiği ızdıraplarla, ideallerini göremez, kendi değerini biçemez oluşunu, işlenmiş bir hikaye kabul edebiliriz ilk sezonda.. herkes tarafından , her haliyle(düşünce, kılık kıyafet, adap,saygı,sadakat, davranış ) güzel  bir kızın, duygu boşluğunda edindiği, borderline bir kişilikle cebelleşme hali... ona haddini bildirmeden , eline geçen bütün imkanları sevgiye dönüştürerek , öfkesini ,merhamete dönüştüren, bu diaolog ve durum yüzünden manikleşen bir kız.... neyse ki sezonun sonunda aklını başına almış, kendisini toparlamış ve vazgeçmişti...
2. sezon da ayrılmışlar, kız kendi yolunu çizmiş, öbürü layık olduğu ,anlamsız ilişkilerle ,anlamsız da değil, ondan öbürüne , bedende biçimsel ,duyguda sıradan,derin boşlukları,söylediği ,hissettiği ve yaptıkları birbiriyle bağdaşmayan ,kendine sadakat ve saygıdan uzak rezillikleriyle devam etti hayatına... kıza inkar ettiği herşey gün yüzüne çıktı....  facebookta,kızı engelleyip,  online pencereden  görüşüp ,kız farkettiğinde şirretce ,daha da acı vererek  ''olmaz öyle şey sen uyduruyorsun'' dediği, demekle de kalmayıp , mahalleye karşı ,böğürerek,duyurarak 'siktir gittt defolll'' şekliyle kovmuştu kızı.. , msn de biriktirdiği ve gözetlediği eski sevgilileri, iş yerini daha eğlenceli hale getirmek için yavşak yavşak davranıp ,ilgi çekmek adına biriktirip,  hayatına musallat ettiği diğerleri,,, bir ayıcıktan farksız diğerini kızın gözüne sokarcasına , yanına gidip fotoğraflaması, bir gün evde otururlarken ,yol geçen hanına çevirdiği evinde, erkek arkadaşıyla gelmiş ve ona kur yapan, neredeyse köpeklere vermemişliği kalan  diğerini ,sonrasında kız arkadaşım bu benim deyip meydanlara çıkarması, facebookunda bir şarkı paylaşsa en az 10 kişinin üzerine alındığı, kancıklıklarıyla geçti gitti 2.sezonda 2 sene daha.... kız yalnızdı,, yalnızdı derken kendi çevresinde, kendi öz sevgileriyle, karşısındakine değil , kendine ve duygularına duyduğu inanç ve saygıdan dolayı kendisiyle geçirdi bu ayrılık sürecini... kız duygularını yoğun yaşayanlardandı... hemen diğerlerine adapte olmakla , kendine inancını kaybedebilirdi... zaten bu çocuk ona değersizliği ve pervasızlığı dibine kadar yaşatmamış mıydı.... olanca mahçupluğu ve utancıyla, kime ne söyleyeceğini bilemez hale gelmemişmiydi..??  bu durumu sebeplendirmeye , kendisinde oluşturduğu psikolojiyi anlamaya ve çözmeye çalışmamış mıydı.... e o zaman bu 3. sezon da neydi böyle????
insanlar yıllar sonra karşılaşabilirlerdi...oturup sohbet edebilirler, geçmişi de yad edebilirlerdi... şimdiiiiiii,,,, dedi kız.......
- bana niye hala iyi olma , iyi de kalma, iyi düşünme rolü veriyorsunuz....bu orospu çocuğuna haddini bildirmek , bir ders vermek gerekmez mi?? senaryoda ona verdiğiniz ders, tüm bu kötülüklerden sonra ,illet hastalıklarla boğuşturmak oldu, derken işini kaybetti,, kimse artık ona inanmaz , iplemez ve acımaz hale geldi... tüm iyi niyetler ,kıza yaptıklarına istinaden hayatından çıkarıldı... sevgisiz bırakıldı... kızla beraberken ,ona gelen bereket, elinden geri alındı... ama bu çocuk ders almadı.... hiç birşeyin ilahi takdir olduğunu farketmeyecek... kendisiyle yüzleşemeyecek kadar korkak bir hain o.... bu son karşılaşmadan sonra kızın , hala yanında olması, hastalıklarda,ölümlerde,işsizliğinde bir yere kadar doğru diyelim... ama kız oradayken,  bu çocuğa  hala '' ben seni seviyorum, senin tenin , senin kokun, senin sevgin '' gibi cümleler kurdurmanız doğru mu?? bu çocuk bunları söylüyor ve evden çıktığında, geçmişte kızı üzdüğü aynı paçozlarla görüşüyor.... insan değerlisini facebookta, twitterda, whatsappta engelleyip, diğerleriyle iletişim halinde olursa, kız her daim ve bütün içtenliğiyle onun yanındayken ,bencilliği ve adiliğinden vazgeçmemiş bu çocuğa ,aslında inanmak ve derslerini aldığını bilmek umuduyla ,iyi niyetliyse, seyirci kızı yolda görse akıl verir... o sebeple bu sezon ,bu senaryoda, çok can alıcı, ibretlik bir ders olmalıdır..... seven bir yüreğin salak olmadığını, küçük düşürülmemesi gerektiğini,bundan sonra hele onun varlığına ve maneviyatına ihtiyaç varsa ve bu it bunu istiyorsa, hareket biçimini değiştirmesi gerektiği vurgulanmalıdır...bu ibnece ve sinsice hareketlerine bir son verilmeli ,kız ise buna inandığında ,iyi niyetine devam etmelidir...!!!! kız hem bunu diğerleriyle yollarda sarmaş dolaş görecek, hem buna inanıp sevecek.... bu mümkün mü??? kızınız olsa böyle mi davransın istersiniz?? ağlatıp, can yakmaktan, rezil etmekten başka bir meziyeti olmayan bu çocuğu, senaryoda niye destekliyoruz ki biz...!!! ne hali varsa görsün, kıvranarak ölsün.... acıyanlar olsun ona..... acınası olsun... sevgiye değer vermeyen, sevgiyi ,hürmeti, alakayı  ezen bu sadiste acı bir ders gerek...  bu çocuk tüm iyiliklerine rağmen yolda görse kıza selam vermiyor,,, ailesinin yanında görmezden gelip, diğerleriyle de ''o da kimmiş , benim için sıradan, şimdi yanımda bu var'' dercesine eziyor.... sonra twitter a bir mesaj atıyor ki aman amannnnn nasıl özlemiş nasılda aslında sadece o kız varmışmış gibi.... kıza yazık değil mi... bu seyircinin de kızında bir ödüle ve inandığımız ilahi adalete ihtiyacı doğmadı mı?? bunun vakti gelipte geçmedi mi??
yani ben artık rol gereği de olsa ,bu duygunun içerisine giremez oldum.... doğru örnek değil... bu böyle değil.... bir ders vardır... ya alınır,öğrenilir, ya da tekrara kalır...böyle psikopatların, söylediği ile yaptığı benzeşmeyen yalancıların, senaryo gereği bile olsa, sevgilerle ve iyi düşünerek ödüllendirilmesine karşıyım.... sezon ortasındayız... ve artık bu çocuğun aynı kendisi gibi olan ,kendisini, vahşetini, şiddetini saklayan, iyi görünümlü, bir şerefsizle yaptıklarını yaşaması,, kızında ,işiyle gücüyle, ve bu güçlü, iradeli, sabırlı ve şefkat dolu sevgisiyle, ne istediğini bilen ve buna değer veren diğeriyle olması gerekiyor.... nefes alış verişler yer değiştirmeli,, kızın nefes alma, çocuğun nefes tüketme zamanları.....
anlatabildiğimi umuyorum yönetmenim... lütfen senaryoyu yazanlarla benim için görüşün...bu kısır döngüde, git gide koyulaşan bu hastalığa bir son verelim ekip olarak...

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

28 Kasım 2014 Cuma

DELİ KİME DENİR, DELİ DELİ KÜPELİ KİMDİR :))

yıllardır tebessümle karşılamışımdır, çatlak, deli kız gibi tanımlanmamı... sonrasında düşündüm,, beni deli gösteren neydi?? başka bir deyişle, onların deli anlayışı neyi kapsıyordu?? özgürlüğüm mü deli gözüküyordu,,,, kendi kararlarımı veriyor olmam mı, onların ilgilenmediği herhangi bir konuyu konuşmam  ve araştırıyor olmam mı, beklentisiz iyiliklerin içerisinde,  kötülük görsem de iyilikte kalmayı ısrarla seçmem mi.. ''ben bitki değil hayata insan yetiştiriyorum'' cümlesini 15 yıl önce kurup, kendisinden sorumlu, kararlarını verebilen, bana bağımlılıkları olmaksızın ,her türlü ihtiyaçlarını, yalnız başlarına kalma durumunda giderebilen, objektif bakabilen , babasız iki kız çocuğu yetiştirdiğimden mi,, her türlü hayat şartlarında, kimseye tenezzül etmeden, ara, sapa ve basit yolları seçmeden , mücadeleme devam kabiliyetimden mi... bana sorun paylaşmaya gelenleri, önce başka konular üzerinden konuşup, negatif enerjisinden, sıfır noktasına çektikten sonra , üzerine koymaya yönelik hayat felsefemden mi?? benim ve çevremdekilerin, cinsiyetsiz bir biçimde, yardımlaşarak ,güçlü hissetmelerini, bu karşılaşmalardan ,işbirliği ile başarı elde etme yönünü tetiklediğim ve bunu hiç karşılıksız yapabildiğim için mi,, karşıma çıkan hiç bir insanı , maddi anlamda, beklentili ve bir şey isteyerek sevmediğim, olduğu gibi bağrıma bastığım için mi... daha önce de söylediğim, sevgimin diğerleri gibi beslendikce artmadığı , 100 den başladığı için mi...  sadece kalbimin, düşüncemin, ruhumun ,bütün için iyi olduğunu hissettiğim andan beri, iyi kalmayı becerebildiğim, kin ,intikam ve ''gösteririm ben sana''  duygularından yoksun , iyi de kalmayı , gücümü , itibarımı ve yaptırımlarımı kötüye kullanmadığım için mi... kahkaya atmayı, şen durmayı, becerdiğim ve herkese de bunu becertebildiğim içinmi,, huzurlu enerjime,insan katabilip, diğerlerini de huzurda bırakabildiğim için mi... gündüzün stresini geceye taşımamayı, kendimize ayırdığımız vakitlerde kasvet olmaması gerektiğini, neşe ve bilgi, yorum alışverişiyle sohbetler kurabildiğim ,güzel anılı gecelerim olduğu için mi.. fikirlerimi açıkca söyleyebildiğim, duygularımı , günümü, yalansız dolansız ,kamuya açık olanca gerçekliğiyle yaşayabildiğim için mi,,, erkekleri penis boyuyla değerlendirmediğim ,benide onlara vajina olarak göstermediğim ve bu kardeşlik bağını kurabildiğim için mi.... içinde ahlak dışı düşünenleri, kendi varoluşlarında ve döngülerinde bırakabildiğim için mi...????????

o zaman ben herkesi bu deliliğe, yakışır bir biçimde davet ediyorum :) duygu düşünce davranışlarında birbiriyle çelişmeyecek doğruluk ve güzellikte olan her deliyi de çokkk seviyorum :)

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN :)

20 Kasım 2014 Perşembe

İKİNCİ DE(bile) OLAMAYAN SONRAKİ KADINLAR ..:)

insanın, sosyal hayatında tanımış olsa, aslında, çok sevecek olabilmesine karşın, aklında ki adamın yanında veya altında duyduktan sonra ki kadına bakış açısı niye öfkedir...? bu öfkenin yönü ve hedefi doğru mudur..?? hiç tanımadığınız ya da tanımış olsanız çok seveceğiniz bir insana , ilk kadın olarak siz..!! paylaşıyor olmaktan dolayı, öfke duymadığınız halde,.. hele bir de O'nun size öfke beslemesini nasıl algılarsınız?? alışkanlığından olduğu halde, kızmayan  siz ..!, ve size öfke duyan, şu an sizinkinin yanında olan,, hiç bir dialoğunuz olmamışken... hiç aynı ortamda denk gelmemişken , onun kim olduğuna, ne yaptığına, yaşam amacının ne olduğuna dair bir fikriniz yokken... olmadığından dolayı da , onun hakkında iyi ya da kötü hiç bir cümle kurmamışken... nasıl olur da bir şahıs, sizin, o ay ve yılda ki, tüm acılı duygularınızda, (aklınızda ki kişiye, partner olması sebebiyle) ,baş roldeyken,, üstüne üstlük bir de size öfke duysun.....??!! garip değil mi.. hemde çok garip..

benzeşmeyen, bir deneyimim var ikinci kadın olamayan, bu, ara geçişlerden, biriyle.... ama durup dururken kızmaktan değil, annelik duygusu ve bebeklerin, babalarını  telefon ile aramak istemelerinden dolayı , babanın , yaşadığını,  macera değil aşk adlandırdığı 7 aylık bir tanışıklığın, 2 bebeği düşüncesizlik yaparak üzmesinden dolayı....şöyle ki,, boşanma sebebim olan ve kim olduğuna, nasıl göründüğüne dair hiç merak geliştirmediğim , o kadına , kızıyordum ama şahsım adına, kıskanan kadın olmaktan dolayı değil,,, derdim ki içimden..:: '' yahu aşk yaşanabilir, heyecan duyulabilir,, ama iyi insanlar, kendilerini yaşamakla beraber diğer insanlarında neler yaşadığını düşünmelidirler bu kadın 'lütfen çocuklarını bir arar mısın diye hiç mi rica etmez... bu kadar mı tekil'  haydi öbürünün salak ya da sorumsuz olduğunu direkt kabul edelim... ama yaa sennnnn, ya sen be kadın....iç sesin de de mi hiç akıl, fikir ,vicdan yok..?? derdim buydu yani....  kızmamın sebebi, 27 yaşımdayken, küçüğü daha 7 aylıkken ,3 yaşında olan diğerinin babaya telefonla ulaşamama haline duyduğum üzüntüden ibaretti...

