21 Mart 2016 Pazartesi

ZAMKLARA ,,DANK.. olsun adı....

ben anlayamıyorum arkadaş,,, ne kafa yapılarını, ne düşünce tarzlarını ne de hem yapıp hem kendilerini haklı görme şekillerini....

evde otururken nefesimi daraltıyor bazı insanlar benim.. şöyle ki herkesin olduğu gibi benim de prensiplerim vardır... bunlardan ilki boş konuşan insanlardan uzak durmaktır.... hep söylerim evrende gevezelikle ses kalabalığı yaparlar , eminim ki diğerlerinin duaları bu cahil gevezelerin sesinden dolayı duyulmaz... bu konu da hakikaten duyarlıyımdır.. o insanlardan mümkün mertebe uzak dururum çünkü bana bir şey katmadıkları gibi benden vaktimi götürürler.... benimle eğlenirler ama beni eğlendiremezler, benden beslenirler ama ben aç kalırım... kırmadan uzaklaşayım derim üzerime üzerime yapışır enerjileri...

beni tanıyan insanların çoğu bilir ki gece olmuş ise benim telefonum çalmaz... çünkü ben kimseyi aramam... hele canım sıkılıp işgal etmek için hiç aramam...!!  görgüdür bu, inceliktir ,saygıdır...varsa soracağım bir soru müsait olup olmadığını sorar ve uzatmadan sorumu sorar özürle kapatırım ,, o da ,eğer o bilgi bana akşamdan gerekliyse ve ilişki samimiyet kaldırıyorsa ararım... velev ki açılmadı... kişi bana geri dönene kadar  defalarca asla aramam.. dönmedi diye aklıma gelen her yere mesaj yazıp , konuyu problem haline getirip üzerine sanki açmak zorundaymış, emrime amadeymiş gibi sitem edip hatta ''bir sorun mu var '' şekline dönüştürmem.....  ( bunları travma geçiren sevgililer yapar :) ) bu hal böyle olursa evet sorun vardır.. bu da kişinin kendisindedir...!!! görgüsüzlüğü, hadsizliği, bilinçsizliği ile hele birde hesap sorar hal alırsa aayyyyyyyyy nasıl bir daraltı geliverir insana.....aaaaaaaaa.... mecbur muyum arama yaa sorma da yazmada....  gece vakti  ..ççç ççç çççç

bir sohbet ortamındayken asla elime telefonu alıp kurcalamam... mesajla sohbete çalışan vaktimi alan kimseye cevap vermem.... bu olduğum ortama saygıdır... bunu yalnızsamda yapmam... senin canın sıkılıyor diye sen beni işgal edemezsin.. gereksiz cümlelerinle vaktimi çalamazsın,, mutlu mesut otururken beni öfke topu haline dönüştüremezsin... ben anlatmadıkca halimle ilgili yargılarda bulunup bir de üzerine hesap soramazsın.. soruna cevap alamıyorsan bir de kudurup çanak çanak anlatıp karalayamazsın.... ama malesef bizim kendine gelememiş ,gelişememiş bireylerimizin çoğunda var bu... çen çen yapacak sen de o telefonu açacaksın ya da orada bulunacaksın... manyak mısın bree ... ne boğucu.. anlatırken kalbim daraldı... enerjim öyle tıkalı ki konuyu dahi tarifleyecek yeteneğim gitti...

kimse kimsenin tekelinde değil... sen istedin diye karşında ki isteyecek hiç değil.. ayrıca biraz anlayış yahuu hastadır , önemli bir konunun içindedir,, önemli bir andadır,, ya da kendisiyle kalmıştır ve bölünmek istemiyordur mutludur... zır zır zır ne ararsın bok yiyen.. daha da oraya buraya yazıp illa ulaşacak ortada soru da yok....konu da yok.. cehalet arkadaşşşşş cehalet...

işin tuhafı ben böyle şeyleri eşime dostuma tanıdığıma yapmamışken , beni nasıl bulur böyle işgalciler, ben bu tarafını anlayamıyorum bu işin.. yüz verdik deliye geldi sıçtı halıya misali.. hepimiz bir mişiz, eşitmişiz... değiliz efenim değiliz.... ben alt basamağa bakamam...el verirken aşağı düşüyorum.... suistimale uğruyorum.. mütevazi ,içten ,candan , sevgi dolu oldukca kapıdan kovsan bacadan girenlerle mücadele etmek zorunda kalıyor ve kızıyorum....

sen benimle hoş vakit geçirebilirsin bu sebeple istersin... ama bir de kendi vasıflarına bir bak... ben niye seni tercih edeyim birader yaa dur orada öylece.... lüzum görürsem ararım ben seni yaaa aaaaa... ayrıca burası ananın evimi ne bu rahatlık... fikirsizlik, saygısızlık...  ööffffffff neyse... kışt kışt cinler kışt kışt... ben öğretemeyeceğim bu insanlara nezaketi, inceliği... nasıl bir bencil görgüsüzlük bu yaaa tapulu malı sanki karşısında ki.... işte illa çığrından çıkaracak insanı... açacaksın o telefonu sonunda ne var ulan deyip basacaksın küfürü dank edecek..!!!   yoksa bilemiyorlar yerlerini bunlar...