ama sonralarında yaş aldıkça fark ettim ki, bende olmayan bu merak, benden sonrakiler de bana karşı var..!! hemde aylarca ve hatta yıllarca bitmeyen cinstten.... allaahh allahhhh benden sonra onu seçen sizsiniz, sonra ayrılık olmuş yada devamlılık devam ediyor... peki amaaa benden istediğiniz ne??? niye bana odaklısınız??? siz de sevecek bir bok bulamadınız da.... ben merkezli düşünmeyi mi arzu ediyorsunuz da, eğer onu sevmekte haklı bir sebebim varsa kendinizi rahat mı hissedeceksiniz?? ,yoksa hala beni unutamadığını, çok değer verdiğini mi düşünüyorsunuz size değer vermedikce.??

tüm bunları bu kadar net yaşarken,siz bu adamın kendine değer vermeyi, öz sevgiyi, bilmediğini bilemediniz mi??? benden ne istersiniz...? bunları benden duysanız iş birlikci mi olacağımızı sanıyorsunuz...??? beni tanımak ya da benden duymakla güç birliği mi edindirmiş oluyorsunuz psikolojinize?? yani ben de onaylarsam dediklerinizi, iyi hissedeceksiniz?? iyi de neden ben ?????

siz bu salak yoldan gittikçe, o şahsın , benim tavrımı , sonrasında algılayıp, takdir edeceği gelmedi mi aklınıza?? benim iyiliğimin ,sabrımın önüne ,sizde ki kötü düşüncelerle, geçemeyeceğinizin farkında değil misiniz??  memenizin  ve vajinanınızın sizi götüreceği yol buraya kadarmış... aslında belki ağır gelebilir ama,,, güya benden kaçarken,,,, bana kavuşacağı anı hayal etmeye başlayıp, sizi bıraktığı duygu.... buraya kadarmış... o her bir kezi ,diğerini unutmak için yaşar,,, bazısına kapılır ta kiiiiii bir dalga onu karaya bırakana kadar da sürüklenir... ama bu kez ne yaşadı ben nereden bilebilirim ....

tek yapmanız gereken ,iyi kalmak dostum..... iyi olur da ,her şeye rağmen ,iyi olarak kalmayı becerebilirseniz bir daha bana kızmaz ve öfkelenmezsiniz, ve beni de, unutursanız iyisinizdir :)

 hiç birinizi tanımıyor , bilmiyor ve merak etmiyorken ben....!!!! ortak paydamız, bu gerizekalıyı seven, salak kadınlar olarak gözüküyorken,  bir de, size  hiçççç   ilişmiyorken,,, (ben)imle ne işiniz olabilir ki  sizin?? :))))

size bir sır vereyim mi??? size yaşattığının, bana yaşattığı ile hiç bir farkı yoktu.....  ve belki de  sizinkinden ,çok daha beter ve itibarsız şekliydi yaşadığım,, öyle ki kendi içimde, bu ilişkiyi, kendime aklayacak  cümlelerim bile yoktu... ve vazgeçtim.... !!  belki yeniden karşılaşabilme ihtimalinde, beraber geçirilebilecek zamanlara karşı ,iyi cümlelerle uğurladım onu herkese karşı kısmında,,, aslaaaalarla başlayan cümlelerim olmadı,,, zira tükürdüğümü yalamak hiç bana göre değildi... bunu öğreneli ve uygulayalı çok olmuştu..sadece ben,,,,... kendi sevgime saygıdan, bunun doğruluğundan emin olduğumdan, kendimi severek , kötülük yapmadan , insanlıkta,tecrübelendirildiklerimle ,yol almayı, iyi kalmayı ve affetmeyi seçerek becerdim kendim de kalmayı... merak sebebiniz bu olabilir mi acaba ???? :).............

o , bir aşk adamı değil, kendini bulmak isteyenlere, kendi değerlerini hatırlatan, bir yol göstericiydi sadece......  görev adamıydı... görevini yapmış olmalı..!!!bunun sonunda ,beni düşünerek kendinizi oyalamak yerine, değerinizi hatırlasanıza.......!!!

farklı olan,düşünen, yapan, akılda kalır........   bellkiii :)))

 SİZE ,KUCAK DOLUSU SEVGİLERİMLE....

HARİKA SAN

17 Kasım 2014 Pazartesi

OSCAR LI KÖTÜ AKTÖR.... 'ŞEY' A dam ...

bazı filmlerde, bazı karakterlere, film içinde, kendi senaryosunu,entrikayla üretme rolu verilmiştir....(katil olacaktır, bunu kendi içinde kurgular ve diğer insanları bunun için kullanıyor olabilir...) oynuyolar... film bu..!!! her aktör ve aktris gibi,,, sadece rollerini oynuyorlar... BİR SEYİRCİ OLARAK, yorum yapıp durma... ''ben olsam bu durum karşısında ne yapardım''    de.. mesajını al (kendine EDİN) ve geç..... yönetmeni rahatsız etmenin , senaristi aramanın bir manası yok....!!! bunu yapıyor musun?? yapmıyorsun..onun film olduğunu biliyorsun çünkü...

 hayat da böyle..... aynısı işte, tanrıyı rahatsız etmenin manası yok.... oynayan, rolünü seven, kötü rolü seçen sensin :) halk konuşuyor ve sen rahatsız oluyor isen... o kötü rolu, muammalı ve çetrefilli rolü seçmeyecektin...  halkı etkilemişsin, öyle güzel becermişsin ki... inanmışlar kötü olduğuna... filmin içine girip,senin öyle olduğuna....iyi rol seçseydin yanaklarından öpeceklerdi, hayranların......ancak sanattan anlayanlar  görebileceklerdi, başarını... ,,,tepkiye ,tepki verme..!!!!  hem seçip , onaylayıp,savunduğun bu senaryoda ,,sitem edip, evrende ses kalabalığı yapma....!!

 bunu niçin yapma biliyor musun?? senin boş konuştuğun anlarda, ben dua ediyor olabilirim..... sesinin tonu öyle yüksek ki,,, ay nasılda ,akıcı anlatıyorsun ki,,, benim (içimdeki masum) sesin bu gürültüde duyulması  için, gece yarılarını bekliyorum ben ... uyuyun ve susun da ,sen ve senin gibiler susup, uysun da, dualarımız duyulsun diye o sessiz vakti bekliyorum... sorumluluk diyorum...duyarlılık, farkındalık....

zamanımı çalmaya hakkın var mı..?? rolünü değil...,,,, gerçeğini anlat, anlamayanlara.. ' haaa  gerçeğin yok mu ???   o zaman rolünü anlat... ama bunlardan biri muhakkak gerçek olsun..... doğru olsun....herkesin inanmaya ihtiyacı var...birinden birini, gerçek yap.... şimdi sor bakalım kendine..... bana gösterdiğin mi gerçek???, içinde YAŞADIĞIN ve (sadece senin bildiğin) akşamlarının hangi kısmı ??.. başkalarına anlattıkların mı??? inkar ettiklerin mi???.... yazdıkların mı???   cevabından utanma söyle söyle..!!! film vizyondan kalkıp, balon şöhretin sönerse ne yapacaksın??... ya dönem adamı,  ya her devrin adamı ol....... ya sadece adam ol...  adamlığa sadelikten başla, öbür basamakta yine seçersin....... ama kötülükte ki başarının itibarı yoktur...!!! KÖTÜ ADAM diye bir ŞEY de vardır...... ŞEY ADAM...

benim de bu senaryomdan, bunca iyi niyete, bunca sevgiye, bunca hoşgörü ve bilince, bir adam çıkamadı yaaa,,, bende  YANARIM YANARIM ONA YANARIM..  bende , onun derdindeyim, sakın üzerine alınma.... benim gibi doğasında, sevgi bakan bir senaristin, bu psikolik kaosta ne işi var....................

sevgilerimle...

HARİKA SAN

11 Kasım 2014 Salı

KURDUĞUN CÜMLE SEN OL..

sen değilsinki O...!  taklit edensin sen ,yaratan değil..kolaya kaçan!!  beğenilen, olmasını istediğin durum ,olduğun durum değil... özeneceğine olsana..!! denesen, senden bir şey yaratmayı, benzeyeceksin, özeniyor ve bunu istiyorsun madem,  sanki o olmuş gibi yapmasana kendini yalandan, yada yapılmışlarından sağlaman olsa ya...  yaptı desinler, denedi desinler, öyle el altından, sinsice değil ama bilinen... avaz avaz olsun cümlelerin.... duysalar ya sesini, sonra anlayabilirler ne dediğini, yüreksiz konfuçyüs....  kimi kandırıyorsun sen ..?? elbette ki kendini.....!! ödevde bile not vermem hoca olsam sana... özenmek, kendine rol model almak başka bir şey, tribünlere oynamak başka.... notu alıp ders geçsen ne olur, felsefen eksikken...  öğrenmeyi ,anlamayı ve bildiklerini kullanmayı seçmiyorsun ,, düşünerek bulmuyorsun ki..!!  senden şak şakcı olur... öyle de kalır.. hırsızlık bu.!! öyle de becerirsin ki, kendi evimde senle karşılaşsam, korkudan evi terkedebilirim.... .. senden korkuldu muydu gerisini sorgulama,,, korkular sevilebilemez....!!! sadece bırakılabilirler...!!! işe bak sen... eskiden yargılar vardı... değerlere bile, değer yargıları demişler,,,  yarım yamalak devam, yalandan,  öyle mi?? e haydi devam et....

evren bumerang, günü savsalamak istiyorsan, savsaklayanlar gelir... o, seni sevsin istiyorsan , önce sevmeyi bileceksin..  sana, nasıl davranılsın istiyorsan, öyle davranacaksın...!!! dürüstce, saklamadan, paylaşarak, izah ederek...sevgi bencil bir duygu değildir.... onunla olmak,,, sen ne istersen onları yapmak değildir... yaptırmak hiç değildir.......... o anlar iki kişiliktir ve mutluluk ortak kararlardadır... nispetle kızdırmak istediğin her kişi,,, seni umursamaz, uzağına gider.. yoksa sen yanına  mı gelsin istiyorsun??? madem  öyle,,, niçin kötülük pervasızlık yapıyorsun??  o sana bunu yapsa, o üzüntünün altından kalkabilecek güçteysen eyvallah devam et , savaş bakalım... gerek var mı?? saygı duyduğun hangi insan ,seni rencide eder?? özen gösterdiğin hangi durum çirkin olabilir??  ondan olsun,, öbürlerinden de olsun diyen bir arsızsan ve asıl çabanda , yanında ki aşk iken , öbürlerine emek varsa.... sen de ötekisi olmaktan başka ne olabilirsin????!!!! bu durumu kadın veya erkek farketmez kim onaylayabilir?? ne istediğini bilmek... kendine sorabilmektir... evet... ' ben ne istiyorum?? bunu neden istiyorum??, eğer böyle istiyorsam ,, o hareket ve davranışları neden yapıyorum'' sorularını doğru cevaplayabilmektir ,kendinle yüzleşmek,, ayna da kendine bakmak... korkaklar için değildir bu sorular..... onlar kendilerine verdikleri doğru cevaplardan tiksindikleri için kaçarlar... koştura koştura kaçıp,, kendileri gibi olan diğer auralarla sinerji yaratıp, bir iğnelik balonlar da yaşarlar..
samimiyet ve dürüstlük erdemdir... erdemli olmak istemek bir seçimdir... kandırmadan, düzeylice...!! bu durum, kişilere itibar getirir.. kimi, neden, istediğini bilmek......... menfaatsizce, neyi neden istediğini bilmek şımarmadan.... ''insan'' kelimesinin içini doldurmaktır farkındalıkla....  seçimin, birilerini üzmekse , üzüleceksin... düşüncelerinle yaratıyorsun bu geri dönüşümü..... anlamıyorsun,cümlelerini olumlamak ,kalbi sevgi dolu insanlarda daha kolay ve mümkündür... kalbinin karanlığına ışık olacak insanları seçeceğine, düğmeyi kapatanları alıyorsan gününe... e kolay gelsin... hhiiççççç sevgi dilenme,,, bu kadar sömürdüğün kalpler , bencilce yaptıkların ve istediklerinle, bunu beceremezsin..!!! sen karşında ki kalbe itina göstermezsen,, onu değerli kılacağına, üzmeyi ve bir sürü fuzuli şeye tercih edildiğini yaşatırsan , sonra dönüp ,yeniden onu istemen niye..?? dalga mı geçiyorsun?? dalgalarda kaybolma lütfen..!!! unutma,, sen kime neyi nasıl yaparsan , başkası da sana aynı şeyi yapacaktır.. haaaa hoş anlarsan tabi..!!!!!
bir gün kendini ,bir durumdan dolayı üzülürken bulursan eğer, lütfen kendine şunu sor.... '' ben bunu daha önce kime yaptım , yaşattım ??? ''  işte o an yaşadığın sorunun cevabı oradadır... atalar, ne ekersen onu biçersin demiş... sevgi ,üstün ırk kavramı gibi kaldı... becerebilene selam olsun
bu dünyada hiç ama hiç kimse, sadece kendini düşünerek, bencilce ,diktatör edasıyla, özünden sevilemez.... kimse insan kullanarak, ve bu olmazsa , öteki yedekte fikriyle,sadakat bekleyemez... yaradılışa aykırı bir durumdur bu.... sistemi kandırıp, çarka yalan söylemek mümkün mü?? ehh bee dürzüüü boşa kürek çekmeler bunlar... hem sana bir şey söyleyeyim mi... küreklerini görüyorum evet de.... kayığın yok oğlum senin... komik olma..!!!! davranışınla onaylamadığın , hissettirmediğin hiç bir sevgi sevgi değildir..!!! kavramları ve duyguları içinde biraz sorgulamak belki bir nebze sana iyi gelir..... enerji vampirlerinin ''BİR TEK SEN..!! '' gibi bir duygu yoğunluğu komple yalandır... çünkü evren, var oluş ve yok oluştan ibarettir... bazı yok oluşlar ise, tamamıyle senin yüzündendir...!! kendine söylemeye korktuklarından dolayı,,,uyuşturduğun beynini uyandırsan iyi olur... içinde maneviyat olmayan hiçbir eylem,, seni gerçek orgazma ulaştırmayacaktır... düşüncelerin ve söylediklerin, yaptıklarınla benzeşmez, örtüşmezse,, sen kocaman bir yalancı ve riyakar olmaktan bir adım öteye gidemeyeceksindir....  aldattığın her an da aldanışın olacaktır... nefs ve nefse hakimiyet dahiyane bir kazanımdır...insan bunu nasıl göz ardı edebilir..??
tüm bu cümleler, o karanlık ,sığ, küflü beynine biraz dürüstlük, sevgi ve yüzleşme katmak içindir... ışık olsun...

haaa ayrıca, bilirsin ki, tüm dediklerim , yaptıklarımdan ibarettir...


SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

5 Kasım 2014 Çarşamba

BİR SİGARA YAKTIM VE Size MEKTUP YAZDIM, SAYIN CUMHURBAŞKANIM....

yahu sevgili cumhurbaşkanım..... vallahi tarihe geçtiniz mi ? geçtiniz, lider misiniz? evet lidersiniz..!! iyisiniz ya da kötüsünüz ammaa lidersiniz... elbette sevenleriniz kadar muhalifleriniz de olacak... ve siz aslında bu ülkeye öyle güzel ayna oldunuz ki....!! siz Atatürk'ün kurduğu ülkede yüzde 51 ile , yıllarca koalisyonla yürütülen, bir başı boşluğu bünyende toplayabilmekle, ansızın, lidersiniz,,boşluğun lideri... halkın ne kadar cahil olduğunu göstermekle bir o kadar daha lidersiniz.....!!! doğu sendromumuzu açığa çıkarıp, onlara(tam da kendilerine) ,seslendirttiğiniz için lidersiniz,,,, belki oraya yapılamayan tüm yatırımsızlıklar, size, yani sizin iktidarınıza, yatırımdı.... uzaya çıkmış bir dünyanın, türkiye için filmini, dümenini, uzun vadede yatırımını halk ne bilsin... haa biz de halkız... aydın denilen kesim belki okur yazar, araştırmacı, aileden teşvikli... haa bunlar, yani biz, şu an, size muhalifiz,,, ama bakış açısı işte,,, hayır demekle olmuyor, isyan çıkarmakla olmuyor,,, doğuya ve güneydoğuya elimiz erişmedi,,, nasılda erişsin biz halkız... televizyonlarda, eğitici, öğretici , teşvik ve yardım edici ne seyrettirildi ki bize?? zaten korkudan, günahtan beslenen ya da ket vurulan zümreler topluluğuz.. bunu hükümetlerden önce, aile ve eğitim sistemi yapıyor, ve yaptı da,,, dedim ya herşey sizin iktidarınzı, hazırlamış, kasımpaşa'da büyümenizi beklemiş gibi sanki...

lakin sevgili cumhurbaşkanım.... sizde ki psikolojiyi çözmüş değilim.... hatta geçmişte, sevgili ayşen gruda'nın size tv lerden ''neden böyle yapıyorsun, seni anlıyorum, gel arkadaşım yapma, konuşalım , anlaşalım '' derken neden bahsettiğini de anlıyorum.... hastalığınıza bağlı ,ilaçların yan etkilerini düşünerek, bayağı bi iyimser düşünen kitle de vardı herhalde o aralar... siz belki kendi varoluşunuz için büyük mücadeleler yaptınız ama siz halkınız için hiçbirşey yapmadınız...!!! yollar yaptınız evet... ama öyle bir yaptınız ki, savaş zamanı, düşmana ''gel rahat rahat ,burdan sız '' der gibi geliyor herşey bize...

 siz öz sevgiyi seçmediniz... siz cahil ,fakir, görmemiş insanlara rüşveti tercih ettiniz...!! siz halkına barışı değil, birbirini kırdırmayı salık verdiniz... diğer yarısı da sizden olabilirdi aslında...ama sonrasında daha da  mı hasta oldunuz bilinmez... uzaylılara mı kafa tutuyorsunuz, halüsinasyonlarınızda onu da anlarım.... biz, siz iyi insan olabilseydiniz ,her şeyi anlar, iyimserleşebilirdik belki...  zatende balık hafızalıyız, iyiliğe ve bizi seven başkanlara, liderlere, müdürlere, vslere de   açız üstelik.....!!!!!

satmayı bırakıp alıma geçseydiniz, herşeyi yabancılara sattınız,,, bu ülke toprağında, bu ülkeye , bu kadar mı yabancıydınız???  termiklerden vazgeçip, doğal enerji kaynaklarını hayata geçirseydiniz, halkınız için birşeyler yapsaydınız.....!!!!! tarım arazilerini kurutmadan, ekolojik dengeyi bozmadan, içinizde  ''ben büyük kitlesel günahlar işliyorum'' fikrini ve yüzleşmesini yapabilseydiniz... .... neydi bu öfke , kin, nasıl bir karmanız vardı, biz nereden bilebiliriz... anlamış olsak ne yapabiliriz....devlet yönetimlerinde, aklımızın ermediği çok şeyler olacaktır elbette... bize anlatıldığı kadarını, iyi niyetten biliriz... biz iyimseriz başkanım ,,biz iyimseriz...

 özendiğiniz, rol model lideriniz kim sizin?? hepsine benzemek olmaz... olabilemez.... şaşırdınız mı sayın başkan ??  zivanadan mı çıktınız??

 size, halk sadece iktidar olmanız için lazımdı.... sizin kendiniz dahil kimseyi sevdiğiniz yok.. yoksa bu kadar bedduayla, toprak kabul etmez insanı... hele sizler gibi , din adı altında, insan sevgisi ve sorumluluğundan yoksun,,, allaha yakın (ve eminim ki allahın kendinden uzak ettiği) bir iktidar, dünya için inandırıcı değil ki... yani çok şeye özeniyorsunuz sayın başkanım...  ama bir tek şeyi es geçiyorsunuz  GERÇEK SEVGİYİ...!!  oyunu aldığınız insanların sizi, özünde sevdiğini mi sanıyorsunuz.. sanmadığınızı ben biliyorum....rüşvet veriyorsunuz, vaad ediyorsunuz .. benim , benden ekmek isteyen bir dilenciye, ''kalk ayağa, elimi ,öp, sonra da benim için şunları şunları yap, sonra  ,al sana 50 kuruş'' demem gibi birşey yaptığınız.. güzel kullanıyorsunuz...

yani sayın cumhurbaşkanım.....,ben o sigarayı yakarımmm.. bu saygısızlık değildir... belki benim gözüm kördür... aşağıdan kim geçer görmem... belki sağırımdır, söyleseler duymam...  o da değil,,,, sağlıklıyım.. ama neden yakarım biliyor musunuz???  ANNEMİN BABAMIN YANINDA DA İÇERİM... KALDI Kİ, SİZİN, BENİ DAHA ÇOK SEVECEKSİNİZ.!!!!!!! İÇMEYECEKSİNİZ ..!!!! gibi bir söyleminiz bu örnekle beraber olamaz..... .. korktuğunuz hangi şeyi sevebilirsiniz ki......?? zaten ben sizden korkmak istemem kiii .... siz kendinizi öncesinden tarih kitaplarına yazdıran adamsınız... ben sizi , iktidarınızı ve çalışma arkadaşlarınızı çok sevmek isterdim sayın cumhurbaşkanım.... halkın refahı, sağlığı , prestiji için azıcık fedakarlığınızı görseydim.... ben size hergün şiir bile yazardım, içim öyle ister, hissederdi..... geri kalan yüzde 50 yi ne yapacaksınız başkanım?? eminim, kontrolden çıkan tilkilerin, düşünceleri ,içeride ses kalabalığı yapıyordur... ama öyle bir hale geldiniz ki... tilkiler sizden kaçtı,,, dünya bizi konuşuyor...sizin döneceğiniz kürkçü dükkanı da yok.... ak sarayınızı taç mahal mi sanıyorsunuz... sevgi diyorum sevgi başkanımmmm...!!!

ama hiçbir sevgi karşılıksız lezzetli değildir.. keşke bizi, halkınızı, görevinizi
 misyonunuzu, kendinizi sevdiğinizden, daha çok sevseydiniz.... biz sonradan görmeleri de severiz... ama sonrasında göremeyenlere yapacak hiçbirşeyimiz yok bizim....  rabbim, allah, tanrı bu ya....... sonunu hazırladığı insanları şaşırtır ya... sizde şaşırdınız sanırım... allah kalbinizi ve ruhunuzu, hepimizinkiyle beraber islah etsin... sevmek güzel şeydir.... siz evlatlarınızı ve eşinizi ve allahınızı, sevseydiniz eminim böyle anılmak istemezdiniz... bir mevkiye gelmek ayrı şey, o mevki de sorumluluklarını kendinin ve bütünün hayrına gerçekleştirmek ayrı bir şeydir..... ama bu dünya da madem iyi ve kötü bir arada... anti bir güçten, iyi bir iktidar da doğabilir.... haaaa enkazı kaldırmak zor olacaktır... ama bizler ara nesil olarak ,o günleri de görmüş olmanın , deneyimini tadarız bel ki...

sembolünüz ampul, yani ışık ama.... edisonun çoktan keşfettiğini , önce karanlığa boğup, sonra, ''aydınlanın işte, biz bulduk'' der gibisiniz..... hani allah sevdiği kuluna önce eşşeğini kaybettirir ,sonra buldururmuş ya....... !! yani biz allahın sevgili kullarıyız başkanım.... sevgili kullarıyız,,,, kaybettiğimiz gibi buluruz biz... eşşekliğin baki olduğu bir toplum var mıdır... varsa da bizim konumuz dışıdır...... umduğumuz ve düşüncede yolladığımız tüm güzel temennilerin başımıza gelmesi dileğiyle....

yine ve her daim, kocaman sevgilerimle

HARİKA SAN


29 Ekim 2014 Çarşamba

KAPIN HER ÇALINDIKÇA ,, KÜFÜR MÜ EDECEKSİN? :)

yahu arkadaş, anlık bir meseleden kızdım bak yine.... prensiplerimi, sevgi sömürüsüyle , bana çiğneten insanlara..... ne mi oldu,,, kapı üstüste ,bir gece vakti, çaldı...  kapıcının gelme vaktinden bir hayli sonraydı.... kızmadan kapıyı açmam veee,,, ''bbeenn gellddiimmmm'' sürprizini sevmem için ,herkesin, noel baba olması gerekiyor çünkü :)

benim yıllardır prensibimdir... aramadan kimseye gitmem...  gece yarısı ,en korktuğum, ağladığım , vs vs anda bile hiç bir arkadaşımı, aramam,, hele kapısına gitmek....!! gidiliyorsa çok elzem bir durum olmalıdır,kafaya estiği gibi değil....

O!nu hiç düşünmeden, içinde bulunduğu durumu, kişileri gözününde bulundurmadan, ya da yalnızsa bile , mecali var mıdır yok mudur bilmeden....    ( bu en yakın arkadaşım, akrabam, erkek arkadaşım, hatta kuaförüm olabilir durum değişmez...) kaldı ki, canım O'nda olmak bile istese,,, (olur ya kıramadığından buyur etmek zorunda kalır) '' sana geliyorum'' dememişimdir.... içinde bulunduğum durumu bildirip, beni çekmeye, DİNLEMEYE  ya da enerjimi düzeltmeye müsaitse, davet edilmeyi ona bırakır , etmez ise gönül de koymam.. çünkü bilinir ki, ben,,, enerjim düşük olduğu durumlarda telefona bakmam, karşımdakine geçirmem, ve bu enerjiyi bırakıpta kaçmam...!!
telefonu açmam...,,,, çünkü:; zaten arayan, bir enerji vampiridir, ve bende kaptıracak enerji kalmamıştır....  bu düşük enerjili ses tonumda açarsam, benim ona yaptığım gibi, akılçelen bir enerji takviyesiyle , konu değiştirip, davranmayacak, benim enerjimi eksiden nötre çekip,sonra akıllıca  ne istediğini söylemeyecektir..... hatta olur da, bir de, boş bulunup,  anlatırsam ki (çok zor)..sorgu sual ve de üstüne üstlük yargıya da  başlıyacak bücür boyuyla.... beni iki kat daha sinir edecektir :)) telefonu açtığım için kırasım gelecek,  ne lüzum vardır :)))) bunlara dırdır   :))
kendi dertlerine odaklı, büzüktaş arayan , bilinçsiz enerji hırsızları bunlar..... baksanız çok masumlar... ama benim tabirimle emirgenler işte,,
diğer açmama sebebim ise, karşımda ki büyük sevinç nidaları ve coşkusuyla aramış da olsa, bed bir alo ile ,onun anlatacağı neşeye ket vurmamak düşüncesidir, onun en baştaki heyecanını, tondan algıladığı hisle, bölmemek....... hepsi bu kadar aslında :)  yani arkadaş, açmıyorsam ,telefonu kapıyı, açmıyorumdur, hakkımdır, kararımdır... ışığım mı yanıyormuş yanar anasını satiym sen gelesin diye mi yaktık,, gelmeyesin diye mi söndürelim?? gelme lan aaaaa.... kabemi burası ...başlayacağım huzur ararken bozduğun huzuruma yaff :))
 kendi kendime pek halledici olduğum, gerçeği, çıktığı da doğrudur bu arada :))

 bu konuda bir tavır geliştirdim, uyguluyorumda ... benim, hem de evimde, kendimle ya da seçtiğim dostlarımla, vakit geçirirken, her hangi birinin, konunun ve çevrenin dışında, hatta belki de içinde,  kapıyı çalıyor olmasını, doğru bulmam,  ben de çalmam ve açmam,, hatta kişi evde yoksa, olur da çocukları varsa, durumu, daha da bir vahim bulur, esefle karşılarım.. bunun da ötesinde, kiminin logosu olan jokerlik hiç bana göre değildir...  (kimseyi bulamazsan gel bana..!! yok öyle bir şey) son çare üfleyicisi miyim ben..??? şarkı bile yapmışlar vaktinde gel sevgilim , geç kalmış olmayasın diye... sen konunun başını, kendi kendine sarpa sardır, paylaşma,, sonunu düğüm yaap, çöz harika de, harika , düşün harika, konuyu değiştir harika, beni iyi et harika...... bak yaaaaaaa... valla da billa da , hakkaten bi bak yaaa.....
derinleşmiş, kalın kalın çizgileri seviyorum demek ki... ben de karakteri resmediyor olabilirler.. birini seviyor olmak, ötekinin onu işgal ediyor olması, kafasına ve kendi isteklerine bağlı , hareket ediyor olması, demek değildir... ,nanç sisteminin bana ihtiyaç duyduğu durumlar, kapıya gelmelerle çözülmez hatta bana inancını bile zayıflatabilir.... çünkü bu hayatta hiç bir şey... ama hiç bir şey, sen istediğin an gerçekleşmez..!! hele iki kişilik dialoglarda..!!!sen benim (YUVAMIN) kapısını, sen istedikce ,çalamazsın arkadaş.... enerji güvenliğimi sıkıntıya sokamam sokmam... aramış olsan, hep dertlendiğinde aradığın kişi de olmak istemem,,, ''bu bana kıyamaz dosttur'' diye düşünüyorsan, işgale gelemezsin !!! bu hakkı nerden edindin?? seviyorsa çekecek...!!!!! mi? yok öyle bir şey ahbap...!! .... insanlığa, alış-verişe, farkındalığın yoksa farkına var... hep bana, rab bana yookk... içeride saklayacak bir şey olmasına gerek yok,,, saklanacak hiç bir şey de yok... ammmaaaa senin de istediğin an, türlüce ruh hallerini buraya sokmana, dökmene, savurtmana, bırakmana gerek yok... azcık farkındalığın olsaydı,, beni seviyor  olduğunu değil,, beni, dert çöplüğü gibi kullandığını görürdün.. bu nasıl emrine amade bir sevgiye inanıştır?? hem sevinesim geliyor, lakin ,sevgime duyulan güven karşısında, yapılan emrivakileri de hoş görmüyorum..... çünkü seni ''gerçekten'' seven yegane insan ben olabilirim ama beni '' gerçekten'' seven çok insan var.....ve bu sevenler dert getirip, hallolduğunu gördüklerinden sevmiyorlar beni... yani senin gibi değiller dostum....sevginin beklentisi, muhakemesi olmaz....... ama ben burada biraz saygı ve ince düşünce de , karşılık bekliyorum sanırım....

farzedin sosyal bir ortamda yemektesiniz,,, hoopp bir mesaj telefonunuzda... ya whatsuptan, ya facebook mesaj kutunuzdan '' naber? napıyosun?'' diye bir şey...... şimdi ben bulunduğum durumu , yanımdakileri bırakıcam, sırf senin canın sıkılıyor diye ,sana cevap vericem öylemi?? hemde boş laf... evrende ses kalabalığı... haaa verirsem iyiyim, vermezsem??? bir cevap bile vermedim olacak öyle mi??    mmmm arkadaş... sen burda bir şeyleri ya yanlış anlıyor, ya da hep kendine yontuyorsun demektir..bu..!!  
ama yok illa birşey yazmalıyım değil mi,,, seni ikna etmek lazım,, seni ikna ettikmiydi, terbiyeli kız olucaz biz çünkü...!! etmediysek.... vay halimize.... haaa arada samimiyet bile yok haaaa , aklına gelmiş yazmış işte kendince... bencilce..

bunu daha önce de yazdım ,,kulağıma fısıldanan, sadece onun ağzından benim duyduğum , 'çok iki kişi' arasında cümleler duydum... düşünce ve söz , tavırla bağdaşmadıkca hiçtir benim için, alavdır, balondur.... hayatın içinde 3. şahsın yanında edilemeyen,, davranışa, saygıya dökülemeyen durumları ayrıca kabul etmiyorum....... ben karşılık beklemiyorum ama, inancımı devam ettirmek istemek gibi mülteci egolarım var elbet... kimse istemez , beceremez de yeniden yeniden , başka yeni şeylere inanmayı,  muadillerini görür, mucidi unutmayız.. yer ederler bizde ,ilk inandıran, gösterenler...(iyiyi, ya da kötüyü) :))

 şimdi , düşünün ki bunlar kadın arkadaşlar,,, e bir de bunların erkek versiyonları var.. çünkü bende dostluk ,sevgi cinsiyetsizdir... buna rağmen ben sizde,( beni seviyor olmanıza rağmen), bu hissi, karı koca evinizdeyken , belki de sevişiyorken, kaç kere suistimal ettim..??   ' ne yapıyorsan yapıyor ol, ama bana kapıyı açmalısın ' yaptırımıyla, hareket ettim??    hiç yapmadım....

işiniz , gücünüz, benden birşey istemek,, hem de o güne , ve  o ana beni sadece sizin dertlerinizle ,tutsak ederek...!!  ne hakkınız var birader... aaaaaa toplu yaşamaya isyan edip, ücralara kaçacağım anlar yakınlaştı sanki..... sevmek bu değil.... hani siz beni seviyorsunuz ya... hangi sevdiğinize yapabiliyorsunuz , düşünmeden davranma biçimini,, size saf sevgi dediysek, gelip gelip, her defasında, fikirsizce ve salt kendi isteklerinize odaklı nasıl davranabilirsiniz.....??? bu arada benimkinin de, saflığının, içine ettiniz, bokunu çıkardınız o da ayrı mevzu ama , , her türlü, karşılayan sevgi varlığımı ,gördüğünüzü, inandığınızı da ,,, anlıyorum da,,, sizinkisi saf mı şimdi..????  işte onu bilemiyorum....!!   çok bencilce, ççookkk vurdumduymaz,, ççokk suistimal edici değil mi??? !!

ben size,, kim olursan ol gel bana dedim mi??,, saat kaç olursa olsun farketmez dedim mi?? yanımda kim olursa olsun farketmez dedim mi??? aramayı akıl edemeyen aklınız, nasıl gelmeyi emrediyor bu nasıl bir pervasızlık, kalemime dalış, kendini kurtarış, beni de  tutsak ediştir arkadaş???

lütfen kendini ve ne yaptığını bilen, (bana yapılmış olsa), (ben aynı durumu yaşasam) (karımın ya da kocamın arkadaşı bunu hep yapsa) gibi,   ,empati oluşturabilen ,istilacılığını,istihdama dönüştürmüş, yolda, bana gelirken,  kendisinin, bari yarısını çözmüş, kaybetmiş değil, kazanmış senaryolarla karşılaştır beni tanrım.... nolursun yawww istifa ettim anlamıyor musun?? :)))niye kabul buyurmuyorsun:D  ben iyi miyi değiliimmmmmmm ya da iyiysem iyiyim ama kendimeeee... al bunları benden,, yaratıyorsun madem takip et..!! bana ne beee ,,, hakikaten bana nee:) kaybedenler ülkesini az buçuk yazdık,,, bu kadar mı kaybetmişiz de çektik..??? milletin, çaba ve para sarfedip, iyiye dönüş ,ışık olma  yolunda,  biz ,yaradılıştan mı kabiliyetliydik, işciydik,... yoksa süzme salak mıydık...:))  kimse kırılmasın derken , paramparça olduk....neyseeee,,, sıra kazananlar diyarında.....  zaman geldi de geçiyor üstat.... kapını çalmadan , aşağıdan sesleniyorum lütfen duy beni :))) ya da , belki de bana da böyle bir kapı lazım......dı...:) yapsana...deneyimlemediğim ,olmayan, bir şeyi algılama da çok seçenekliyim..yine de anlamaya çalıştığımdan.... tek şıkka indir nolur... eskiden doğru bir taneydi,, şimdi neresinden bakarsan o taraf doğru..... karıştırdığın akılları sadeşleştir ve huzura kavuştur nolur,,, yaratıp yaratıp, anlayanlar, anlamayanlara, anlatsınlar, mantığı geliştirmişsin.... ben ce çok akıllı ama, sorumluluğu atarcasına.... o zaman ve yeniden .....,,,,,,,,,, bana neee yaaa..... :)

sevgilerimle

HARİKA SAN

28 Ekim 2014 Salı

su damlası perisi ve polen tanrısı.. bir düşünce klasiği :))

AŞK'ı , aşk zamanı değil de,, soğuttuktan sonra ,süsleme sanatım olduğunu anladım.. sanki birşeyleri kabul mu etmiyordum ya da bu yazma etme gibi yan etkilerinden acaip mi besleniyordum bilemedim... gerçi yazılarımda tek hücreli canlılar gibi , tek insan üzerinden başlayıp , genele yayılıp bir ironiyle de son buldu sıklıkla.. kendi iç benliğimde yaşananlara bir dönüşüm mü uyguluyordum ki farkında olmadan.... enkazdan , geri dönüşümlü saray yapmak ...!! hhaahhh çok eğlenceli.. yazıyla şakalaşmak....., anlatmak..., dikkati dağıtmak ... oyun muydu ki..?? olabilir.. eğlenceli geldiğini biliyorum sadece..

aşk zamansızlığında, yine bir gün, ince düşüncelere gark olmuşken , durumu biraz masalsı, biraz başka bir temada, biraz masum ama evrensel hale getirip, bir su damlası perisiyle, polen tanrısının aşkını yazabilmek fikri gelişti aniden.. öyle heyecanlandırdı ki bu uydurduğum kahramanlar  beni.... polen taşıyıcılarını,  nasıl tanrılaştırdım veya (tanrısallaştırdım)  bilemedim :)) yazıyı değil, hatta senaryoyu yazdım , üzerine onu animasyonlaştırıp, belgesellerden seyrettiğim, anladığım, gördüğüm, bağdaştırdığım bilgilerle de kaynaştırıp warner bros a bile sattım :)) böylece içinde hem su damlasının , bitkilerde ki görevi, hem polenlerin  ve polen taşıyan ,kanatlıların:)) (böcek sinek deseydim daha mı iyiydi yani ) :)))  mevsimsel ya da her daim yapmakla görevli olduğu durumu, karşılaşma hallerinden, görevi tamamlama hallerine kadar, en olamayacak , gerçeklikte ama çok masum duygulara giydirip imkansız aşkımı içine vahşet sokmadan anlatabilirdim belki.. güldürme sanatını benimsemiş ve misyon edinmiş biri olarak , ağlak ve derin psikolojili şeyler yazmak , herşeyden önce , kendi ruhumu daraltır.. kalemimle logo yapmayı, evcilik oynamayı, seslendirmeyi seviyorum duygularımı...
daha hikayenin ne başı var ne sonu... ortada iki tane kel alaka kahraman ve bir aşk var :))) önce yağmur mu yağsa,,, yok yok bahar mı olsa,, arı vız vız mı dese bilmem... her şey olması gerektiği zamanda olurmuş... bir de unutma kabiliyetim var ki , akıllara ziyan... en iyisi bir başlık halinde not edeyim de dedim... zamanı gelince içini de doldururuz...:)

düşünce dünyamın klasiklerinden olacağa benzer :)

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

25 Ekim 2014 Cumartesi

fikirlerim bonkör, ama tavırlarım rüşvet istiyor artık

***benim minik, rengarenk ,sevimli,sevgi dolu dünyammm dön bakalım :) :D
***hey gidi koca dünya ,doğru olana ödül küpüsün ...
***meleğe dönüşülür mü?? yoksa melek doğulur mu??
***şimdiden günaydın yenidoğana ... görmeyenlere allah rahatlık versin.. :) sevgiyle..
***ulan tetikçi, durdun durdun da, esir prensesi mi sevdin...
***--çılgınsın sen..!
----noldu naptım..??
--kimsenin yapamadığnı........!!
---- ..........
***bunlar hep.... bir ilişki yüzündendi.. evet o yüzdendi...     :)
***türkçede kelimeler , ifademe yetmediği gibi,,, noktalamalar da bana kadar değil.. :::!! :D :))
***sana yaşarken hayır yapıyorum zaten.... öldüğünde evetleriz..
***birgün, şimdi hayatta olmayan bir dostum, bana  'senin cümlelerin çok dik ama seni cümlenin sonuna koyduğun gülücük kurtarıyor'' demişti....
***bana 'ipek' diye seslenmeyin, çok çabuk yırtılıyorum...
***itibar imparatoriçeliği bırakılır mı , bırakılır.... belki 3 nesil.... olsun....... yeter :))
***belki bir başkasını yazıyordur, belki de bir başkasını katıyordur, amaç sermayeyi büyütmek değil mi?? O'nun da sermayesi beyni... :)
***SEN , engellediğine bakıyorsan yazık.... engellediğime bakmam ben...  ama raporunu alırım yardım için :)
***övünmek için sebebim yoktu... buna rağmen mütevazi olmak için çok uğraştım.... :)
***şizofrenin de duyenleri var,,, daha iyisini araştırırken karşıma bu çıksın istemiyorum... :)
***senden suluboya tablo  yapamam belki,, ama mikro enjeksiyon resmedebilirim.. :)
***şair burada nedemek istemiş diye sorar biri. yorumlar gelir .. ah ulan yaşamış olsaydın biliverecektin (anlayıverecektin),, bu merak niye :)
***gerçeğim , ne ise, tavrım ve kelamım da o olsun amiiin  :)
***kendimin, patentini almak istiyorum, bir daha kimse beni estikce kullanamasın diye :)
***karanlığa bakmayı sevmem... ama severim karanlıkta bakmayı....
***herkesler anlamasın diyedir, hep, bir kelime, 'kısa' cümlelerim..
***geçen pazar, bu pazara ''ne çabuk geçti abi dimi '' demiş :)) güleryüzlü iyi geceleriniz  olsun efenim.. sevgiyle..
***kendisini gece yarısı ''bu  gece beraber olalım mı '' diyenlerde çok mühim hissediyordu... seçmeden öyle de yaşıyor,değdiğini sanıyordu...
***para karşılıktır.. bize öğretilen iyilik ise karşılıksızdı..
***zaten imlasızdım, en çok kullandığım üç noktadır... şimdi ondan da vazgeçtim..., kim tanır, anlar,imlalandırır ve tebbessüm ederse artık....
***sevgili, anne ve babası... O'na , 'ONU BEKLENTİSİZ, SAF,SEVEN HER HANGİ BİR KİŞİYİ İNCİTMEMEYİ, ÖĞRETİN...'' oradan...
***İYİ OLSUNLAR DA ÖVÜNEYİM DİYE DÜŞÜNÜYOR, EN KÖTÜ ROLLERİ BİÇİYORSUN BE KUZUM :)))
***diğer, ruh hastalarına , dünyasını yönettirdi...depresive, ezik şizofrenisiyle....
***intihara meyilli, 'katiller' fenaaaaa ,ürkünç, korkunç, kaçç arapp :)
***tam kendinde ve iyiyken çalar bütün ziller.... ve eşlik edersin :)
***sen bana gönlünü, herkesin hakkını seviyorum diye mi verdin,,, yiyiyorum diye mi??  yedirtme , sevmezsin...!!
***filmin,karakter  oyuncusu, seyirciye göre karaktersizdi... ve o karaktersiz duruşununun devamındaydı...''ün''... o memnundu.. karakteri olmayan ününden...
***baş roldeyken..., bir fugur-an için , yapımcıyı, senaristi, defalarca hırpalasa  da,  durum değişmedi...fugur aynıydı , her anında..değmezdi korumaya..
***dolu diye kaldırdığın ,boş çıkmışsa, boşver... bu senin kendi kafa güzelliğin :))
***olan herşey, olduğu an dan itibaren geçmiştir.... ''geçmiş midir? '' peki o zaman kabulu neden bu kadar zor bazı 'an'ların da geçtiğinin?
***NOT: her zaman koyun sayılmaz, bazen düşünerekte uyuyakalınabilinir  :)))))
***( ''... '' ) yani tırnak içine alınan her cümle bir sesten bahseder.... kulak ver...
***çırılçıplaklık güzeldir... öyle olmasa, öyle doğmazdık..... değil mi..??
***diyorum ki ; imla ile, matematikte öğrendiğimiz, işaretlerin yerini değiştirsem nasıl olur? :) değiştirsem de değil, kullanarak anlatabilsem
***ben,artık,bana ihtiyaç duymayan, tüm sevdiklerime, fikren, suskunum. sormadan demeeemm,.izleyiciyim,yoldaşım ama  bokyedi başılık  yok artık
***türkiye de genelev, genel kadın, genel erkek konulu ,,, genele bakış arşivi yaratmak istiyorum..tüm foto, kişi ve hikayeleriyle...
***arşiv etiketi :::: fahişeliğin öncesi ve sonrası, erkeği ve dişisi... ve bugünü..
***kendi hayatının içinde kendini bilmez,, gelir benim hayatımın içinde , kendini bulur...
***bilmediğimizbir  dilden, nefret dolu ses uğultusu çıkıyor karakoldan..
****ben yağmurla buluşmaya gidiyorum, ahmaklığım çağırıyor..:)
***şöyle bir düşündüm de...... çok sevildiğim insanların hep sol tarafında yatırılmışım ben......kendim de soluma yatırmışım...

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

iyilik yapacağı yeri şaşıran iyiler, kötüdür...!

***bu kafayla değişim istersen, olur belki... .. sen level atlarsın sence..bir önce ki sevilmeyenin yerine GEÇEREK....
***Aklimi çelen enerjiler...iyi geceler ..:)
***Bendeki adabli korkularin..adabsiz cesaretlileriydiler...
***Ayri felsefelerin, AYNI KİTAPTA Kİ hikayeleri gibiydik..
***Kendince Olmasi gerektigi yerde bulunmasada..oldugu yerde guzellik katanlar vardir odaya :)
***daha da Çoğu öğrenmek istedigimde,, durduruyorum kendimi..zira önceden bilmek iyi bir sey degil...
***Gözümün görmediklerini gölgesinden tanırım...
***bazen her yanım benimle dolu...
***''sen kim oluyorsun da yalakalık yapıyorsun??  ben işverenin miyim ?? '' demiş bir şair :)
***senin daha ne kadar çirkinleşebileceğin umrumda değil..... ben kendi vefamdayım...
***sizin orda, yerleşgesi belli meleklere tanrıça mı demişler.. ?? :)
***sen dölleyemezsin, çünkü herşeyin sadece sende kalmasını istiyorsun, kısır-döngün bundan....
***güzelliğin, temizliğin, şıklığın, itina ,etmenin, en önemlisi insan gibi davranmanın, kimseye bir zararı olmamıştır... DENESENE...
***dünyamı büyütürsem , ortak almam gerekir..
***okuyup zaman geçirmek değil maksadım,,, içinden aldıklarımı hayata geçirmek...
***vicdanı ,kıçına kaçmışların, onu bulup çıkarması, elbette ki çok zordur....
***kimi tanıdığına verir, kimi tanımadan da verir... veriliyo yani :))
***yapmamam gereken herşeyi yaptım... geriye yapılacak hiçbirşey kalmadı artık..
***örtüyü dertsiz diye aldık... o bile dertli çıktı anasını satiym :))
***kırışsa iyi.... lekelendi yazıcık o artık vesikalı bir bembeyazcık :))
***çileden çıkarmak, zorlaştırır durumu... bıraksaydın, koca çile, kolayca yumak olsun...
***nekezin , öbür tarafı ganimet.... sen nereye bakmak istersen artık gerisi...
***onun için düşündüğüm herşey,eğer öyleyse,gerçekten öyle olsun, değilse de, başıma gelsin dediğinizde..nasıl olumlu(tövbekar)olursunuz birbakın
***insanları hayvanlaştıranlar var ,evet... ama hayvanları da insanlaştırmadınız mı..?
***bir doktorun ,hastasına ,sevgisinden 'sen hastasın' diyememesi gibiydi yaşatmak... hasta başka doktora, gitti ,öğrendi ve mücadeleyle öldü..
***tercihleriyle kalmak isteyenlere, dikte, isyan olmaz.....anlayış mutlaktır...
***sen, layığını bulsun diyerek dua edemez kıskanırsın, ama ben öyle bir ederim ki, sen, yaptığından korkarsın...
***doğruyu yaptığından emin ol... ve KORKMA..!!!!!!!
***derinin altına yerleştirilebilen bir kamera olsa keşke... ama derialtı yerini ben belirleyip inceliycem :)
***banyoda, hiç tanımadığım bir böcek türüne, sırf sana benziyor diye, usulca sokulup, MERHABA dedim :)
***ya bir daha aramazsam, ya unutursam, ya seversem başkasını,, yazık değil mi sana...  :) (gülücüksüz pek vahim duruyor) :)
***kendinin, sana  verdiği , huzursuzluğun dışında, ne zaman huzursuz edildin?? bir düşün bakayım.....
***sizin zaman geçirdiklerinize ben; zaman TÜKETMEK diyorum...
***güce dürüst davranmıyor, kötülük olsun diye güçsüze destek veriyorsun, gücüne kötülük ediyorsun mirim,, kötülük ediyorsun...

SEVGİLERİMLE

 HARİKA SAN

kapatılması gereken defterler, önümüzde,,, hep açık.....


***çünkü artık, seni koruyan kanatlarımı açmak zorundayım...sen özgürsün.. ben gidiyorum......... sevindin mi...?
***beyin zaten, hayali , gerçek algıladığı için , gerçekleşirmiş hayaller... hayalinde mi tanımsız bree...
***İLAHİ CEHALET....... geççmmezzz geçebilemez..
***ben 'an'larımı, bana anı olsun diye yaşayanlardanım... güzel anı.. geçiştirmedim hiç..
***bana doğruluk sahip olur... arada kendimi kaptırışlarım bundan.....
***sevgili cır cır böceği.... sen yorulmadan ne anlatıyor olmasın ki.... cırcırca
***erkeklerin , tahrik ederek,ispatlaması.. jinekolojik bir rahatsızlıktır...
***iki dakika birbirinden ayrı kalamayan erkekler var.... belki de AŞK onlarda güzeldir..
***ben yarattığım anda  mutluydum.... an içinde sen de.... ama hep hazıra kondun
***AŞK'ı BULMAK İÇİN ARAMAK LAZIM BELKİ DE.... aramamış olursan, gelenin AŞK olduğunu bilemezsin ki...geçer gider....  o an ,bulmuş olduğunu anlarsın
***ne istediğini bilmek... ve bildiğinin de kıymetini bilmek ÖNEMLİ...
***BİR GÜN GELECEK,,,, beklediklerinin hiç biri gelmeyecek... SAĞol mak böyle birşey....
***daha kolayı var beklemekten ...
 ....GİTMEK.....
***evde, uyanık ve KENDİMde olduğum çok belli oldu değil mi :)
***ben yüksek düşüncelerin  alça(K)ğıyım....,sen : alçak düşüncelerin düzlemi.....
***içime girme bir daha,,, yılan sokması gibisin,,, ısırıkla mücadelesi zor....
***enerjisi senden temiz, niyeti senden güçlü insanlarla hazır mısın yüZleşmeye..... o zaman  MERHABAA
***GERİYE KALAN EN BÜYÜK HAYALİ... kendince bir mafya  babasını düzüp, efendi geçinmekti.....
***zaten siz beni, aynı yıl ne zaman anladınız ki.... hep bir 10 yıl geçmiştir.... az sabır :)

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

23 Ekim 2014 Perşembe

BU BİR PATCHWORK ÖRNEĞİDİR :)

yaradana inancım sonsuz,,, yaradılışta ki ahengi, uyumu ise harikulade bir merak ve sevinçle seyrediyorum her defa... insanca, çok organik ve doğal buluyorum kendimi... ve tüm ilkellerde olduğu gibi, bilinmeyen bir şeyle karşılaştığımda, merak ediyor , anlamaya çalışıyorum , okuyarak, dinleyerek, SEYREDEREK, MUKAYESE EDEREK, BİRLEŞTİREREK  vs... ilgi alanıma girmeyenler dahi, gündemi oluşturduğunda,,yaşamın içinde ki güncelliğe, döndüğümdeyse, bir tarafta, doğal afetler, ülkeler, çöküşler, çökertilişler, toplu ölümler,terör, yok oluş, açlık, kavga, gidişat... diğer tarafta , başka bir şeylerden bahseden, dönüşüm, içsel yolculuk temalı , öze gidişler,,, ki,, buna ben ''içine inme'' ya da ''içinden çıkma'' da diyebilirim.. !! :) eee sonuç :: gidişatta ki vahimlik..!!  , yapılması gereken ???,,,,  dinlerin adem ile havva dan olma insanlarına önerdiği ,kardeşlik.....! , topraktan mı geldik, maymundan mı dönüştük... 4 de üçümüz sudan oluşan varlıklar olarak biz.... bir merak ve telaş içinde süremizi , sanırım ,boşu boşuna, üzüntü yaratarak,tüketmekteyiz....  anlamak isteyenler anlayacak mı,, anlamak isteyeceği bir şeyi olmayanlar daha mı özgür....??

 okumak okumak, öğrenmek öğrenmek,anlamak, anlayamamak, düşünmek düşünmektir.... bizim bilmediğimiz neler neler oluyor, veya bize neler anlatılıyor,, inanç sistemimiz göçtü iyice...uzay, evren, sistem , allah,  bilgi, üzerine düşünenler şizofrenik, düşünmeyenlere koyun deniyor ... ne biliym ben işte...

ezoterizm, spiritüalizm , metafizik, dinler,melekler ::: ; hepsi özetle ;;;, toplumların yani kitlelerin ortak amaca yönelmesini amaçlıyor... o oradan demiş, bu buradan demiş..... özü... SEVGİ...,kendinizi ve herkesi ,onda ki tüm güzellikleri görerek sevin üülleeyynn  nefrete güç vermekten ,sevgi unutuldu, bu sahnede , rolünü ,kendi seçenlerin ,rol beğenmeyip, ötekinin rolüne göz dikme telaşından ötürü .... futbol oynamıyoruz ki, oyuncu değişikliğimiz kabul görsün... yaşıyoruz ulan yaşıyoruz..... devre arası veriliyor bazen ,,,(bazı hastalıklarla) ,,, o da anlayana..... herkesin karanlığına, yaradan ışık nasip eylesin :))
insanlar artık düşüncelerini  unuttular,, cümleleri bile, menfaatleri doğrultusunda...
madem  fikir beyanları, oldu siyaset...  ve gerçekler kayboldu.. o zaman,
 yani tüm bu amaçlarla......bize chip takılsın mı?? olur valla...... şimdi beni izleseler nolur korkum yok ki...,  ayrıcana çok da eğlenirler, kendi başıma sektör bile olabilirim :)))) şakası bir yana da ,hissettiklerim, düşüncelerimle , düşüncelerimde ,yaptıklarımla  çoktan   örtüştü, denkleşti bile...  her şey içimde ve dışımda , o kadar olduğu gibi ki....  bana chip  için yapılan masrafa yazık  :)) hakikaten, yalanı , riyayı, inkarı, insanlık adına birazcık önlemiş olur mu ki......????

 malum,, çırılçıplaklık güzeldir... öyle olmasa, öyle doğmazdık..... değil mi..?? :)

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN :))

19 Ekim 2014 Pazar

BU BİR TEŞEKKÜR YAZISIDIR :) DOĞRUDUR :)

 insanlar, ölmelerine yakın ,TANRI'ya  daha çok yönelir,doğaya döner, daha yalın bir bilinçle düşünmeye başlarlarmış eskiden beri hemde... ''yani ölüyor muyum ben şimdi'' hissi demek değil bu  :)))

yaş almalar, yaşlanmalar, yolun yarısına gelmeler hatta geçmeler, aslında hiç okumamış, doğayla (doğasıyla) içiçe , öz yaşamış insanların her birinde içgüsel varolan yaş dönümleri esnasında hissedilen hallerdi....., sonra okudukca bu ruh halini, ilimle, bilimle, ezoterik öğretilerle okuduk, , tecrübe ettiklerimiz, bilinci işgal ederken, tüm öğretiler ;''bu deneyimler  senin dersindi,,, tüm öğretenlere teşekkür et'' deyip, ''şükret'' diye biterken...,,,  ' ne neydi, burda ne diyodu, e ama şu da şunu demişti' deyip , muhakeme ettiğinizde, karışık anlatıyormuşum 'gibi kadar' :), karışık buldurmuştu kendinizi, netleşene kadar.. :)) çünkü yola devam ediyorsunuz... sürekli geleceği düşünürken bilmek istiyorsunuz... ki  '' DAHA NE KADAR YÜRÜYECEĞİM..??'' suyunuzu ona göre tüketmek, adımınızı ona göre hızlandırıp, yavaşlatmak,,,'az kaldıysa gidince,,, daha çok varsa şimdi'' yemek yiyeceğinize karar vermek istiyorsunuz çünkü...  işte bunları anlamaya çalışırken ''teşekkür et ...!!!'' geliyor aklınıza...'' düşündüğünüz şey, merak ettiğiniz şey gelecek...... sen teşekkür et, her şey, bütünün ve senin hayrına, en mükemmel zamanda gerçekleşecek..''  oysa siz tam şu AN dasınız..   (her gördüğüme geyşa selamı verip, kendime de kafama vuraraktan teşekkür etmelerim olmadı da değil hani bunalıp kendime kızdığımda :))

sonrasında, 'daha da  kime teşekkür edeceğimi düşünecek değilim' diyerek, şu ANa, neler topladığıma, bunların kimin işine yaradığına, paylaşmalarıma ,( insan kişinin ) yüzünün ifadesinde ki tebessümü gördüğüme, işte tam da, bunu görünce, çok mutlu olduğuma karar vererek.... bu yola kadar gelişimde, bana isteyerek ve de istemeyerek, bilerek ya da farkında bile olmadan, severek ya da kıskanarak hatta nefret bile ederek eşlik eden tüm yol arkadaşlarıma ,iyi ya da kötü diye ayrım yapmaksızın ''her kötüye özellikle beni güçlendirdiği için'' top yekun teşekkür etmek istedim ve ediyorum..... ama birkaç  'ÖZ'e bir kaç 'KÖK' e özellikle etmek istiyorum.... ( çünkü ben bunu periodik aralıklarla hep yapıyorum :))) )

(şu) O ANda, ''aklımda  kim var ise tebessüm ettiren........ :)''  ,teşekkürler... kim yeniden üzerinden düşünmemi sağladıysa teşekkürler....kime önce küfredip, sonra değişmek istediysem teşekkürler....kime üzülüp, kime kırıldıysam, 'ya da, kırılmalarımı sağlamlaştırmış ve üstelik komik bulup, kahkaha atmama sebep olmuş ise'  , teşekkürler..  kim beni aldattıysa teşekkürler.... kim tenimi incittiyse, izin verebildiğim için bana ayrıca  teşekkürler... herşeyi bütünüyle kabul edip, affederek, sevgide kalmamı sağlayan rabba da teşekkürler..  (iyice salak hissettikten sonra ''yok canım ben akıllı kadınım'' deyip, hep önüme baktırana, ayrıca teşekkürler :)) )
hep güzellik, sevgi, merhamet, sevecenlik,arkadaşlık, yardımseverlik, iyilik, içinde yaşamımı devam ettirebildiğim için yaradılışıma teşekkürler... önümde ziyadesiyle rol model olan, hacı ninemin insaniyetine, annemin temsiliyetine, kayınvalidemin adabına ....herkeste en güzel olan tarafı görüp, ''aahh ne güzel'' hissiyatıyla, içime edindiren sisteme, güzele aşık oldukça güzel gönderen rabbime teşekkür ediyorum...

yaşadığım ve yaşayacak olduğum tüm (arkadaş) dediğimiz.. KİM se 'lerin hepsine teşekkürler...:)

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

vasiyet NAME :))

BİR DEN , neler olmak istediğimi, çoklaştırırken,,, tüm bunlar oluverince,, '' ne yapacaktın??'' dedim.... hayattakiler yetmedi, öbür taraftayken, bu tarafa bile karıştım.. :)))))  öyle çok kazandım ki... ciğer satın almaktansa, nasıl paylaşırım kısmına geçtim...

önce kendimizden başlayacağız madem... ''neyin eksik???'' dedim. önceliğe arabamı koydum, gittim aldım yakışan birşey., kartları kapattım,, biraz vergi, biraz kredi , şaşılacak gibi bir o kadar da su borcum vardı :)) ödedim hepsini.. sonra , tuana'ya arabasını aldım... aleyna'yı ''hangi yeteneğinde başarı sağlayıp, daha çok hangisini ister'' kısmını anlayabilmesi için 8 ayrı çeşit kursa yazdırdım :))  gittim annemle babama '' bana , en olmayacak sandığınız , bir dileğinizi söyleyin'' dedim söylediler 'oolllllduuuu:)) ' ,   sormak güzeldir, bir insanın, ne istediğini bilmiyorsan, sorup, onu vermek vericilik, kendi düşündüğünü yapmak ise bencilliktir çünkü.......  neysee... konudan konuya sıçramayayım toplaması zor oluyor yelpazeyi...

 bu böyle git gel ile olmaz, istanbul'dan bir ev almalı dedim,, mal sahibi , ''al şu 1+1 leri de'' dedi, öyle isabet oldu ki ,iki evi de kızların üzerine alıverdim..:))
 sonrası malum, az alışveriş, az gezip tozma,,,   bende vefası kalanlara, onlar istemeden , vefamı , küçük, ama gönülden gelen kısmı çok büyük  olan hediyelendirme falan :)) sevdiklerimin etrafında, onlar için dolaşan bir peri kızı gibi işte... anlarsınız... :)

lakin yetmedi... daha doğrusu bunlar olabilirdi,,, yaşarken ,yıllar boyunca arta da bilirdi, tekrarlanabilirdi..... sürpriz olmalıydı,,, büyük bir sevinç kaynağı.. birazda öğreti diyelim.....

dedim ki  ''kadın..!!!'' '    ''git , olabiliyor ise, trcelle, onların adına hat al şu an faturalı. onlar  bunu kullansınlar.. fakat ;;;;:::: burası, (keşke olsa ne güzel olurdu kısmı) ölümümden sonra ki( bu düşünülen bir genç ölümdür, yoksa 80 kadar yaşasak, belki memleket,,  belki memlekette de trrceel kalmıycak :))) hatta hahahahahahhaa sesli güldüm )  hayal değil mi işte, devam ediyorum, kendi kendime yaptığım esprilere:))  3 yıllık ödeme yaptım,,, şirkete.. dedim ki'' bu bir yatırım.. bana bir paket belirleyin, fazlasını ,eksiğini, hesapta edin... alın ve ölümümden sonra onların konuştuğu hiç bir faturadan ücret talep etmeyin..!!  şimdi düşünüpte ''hadi leeyynnn '' diyenlere 8-10 çift sözü de aklımda oluşturmadım değil....:)))) aklıma trcell geldi işte.. neden ona yatırıyosam hala :)) var bende mazoistlik biliyorum :))))

vasiyet kısmına yansıyan, sürpriz düşünce de ki, ana tema, yani, mesaj şu idi:::;; pamuk helvam ve muallabi yanaklım.... sizin 3 -5 -7 (neyse işte ,o anki bonkörlüğüm :)))  ) yıllık telefon faturanızı yatırdım... fakat, buna karşılık, şu an abonesi olduğunuz paket ücreti kadar, 3 yıl boyunca ,bir hesaba para yatırmanızı istiyorum :))  nasıl ama süper di mi :))

onlara tanıdığım kolaylığı, kendilerine tanımaları  için olan bir mesajdı bu.. biriktirmek....!!!

hep söyledim,,, dedim ki , ''ben çok insan biriktirdim''  lakin hiç birini harcayamadım.. para biriktirmek daha kolaymış, asıl olan maddesel zenginliklere öncü de olmak lazımmış... onlara biriktirmek için,, harcanacak şeyler önermek de bir annelik vazifesi gibi geldi... hele bu  devirde..!!!

kendi kendim ile, bu güzel söyleşiye, güzel enerjilerinizle katıldığınız için ayrıca çok teşekkürler.. :))

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

9 Ekim 2014 Perşembe

ortalıkta yığın halinde duran bu zenginlikten , payını alamayan fakirlere selam olsun....

hacet görür gibi yazarken bir kal gelmeler, bir lal olmalar,konu ve fikir çeşitliliği çok iken bir fakirlik, bir nekeslik, bir kelime pintiliği,  bir üşengeçlik... ''hhehhhh'' dedim,,,, ''benzedin...!!,  FAKİRLİĞİ, sevmeye sevmeye çektin kendine, karşına koydun , oturttun, izzeti ikramda bulundun.... bir de üzerine giyme allah aşkına... !!! fakirlik doğana aykırı. berbat bir sevme güdüsüne sahipsin,,, kötüyü seçen sevmelerinden bıktım,,, ne aykırısın sen yahuuu... içinde varolan, damarlarında gezen,zengin gönül, zengin fikir, zengin zevk, zengin seçenek, zengin düşünce skalasını bırakıyor, bir güzel fakir bir şey arıyor, üzerine tez yazıyorsun be kadın...!! delirdin yaş aldıkca, biriktikce,, anlıyorum canın sıkılıyor aynılıktan ama , kendini ,koruma altına alarak incelesene şunları.... aaaaa başlıycam babanın şarap çanağına haaaa..!!! fakirden, zenginlik üremeezzzz.. üremez ayol... kromozom fakirlerinden ,nasıl iyi bir şey hayal etme fikrine sahip oldun sen..??? yaradılışa mı baş kaldıracak , dönüştüreceksin.... sana iyi düşün , iyi olsun dediler tamam da....  bunlar, senin düşünce gücünle ,dilinle, elinle olabilecek şeyler değiller ki....!!!! sen kendine, bir ''dur'' desene... önüne baksana , önünden yesene.... yapa yedire, kendini fakirleştireceksin korkarım ki... kendini perte çıkartıncaya kadar üzdürmek..... bu nee beee ???!! hoşgörülü müsün yoksa... bu tez üzerine sabırlı mı??? neyin deneyi, deneyimi,, bilim şeysi misin sen...! yerin dar zaten, bu laboratuvar kurtarmaz seni kadın...!!! sen fakirliğin ne masum, ne geçici  olduğunu kullara anlatıp , onları çoklaştırmaya çalışırken, olanca zenginliğini yedin yahuuuu... sen onlara değil , kendine meram anlatsana...  merhametin ne boktan bir duygudur........ fakirlik kadar kolay bir şey mi var..??? zor olan ZENGİNLİK..... zanaat o...!!!   onu anlat dinleyeyim, onu söyle , onu yaz...... fakir ister, fakir çalar, fakir dilenir..... zengin, bunu yaparsa ölüürrr ölüüürr...... fakir, ister anında bulur... zengin isteyemez..,, utanır, onur yapar, düşünür, kendini yer bitirir.... hem de artısı var... zenginlik temsiliyettir.... yokken bile... bundan daha zor bir tiyatro, ,zor bir rol var mıdır?? fakir fakir işte.. tek kılık,tek tip düşünce,empatisiz özenti,,, hatta kin.. can yakmalar , suça dahil olmalar falan..... fakir sevilir mi hiç?? zenginlik yaratıcı kuvvettir... istihdam da yaratır, güzellik de... konfor, mekan, fikir, proje , düşünce yaratan ve  veeee özellikle vee bunu hayata geçirenlerin hepsi zengindir... başarmıştır, kendine güvenen kişi, , güvenilecek kişileri ayırt edebilme özelliğine, iç güdüsel sahiptir, olmasa bile bir iki deneyim sonra, çok vakit kaybetmeden edinecektir.... var doğanlarla , yok doğanlar ayrışırlar... ve maalesef , ayrışık yaşamak durumundadırlar.... zenginler, patron ruhludur...... karar verebilirler.... fakirler sadece kötülüğe, suça, üzüntüye, negatife odaklı karar verebilip uygulayanlardır... uygulamalarında çok cesurdurlar üstelik....  çünkü bencildirler, sadece kendilerine odaklı.... zenginlik kapsamlı düşünmektir, herkesin iyiliğine ve başarısına , kazancına odaklı...... fakirlik , kötülüktür gibi bir cümle olsa da... zenginleşin ağalar, beyler.... şıklıktan , kibarlıktan, zerafetten, ahenkten, güzel şeylere bakmaktan, güzel görünmekten,  başarmaktan,inanın  kimseye zarar gelmemiştir.... ruh hastası, kazanamamış babadan paralı kişilerin ,yani paranın anlam yarattığı zenginliği burada pas geçiyorum... korku filmi senaryosu yazmıyoruz.. şurda kendi kendimize konuşuyoruz sadece..... servet.... güzel şeydir... algıda sıçıcılık yaşamayan her bir kimseye de pek çok yakışır..ön açar, örnek olur... tüm bu meram anlatmalarımın tamamı,, zenginliğini ,ruhu, hayatı, paylaşımları ,duruşu, temsiliyeti oluşmuş, farkındalığa erişmiş... şükür ve teşekkürle, gözleri güzel bakan.... pardon...(güzelliğe, güzel olana, bolluğa, berekete, sevgiye) güzel bakan... biraz aşmış, biraz aşınmış zenginler içindir..... zenginlik sağlıktır... ruh sağlığı, akıl sağlığı, beden sağlığı,,, tüm zengin gönüller içindir...... ortalıkta yığın halinde duran bu zenginlikten , payını alamayan fakirlere selam olsun....

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

28 Eylül 2014 Pazar

BU YAZIDA, BENİM BİR GELİN OLDUĞUM DOĞRUDUR .. :)




yine bir gece vakti, radyo programı dinlemeye karar verdim... çünkü o gece sevgili ertan abinin  programı vardı....  geceleri türkçe duygulu melodiler dinlemeyi sevmiyorum uzun zamandır...  türkçe düşünmeyi de... hüzünmüş, çağrışımmış amann amann... derken program başladı... aktıı aktı... dınkkkk dedi... bu kimine göre çocuk şarkısı gibi olan ............. BENİM DÜĞÜN MİZANSENİM... :)

bir kır düğünü düşleyin ama salaş.. salaş derken yere de yapıştırmayın,, harika'nın salaşı olmaz da demeyin.. neyse kelimeye de takılmayın :)))) yarım daire etekli, lüle saçlı , güler yüzlü bir gelin orta yerde... davetliler hep dostlar,,, şenlik içerisinde, gerçekten , o ana, dahil olmak isteyen gerçekler (GERÇEK İNSANLARIM ) var yani.... samimiyet ve 'sade özenç' gırla ortalıkta..... gelin el çırpa çırpa oynuyor , kolları değiştirip, 180 derecelik oyununu oynarken,, tüm yolculuğunda ki oyun arkadaşlarıyla...neşeli bir kendinden geçmişlikle.... seyredenlerin gözünden pespembe beyazlıkta... yemyeşil zemin ve masmavi (mikail mavisi) gök kubbenin altında... pür neşe,tüm görmek ve paylaşmak istedikleriyle.... ve damat daha yok ortada... ''ortada'' derken,, ortalıkta ... demek değil, demek istediğim :))))) hikaye de yani.. senaryonun bu bölümünde :)

''O'' ev sahibi...   O tüm bunların mimarı... bu uçuş uçuş mutluluğu , çatı katından seyretme hakkına sahip...demlenme vakti,, herkes demliyken gelecek eşinin, kadınının, beyazının yanına...

ve O girerken yüzlerce dilek balonu, karanlığı yaran sevinç çığlıkları ,alkışlar.... olduğu yerde durup... O'nun gelişini hayranlıkla izleyen GELİNİN... emin adımlarla gelen , dik yürüyen ve gülümseyen eşine , bakışına eşlik eden minnettar şarkı işte.....

sonrasında, isteyen konuklara , içi kandilli  ve beyaz tül pencereli çadırların kuralacağı... gelinle damadında, dostlarıyla, onlar için hazırlanmış.. aynı bahçenin ortasında kocaman bir ahşap karyolanın  yine uçuş uçuş süslendiği , belki bir yeni ay gününün şarkısı diyorum ...... ZATEN BAŞKA DA BİR ŞEY DEMİYORUM :))))

HAYAL ETTİM Kİİİİ :)) SEVGİLERİMLE...

HARİKA SAN...

27 Eylül 2014 Cumartesi

..bilmemek belki de ' ya öyle değilse' gibi,,, aslında bildiğini sanıp , bulduğundan korkmaktır.....



-Bilmediğim şeylerden çok korkarım dedi iç ses..
-bildiklerinden dolayı dedi 2. iç ses...

onları karşılıklı konuştururken fotoğrafa takıldı gözü... ve kendine takıldı sözü....

- bilmediğin nedir...??  daha önce öğrendiklerini de bilmiyordun?? öğrendin.. hıımm öğrettiler.. anladım.. demek sen kendi kendine ,yalnızken öğrenmekten korkuyorsun öyle mi?? fakat öyle olsa.. bunca şeyi her yerden defalarca , araştırıp okumaz, not etmezdin?? eh o zaman bu da değil... ne demek istedin o cümleyle....  

----- dur sana fotoğrafla anlatayım neyi bilip , neyi bilmediğimi... sanki o görüntünün üzerinden, içime doğan hissiyatla anlatabilirim bir şeyler.... yani ben onun üzerinden anlatırım... sen ÖZÜnü alırsın...  o yüzden çok seviyorum ikinizi.... ve sonra üçümüzü... sen , sen ve ben .. :) lütfen benimle kapılara bak ben anlatırken...

bunlar benim içeriye bakış açım :)

1. (kap) ı  geometrik desenli verev teyze oturuyor olmalı.... duvarda ki taşlarla örtüşmeyen, küflülük var gibi...
2.(kap)ı heeyy sanki eski bir ticarethane kapısı... kimbilir ne hikayesi vardır içerisinin... burasının sahibi kim ki??? belli ki çok zamandır gelmiyor..
3. (kap)ı güzel yapmış kadın, beyazı severim... ama ya annesiyle yaşıyor.... ya da kendisi 60 yaş üstü...
4.(kap)ı bu ne böyle , eski aliminyum kapılardan beter... nu nebi müftüsü mü var içeride..?
5.(kap)ı parola...; kırmızıyı sevmeyen giremez....!!  kapımız , korunmak için değil,,,, sevilmek içindir..ardı koskocaman bahçeden geçilen bir konaktır....:)
6.(kap)ı hıımm çiçekler  coşmuşş.... sevgisini yansıtan bir yürek olsa gerek... fakat kendisini nasıl kapatmış öyle... maviyi seçmiş olabilir korunmalık... duvarları sade... ama üst ,dört ,küçük pencere çok puslu... küsmüş o bir şeylere.....
7. (kap)ı hadi be sende...!! kaportacı girişi gibi...
8.(kap)ı güzelsin, doğalsın, kırmızısın, modernleştirilmişsin...  üzerinde ki gölge çiçeğine bayıldımmm ..storun bile var.. genç olmalısın :)
9.(kap)ı mmmmhh seni yapan şirin tasarlamış, değişiksin... basamağının basışı bile değişik, mikail mavisi... hemen yanında pencere.... kimlerin yolunu gözlüyorsun demiycem.... buna gerek yok.. senin yanan ışığın onlara yeter :))
10.(kap)ı avluda mı büyüdün sayın abim :)) girince girmiş mi olucaaz , yoksa ilk sınavı mı atlıycaz??
11.(kap)ı ahanda üçü beşi bir arada taklitci seniii... ama ben daha önce gördüm de biliyorum... sen görmeyenlere amma yutturursun haaaa kendini....
12.(kap)ı annaa hırsız girmiş... camı kırmış... salak işte nasrettin hoca mısın sen..?? kilidin oaya cam konur mu hiç??
13.(kap)ı aaaa ne güzel depo... kapısı demir dimi?? :)
14.(kap)ı ooofff dayı emmim, ermiş mi tutucu mu ,mensubluğunu merak ettim... kendisi mi ağabeysi mi... içeri girsem de bir dinlesem...
15.(kap)ı vahh ninnemmmm ne inek sokmuşsundur sen bu dama :)
16.(kap)ı heyy pansiyoncu... renginin bile tonu denişik... bilmiyorsan bi soraydın iyiydi.. :)

17.(kap)ı dan ,,32. (kap)ı ya kadar  olanları hep diğerlerinin muadili.... doğadakiler gibi... türlerin cinsleri, çeşitleri, değiştirilmişleri, oynanmışları, taklit edilmişleri.. özenilmişleri, daha önceden görülenler tarafından görülmüşleri... bazı bakanların , hiç görmemişleri .... vs vs

herkesin , bakışı , algısı, algıda seçiciliği, hikayesi, iç DÜZENi, hatta düzensizliği, farklıdır...  AMA ..bilmemek belki de ' ya öyle değilse' gibi,,, aslında bildiğini sanıp , bulduğundan korkmaktır.....

SUSAYIM BEN ARTIK  SEVGİLERİMLE.. :)

HARİKA SAN

26 Eylül 2014 Cuma

YETİNMEYİ BİLSENE...DOĞANA UYSANA... DOĞAN DA KALSANA...... VE DOĞSANA...

sen benim; defalarca aynı soruda kaldığım sınavımdın.... bu senin sorunun değil , benim takıntımdı.... cevap o şık olsun istemiyor....,, biraz kendime , biraz  da sana zaman tanıyor, yine hazırlanıyor.... yine sınavlanıyor, yine aynı sonuçta kalıyordum....  demek ki kendimle çelişiyor, savaşıyor, ne kendimi, ne de sonucu ikna edebiliyordum.... hayatının son imlasında sıkışmış ,,, tek koysan farklı, iki ya da üç (nokta) farklı, ünlem gibi bir soru işaretli... iki nokta üstüste den sonra..... bir nokta , bir virgül devam eden cümlelerimdin... genişmiydik  de daraldık,,, dar mıydık genişledik... artık da bilmek de istemediğim... ama ad ya da sıfat olmadıkca genelleştirmek istemediğim... kişiye özel anonimimdin....

bazen YAŞ'a bazen yaşanmışlığa yakışmayan... tecrübe dediklerimi ,dozer gücüyle ezebildiğim,,, senin değil, kendimin üzerinden geçtiğim... arsam, arazim, tarlam,,,, bazende çimim, toprağım.... ya da karo taşım.. mozaiğim... düzeltilmemiş çimentom... yalın ayak basmadığım......ZEMİN KORKUM benim... balçığım..mülayimim... denizin en bilinmez dalgasının vurduğu ,bazen  estetik, bazen öylesine yapılmış duvarım.... bazen kalkanım.... bazen de altından kalkamayanım..  en uzağında bihaberken,,, en haberdar olanım....sinirucu uyuşmazlığım... tehlikeli arızamdın...

elektriği kontrol etmek zordur.... hep çarparsan , şalteri indirmem lazım.... ışık olmazsın o zaman... yapma..!! kontratını fes et... karmanı bırak.... lens dener gibi,,, tonunu değiştir bakışının... ne olur dersem bana bir şey olmuyor.... ama sana bir şey olursa , bana çok şey olur....

hani sık yaparsın , yaparız... kendimiz için değil de başkası için birşey yapmayı..... bunu benim için yapsan olur mu??? ben bu sınavdan muaf olsam.... sen soru olmaktan çıksan.. benim bildiğim, inandığım, gerçeğinin tüm güzelliğinde görünsen..... tıpkı benim inandığım, gördüğüm , bildiğim gibi..... ben bu soruda kaybetmesem... sen bu soru da bilinmesen.... soru olmasa...... çiçekte filizlensen... toprağını biraz daha gübrelesek... gölge ile güneşi,,,,,, 'madem saksı da kalmak istiyorsun' ayarlasak... hadi ısını da söyle.. tamamm..... doğanda mı değilsin ki çok şey istiyorsun...... hep istiyorsun... verilebilecekler , olanlar kadardır... yetinmeyi bilsene.... ^'bir şey istiyor musun^' sorusunu , devamında birşey istemek için değil, kendin için değil... gerçekten isteneni, anlayarak, karşılamak için sorsana.... düz düşünsene, gerçek olsana... entrikada ki figuranlığını bitirip, hayalimizin aktörü olsana, imza alalım............ övünsek biz ,savunmak yerine...  bizim sevgimiz, kalkan değil, kapı olsa ya.... versene biraz,,, hatta çok versen arttırsak ya, biriktirsek ya.... sana senden geleni hediye etsek ya........... duymuyor musun? anlamıyor musun??

YETİNMEYİ BİLSENE... DOĞANA UYSANA... DOĞAN DA KALSANA...... VE DOĞSANA...

SEVGİLERİMLE...

HARİKA SAN...

18 Eylül 2014 Perşembe

EFTEN PÜTFEN SÖYLETENLER...

***sorun bildir kısmına, kendini bildirsene sen... :)
***Olmamış hallerden , kendini haklı çıkarma  sebebi,, bütün olanlar içindir.......
***Icimde kalabalik bir boşluk var...
***O sahnede oynuyor , Bu çamurla oynuyor ŞU uzvunla oynuyor ....oynayin canim siz...;)
***Borçlu kağıdından zıvana mı olurmuş ,, çektiğiniz çileye bak ;))
***Senin gibiler sürünür , genlerinden örnek aldiğin bu..! Benim gibiler sürdürür...örnek aldığım bu..!!!
***Benim hiç "ay beni yanlış anlamasinlar " diye doğruladiklarim olmadi...onlari  yanlis anlamasinlar diye yalanladiklatim dogrudur..
***Benim için gel de , fakirliği , gördüğünü kaybetmişlikte bul...ağlama  ... senin için hep yOktu...
***Mahalli yorumlar da olacaktir elbet... bu da akışın  zorunluluğundan...
***Her cümle bir tweet .. niye hikaye yazar ki insan..cümle kur di mi .. ;)
***Gözün alışınca bakmazsın.. çünkü göz alışırsa güzeli çirkini ayırt ediyor olursun. Fark etmiyorsa da bakip enerji sarfiyati yapma zaten....
***Zenginleri kiskanan fakirlerin , başariyi kiskanan aptallarin politikasi oldu sosyal demokratlik.....fakir ve aptalca surup yenilmesi bundan
***sakıınn ideal peşinde koşma sen... kanadın boklu, sıçratacaksın...
***seksin özgür ruhunu arıyor isen,,, seni seçmiş olması lazım... seni de denemiş değil.... (görev adamı)
***ben şuraya bir 'iyi geceler' bırakayım.. olanı var olmayanı var, duyanı var duymayanı var, duyupta kıymetini bilmeyenler konumuz dışı ..
***kaybedenler kulübünün,' kazananlar' çıkış kapısında, hep bir müddet beklemişliğim oldu ,paylaşmak için....
***kendinleştirerek sevmek, hayvan severlik değildir... onların doğasında ,insan kuralı yoktur...ben rahat edeyim, o burdan yesin...seviom leyn
***at kadehi elinden, al kalemi eline,,, ve açılın azıcık,,, önümü göreyim....
***joker: beklenenin yerini alan ,,,, ve de yere 'atıldığında',,, misli kazandıran....KART..
***üşüdüğüm doğrudur... iyi yolculuklar ,istikbaline yolculuk eden, minik tuana... iyi geceler herşeye alıştıran büyüklük....
***bir şey iyileştirmek , talep ve ihtiyaç meselesidir... kötüde kalmak istemek ise tercih meselesi.....
***ben küsmem ki.. tükenirim...tüketirsen...
***hor kullandığın herşey , vaktinden önce eskir...
***ben senin, hep kötülükte çaba ve başarını görmüşüm.... nasıl iyi der, iyi düşünebilirim ki... yanılırım..yanılırsam bir daha ...dahası yok..
***kimi kendini kayırlar kimini de allah kayırlar...
***kadın gibi değil,, bir güzel karı kılıklı...
***O yalan atmayı seçiyor olabilir...,,siz inanmayı seçmeyin...
***beklenen tufan geldi,, ahmak ıslatıyor.. :)
***basit düşünce ayrı şey,,, bayağı davranış apayrı....
***sana değer katmıyor, tam aksi değersizlik yaşatıyor.. o bir sıfır... seni,, ( x) çarpıp, yok ediyor..

 SEVGİLERİMLE...

 HARİKA SAN :)

yine bir gün hep beraber bizdeydik,, sardalye de vardı :D

***olgun insan , olgun meyva gibidir... ikisinin de ne hamı  , ne çürüğü gereken tadı vermez..
***para ; hiç bir fakiri zenginleştiremez...
***kendimi göz altına alıp, eve hapsetttim :)
***Zarif kadinlara ,oynamak yakişmaz..onlar hep ritmik bir ahenk icindedirler...
***Birinin cok kotu birsey yaptigini dusunuyorsan ,,tam tersini dusun..sonra ne kadar kotu dusundugunu gor ve komik ol :)
***Herkes,  biraz kendi karanliğinda , gölgelenmeli zaman zaman...
***Sevgiler de derece derece...O'nun cok sevdiklerinden az varsa O napsin......??
***No "müdehale" no copy..
***Anıları paylaşırım...güzelliği paylaşırım ama "asĺı" koleksiyonumdur..:)
***5 duyunun dahil olmadigi , hic bir algi , tam degildir...
***Ben .. " bu yanlisi o yaPmaz " demedim....... "sen yapmazsin" dedim....
***Dış savaşlar da strateji vardir... iç savaşlar da ise duygusal ölümler...o da öldüresiye....
***Ne kadar guzel matematikciydi...benim matematik hocam.. hala dimdik karşima çıkan...
***"Ben " diye anlatirsan "bence " diye bitirirsin.. "sen " diye anlatirsan "sence " ??  diye biter mevzu....
***'bak şunun haline ' dedirtmeyeydin iyiydi be soytarı...
***sanal alemde sık kullandığımız '' paylaşarak çoğaltın'' cümlesi.... gerçekte ne güzel bir öneridir.... anlayana...
***(bu)  neden mi önün de...?? aynı sen de ondan... yüzleş kendinle...
***hedef kitlen ona kızanlar buna kızanlar değil, hedef kitlen seni seven ,sana inanan oldukca kazanırsın...
***hiç bir tanımadığım için,,, hiç bir tanıdığıma, saygısızlık yapmayalı , öğreneli çoookk oldu...
***akıllı insanlar, anladıklara şeylere itiraz edebilirler,.. anlamadan konuşmak ,aptalların işidir.
***bize uykuya dalarken, elimize , yanımıza birşey verip oynamayı öğrettiler, ya da koyun saymayı..(hayvanın bile adına bak ) seçin ve uyuyun:)
***herkesin düşündüren güldüren anlamlandıran insanlara hayranlığı arttı ... bu salak devirde...
***birşey diyosun... O  diyemeyenden,, farklı gözüküyor işte dediklerin....
***çoğu insan geceye saklanır... ben geceyle kaplanıyorum..
***gözümün gördüğü herşey güzeldir,,, gözümle görmek de..
***toprak ve çamurdan çok şey olur da... balçıkla oyun bile oynanmaz ki...
***toplu tiksinme merasimimin , ibretlik konukları için hazırım :)

 HARİKA SAN..

 SEVGİLERİMLE :)

TE-NEFES ARASI :))

***bardak dolana kadar ,imtina  etmek huyum var benim..
***adam yeni bir  iğrenç (ilk) de İLK oldu.... daha ne olsun..
***balerina cif mi... ?? o da kimmiş :))
***bu seçimin, hem birincisi, hem ikincisi, hem üçüncüsü var.... yani kaybedeni yok..... bu da ayrı bir durum..
***konuşan ülkeyiz evet... ama hep arkasından KONUŞAN....
***fikriniz olsaydı söyler ve yazardınız dimi... fikirsizler..
***fark yaratmayı seven insanlar, sıradan şeylerle ilgilenemez..
***Senin dunyani cozebilsem
Ya da sen de benim..
Yer degisirmiydik ki...
(fanusta ki balığa)
***Sana güle güle demedim..
Gözün arkada kalmasin...
***Korkular , ziyan ve israfcilik yaratmis bunyede..sonrasi fakirlik. Bunu anladiktan sonrasi ise cekim yasasi :)
***Bazen canim, kelimelere,gobek attirtmak  , bazen de ağıt yaktirtmak istiyor.. (bedende becerilemeyenler )
***En çok yakıştığımız yerde,, bir biz yokuz....
***Fakir hissedenllerin hayalleri olur, zengin niye hayal  etsin ki...
***normal olan şeyleri, imkansızlaştırmakta üstümüze yok.
***.bu ,eğitim sisteminden, ancak haylaz çıkar, asi çıkar, boşvermiş çıkar.... bilinçsiz çıkar...
***Gozumun goremediklerini, golgesinden tanirim...
***dibimde çalan davul kulağımı zedeler,elbette uzaktan güzel.lakin başarıyı takdir etmeme engel değil.bana böyle yansıyor ise, bu da başarıdır
***deniz kızı, gemilerden korkarsa ne yapar?...
***bazı burçlara , boynuz hakkaten pek yakışıyor, e allah öle yaratmış , öle güzeller tabi :))
***su için su...... ne gerek var ayrana :)))
***ve yavşaklık ,küstahlık ve itlik alışkanlık yaparsa birinde,,geriye hiçbir çaba kalmaz...
***Hapsolmus dusuncelerin bile...ışıltısi yeter....
***Tek konu .. ve .. tek konu hakkinda ki hissiyatta ustune sezgi tanimam..
***Sana , tamam diyene , merhametin cok buyuk... ama sana hayir diyene de bagimliligin cok buyuk....
***telefon çalarsa ben susarım :) iyi geceler :))
***yarın, sürecin kendini tamamlayıp yok edeceği gün...
***önce budhaydın, sonra benjamin, şimdi ise iblis... bu  son görev değişikliğini kendinde niye yaptın...
***belki ORAda, hangi ruh halinden kaçarken öldüysen, o gerçekle yaşamak ve yüzleşmek vardır. mecburen...
***yok,, o değil de,, eskiden hiç canım sıkılmazdı benim :))) :D :P
***insanın kendi kararlarıyla yaşanmış kötü, iğrenç, hayret verici, yakışık almayan günleri vardır.. ve tekrarı hiç yakışık almayan..
***kendi ipiyle kuyuya inenler, kendi temkinsizliklerinin , kurbanı olurlar..suçlayacakları kimse olmaz ölürken..
***Butun aynalari kirmakla cezalandirilmisti....yuzlesemedikce kendisi ile... .yumrukluyordu ....kendisini... gereksiz, gerekçelerle...

SEVGİLER..

HARİKA SAN...

sen mülayimleştirmekten cayma kabızları,, sıçan sıçsın, boşver...

***bu kadar hızlı bir değişimin içinde, alışkanlıklarıyla yaşayan ''ben'' i değiştirmek zor olacak...
***alnımın boynuz tarafı, nasıl da kaşınıyo tatlı tatlı :))
***Yanyana gecen gemiler gibi olur bazen insanlarda işte...
***sağnak geliyomuuşşşş bu sefer çok fena saklandım :)
***ne 1m kare yürek, ne 1m kare toprak... neyinle savaşayım arkadaş senin, ne için..? asker hücrelerime yazık..
***ÖFKE BANA VE GECEYE ÇOOKK YAKIŞIYOR... :)
***kıymet bilmeyenlerin, gözünün yaşına bakılmayacağı saatlerdemiyiz ne :)
***ağzımı bıçak açmıyor ama düşüncelerin gürültüsünden, sahip şikayetci..
***Siyah....uzuntuye ,sayginin , değerin rengidir....ne asil..siyah usuldur..
***Belki de...geceye en lazim olandi...belki de bir ay..aldigi işiği yansitan.. dolun ay..
***Korkulari dileklekdirmis olmayalim yanlislikla...
***Zaten de , mumkun mertebe korkarak ve korkutularak usulu buyumusleriz ..minnacik :)
***Veren elden, almadik belki hataydi..ama biz verirken sadaka dagitmadik...guzelce ve icten hediye ettik...
***Bir daha sallanamayacagın   salıncagın , kırık ayagina bakarak...
ömür tüketmek..
***tek olanla başediliyor da, iki taneyle başetmek zor bedende ..
***yine geleceğim demiştim.. karanlıkta oturma demiştim.geldim. galiba biraz uzun kaldım.vakit kanatlarımı kullanma vakti.gidiyorum diyeyim mi?
***gevşek mevşek ''hiç yoktan iyidir,'' diyenler için,,, ürün skalası hazırlamak istiyorum :)
***hayal edince komik gelir... göre göre alışırsın..
***ben sana UĞRAdımm ...
***-annemdi... ve hep bana hak verecekti.. ama kızı olduğum için değil, haksız da olsam büyümemi ,güvenle ve kendimle erkenden sağlamak için..
***sen, bende, hayal gücünü mü beceriyordun...
***ne yaptığının farkında değildi, farkına vardığında ise affedilmeyecekti..
***bir insana kızmayı bıraktığınız an,ya kanıksamışsınızdır,yada umrunuzda değldir artık..yani kızmak sevgidir. iilişkide(gibi birşey çıkıyo):)
***biri karsta biri isviçrede olan  iki,ayrı,iyi insan, aynı şeye heyecanlanmıyorsa, uyumsuz iki ayrı iyi insandır.. kötülük aramayın :)
***benimle tüm kötü alışkanlıkları azaltabiliyordu.... kendini de.........
***gerçek dediğimiz belki de bileşik bir kelimedir.... GER ve ÇEK...(ister çilesini çek, ister okunu çek)
***yemezler çünkü yiyemezler :)

SEVGİLERİMLE....
HARİKA SAN :)

köpek alıp tospa gibi sevmek olmaz ki.... dimi :)

***benim ağzımdan küçük çıkanlar, sende büyükse, muhakkak zaman yanlıştır.... ,,,elbette sen doğrusundur yani :))))
***hem affediyor, hem de afettiğim için kendimi affediyorum... bir daha affetmemek adına...
***yere oturtulan minik bebekler gibi, etrafımızda börtü böcekler gezse, tuttuk onlarla oynadık..
***IQ su EQsundan yüksek olanlar, aşkı çıkarabiliyor, bölebiliyor, çarpabiliyor ama bir türlü toplayamıyorlar...
***yeni farkettim ; yok saydığım insanları cümle içinde kullanmıyorum..
***Kendisyle olmanin tadina varinca insan hicbir kendini bilmezi istemiyor artik.....
***Üzülüyorum , ruhumu bilenlerin kötü kelamlarina... sonra ..o da geciyor beklerken...
***temiz değil, tertemizlik dahilinde gereken herşey hatta gerekmeyenler bile ,yoğun bir gayretle ,nihayet bitmiştiiirrrrr.....
***ilhamın nerden geleceği belli değil..... bakınmaya gerek yok.. önüne dikiliyor bazen :)
***aynı şeyleri,aynı versiyonda neden deneyimlediğini sanıyorsun fikirsiz..!ders almadığından elbette..yani vicdan takipte ..ve aynısı olmasın
***kendi dünyasında başrol alamayanlarla dolu ortalık....
***yeniliklerin içinde , kocaman eski kaldım ama ççokk memnunum güzel eskittiğim herşeyimden....
***kaptırdıktan sonra koyvermek kolay, elbet... lakin.. kapan iyi değil..
***ahtapotu sevin... iyi geceler :)
***iki adımlık mesafeler, bazen bir ülke boyu gibi....
***dokunmak, ne muhteşem bir sihir...
***Haz almak varken , hazmetmeye kaldik.....
***bu vakitte ya vicdan azabı martavalları olur, ya da sokakta ki tatminsizliğin ,iz düşümü....
***çingene pembesi geceler :)
***aptal askerlerle savaşmayalı çok oldu..,, ne diye elimi kana bulayayım ki... mal mal duranlardan, kahraman olmaz ki..
***aptal insanların kendi fikir ve cümleleri olamaz.... başkasının onaylanmış fikrini araklar ve satarlar... yaşamalarına da gerek yoktur...
***sığırlara duyuru : geçmişin hatırlatıldığı her gün, geçmiş yaşatılır... sonra ne geçmiş kalır ne gelecek....
***güzelliği, samimiyeti, gerçekliği ve dürüstlüğü tercih sebebiyle , tekrar dönene kadar yokum :)
***anlatacak ne çok şey birikti, ama ne yazık ki sana değil...
***kendi kendisiyle oynayan herkes cesurdur :) tribünlere oynayanlar ürker :)))
***ben sana acımaktan öteye geçemedim sen ise acıtmaktan....
***ben uzağa falan kaçmıyorum pis ruhlara değemiyorum sadece....

SEVGİLERİMLE...

HARİKA SAN