ben işin o bu nasıl düşünür kısmında değilim.... kendimin prensipleri var başında söylediğim gibi.. kimsenin evi barkı gece gece aranmaz kardeşim....millet işini gücünü sohbetini bırakıp sana cevap verecek bak sen şu işe... bende yok böyle bir ego...yani sende hiç olmasın..!! sürekli dert anlatmak için arayanlar, bir menfaati olduğu için başka bir bahaneyle yanaşmaya çalışanlar,, canı sıkılıpta kiralık güldürücüymüşüm gibi sohbete mecbur kılanlar.... kendiğinizden bir gidiverin.. kendinize geliverin...benimle mesafeli olun... zira ben sizden kilometrelerce uzaktayım....yukarıdan bir bay bay yaptık diye ne bu yapışkanlık yaaww .. AYIP... vallaha billaha bunun adı ayıp...

neyse... ben yine anlatmak istediğimi anlattığımı sanmıyorum... sonra bir kere daha denerim...

SEVGİLER

HARİKA SAN

26 Şubat 2016 Cuma

YAŞANIYOR OLAN YAŞANMIŞLIKLAR...

yeni yeni anlıyorum şimdilerde bu filmi ben... bir kaç kere seyretsem de, senaryoyu iyi okumamışım..
beni benden alışları, kendimi tanıyamayışlar ,,,, kendimi buldurmak içinmiş,,diğer tercihleri, beni bana bana hatırlatan ip uçları... yani ''bir ona bak bir ''BEN'' e bak cinsinden..  aynı zamanda beni kaybetmesi için ,karşısına çıkmışlar ve aklını çelmişler  demek ki.... yazııkkk ,geceyi kurtarayım derken cezalarına  bak şunun.,,,,

ben severken deliriyorum herhalde diye kendime söylenirken iç sesimi duydum birden;
-sen severken kendini kaybediyorsun..!!!
--- ne yani bir daha sevemeyecek miyim... bu mudur ders??
-hayır tam tersi sınırsız ve sonsuz sevgi nasıl olurmuş bunu öğreneceksin... yani sevmeyi, sevilmeyi.. dengeyi,denkliği...
 kim olduğunu ve ne istediğini kavradın,hatta biliyorsun artık...
--- peki hala arkaya bakışlarım neden ???
- son parçalarını arıyorsun çünkü....  tamamlanmak için bir kaç kırık derik şey... ya da seni tam görsün istiyorsundur belki... kötü bir ceza değil çok dahice bence.... artık sen kendini buldukca ,o seni kaybedecek....!!! senin merhametine sığınıp,seni bir nebze kazanması için çok yalın olmalı , gerçek olmalı, sadece sana değil herkese....... o yaptığı saçma sapanlıkları nasıl gösterebildiyse herkesin içinde... aynı bu gerçekliği de yaşatabilecek yüreğe sahip olmalı..... şimdi ben sana soruyorum... var mı onda o yürek? o netlik? o cesaret ???
---geçtiğimiz evrelerde ki dersleri biliyorum... bunu daha tam olarak anlayamadım.. teşekkür edecek kadar öğrenememiş olmalıyım ,, meraklılığım ondan.. geçmek istiyorum, böyle tekrarlar yaşamak değil anlıyor musun beni??
- beni duydukca sen anlıyorsun, kulak ver bana ben yüreğinin sesiyim... ve sen beni dinledikce hiç kaybetmedin, inandıkcada kaybetmeyeceksin... hatırla,, halinden çok memnundun o yıllarda... ve bir gün isyan ettin... daha doğrusu şükürle yola çıkmayı bilmezdin..memnuniyetsizdin ,o kadar farkında değildin ki kendinin ve senin olan herşeyin......!!!  işte o an karşılaştınız siz.... sen bütün varlığında yoklaşırken buldun kendini.... o esnada uyandın zaten.. anlamaya çalıştın ,öğrenmek için çabaladın,bilgiler araştırdın, gereklisini hep cebinde taşıdın.... çok çalışkandın..... geçtin dostumm geçtin...haydi hazırlan bakalım.. bir sonra ki basamakta başka derslerin sınavların olduğunu da hatırla...isyan etme,,,ki değişimlerin hep güzelden yana olsun...ruhun ve zihnin tertemiz artık... bedeninin içinde seninle çok mutlular.... bırak geride kalan bir şeylerin varsa da  hatıran olsun... onuda kendisine bırak artık,, zira onda da kendisi yok....!!!!

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN