29 Ekim 2014 Çarşamba

KAPIN HER ÇALINDIKÇA ,, KÜFÜR MÜ EDECEKSİN? :)

yahu arkadaş, anlık bir meseleden kızdım bak yine.... prensiplerimi, sevgi sömürüsüyle , bana çiğneten insanlara..... ne mi oldu,,, kapı üstüste ,bir gece vakti, çaldı...  kapıcının gelme vaktinden bir hayli sonraydı.... kızmadan kapıyı açmam veee,,, ''bbeenn gellddiimmmm'' sürprizini sevmem için ,herkesin, noel baba olması gerekiyor çünkü :)

benim yıllardır prensibimdir... aramadan kimseye gitmem...  gece yarısı ,en korktuğum, ağladığım , vs vs anda bile hiç bir arkadaşımı, aramam,, hele kapısına gitmek....!! gidiliyorsa çok elzem bir durum olmalıdır,kafaya estiği gibi değil....

O!nu hiç düşünmeden, içinde bulunduğu durumu, kişileri gözününde bulundurmadan, ya da yalnızsa bile , mecali var mıdır yok mudur bilmeden....    ( bu en yakın arkadaşım, akrabam, erkek arkadaşım, hatta kuaförüm olabilir durum değişmez...) kaldı ki, canım O'nda olmak bile istese,,, (olur ya kıramadığından buyur etmek zorunda kalır) '' sana geliyorum'' dememişimdir.... içinde bulunduğum durumu bildirip, beni çekmeye, DİNLEMEYE  ya da enerjimi düzeltmeye müsaitse, davet edilmeyi ona bırakır , etmez ise gönül de koymam.. çünkü bilinir ki, ben,,, enerjim düşük olduğu durumlarda telefona bakmam, karşımdakine geçirmem, ve bu enerjiyi bırakıpta kaçmam...!!
telefonu açmam...,,,, çünkü:; zaten arayan, bir enerji vampiridir, ve bende kaptıracak enerji kalmamıştır....  bu düşük enerjili ses tonumda açarsam, benim ona yaptığım gibi, akılçelen bir enerji takviyesiyle , konu değiştirip, davranmayacak, benim enerjimi eksiden nötre çekip,sonra akıllıca  ne istediğini söylemeyecektir..... hatta olur da, bir de, boş bulunup,  anlatırsam ki (çok zor)..sorgu sual ve de üstüne üstlük yargıya da  başlıyacak bücür boyuyla.... beni iki kat daha sinir edecektir :)) telefonu açtığım için kırasım gelecek,  ne lüzum vardır :)))) bunlara dırdır   :))
kendi dertlerine odaklı, büzüktaş arayan , bilinçsiz enerji hırsızları bunlar..... baksanız çok masumlar... ama benim tabirimle emirgenler işte,,
diğer açmama sebebim ise, karşımda ki büyük sevinç nidaları ve coşkusuyla aramış da olsa, bed bir alo ile ,onun anlatacağı neşeye ket vurmamak düşüncesidir, onun en baştaki heyecanını, tondan algıladığı hisle, bölmemek....... hepsi bu kadar aslında :)  yani arkadaş, açmıyorsam ,telefonu kapıyı, açmıyorumdur, hakkımdır, kararımdır... ışığım mı yanıyormuş yanar anasını satiym sen gelesin diye mi yaktık,, gelmeyesin diye mi söndürelim?? gelme lan aaaaa.... kabemi burası ...başlayacağım huzur ararken bozduğun huzuruma yaff :))
 kendi kendime pek halledici olduğum, gerçeği, çıktığı da doğrudur bu arada :))

 bu konuda bir tavır geliştirdim, uyguluyorumda ... benim, hem de evimde, kendimle ya da seçtiğim dostlarımla, vakit geçirirken, her hangi birinin, konunun ve çevrenin dışında, hatta belki de içinde,  kapıyı çalıyor olmasını, doğru bulmam,  ben de çalmam ve açmam,, hatta kişi evde yoksa, olur da çocukları varsa, durumu, daha da bir vahim bulur, esefle karşılarım.. bunun da ötesinde, kiminin logosu olan jokerlik hiç bana göre değildir...  (kimseyi bulamazsan gel bana..!! yok öyle bir şey) son çare üfleyicisi miyim ben..??? şarkı bile yapmışlar vaktinde gel sevgilim , geç kalmış olmayasın diye... sen konunun başını, kendi kendine sarpa sardır, paylaşma,, sonunu düğüm yaap, çöz harika de, harika , düşün harika, konuyu değiştir harika, beni iyi et harika...... bak yaaaaaaa... valla da billa da , hakkaten bi bak yaaa.....
derinleşmiş, kalın kalın çizgileri seviyorum demek ki... ben de karakteri resmediyor olabilirler.. birini seviyor olmak, ötekinin onu işgal ediyor olması, kafasına ve kendi isteklerine bağlı , hareket ediyor olması, demek değildir... ,nanç sisteminin bana ihtiyaç duyduğu durumlar, kapıya gelmelerle çözülmez hatta bana inancını bile zayıflatabilir.... çünkü bu hayatta hiç bir şey... ama hiç bir şey, sen istediğin an gerçekleşmez..!! hele iki kişilik dialoglarda..!!!sen benim (YUVAMIN) kapısını, sen istedikce ,çalamazsın arkadaş.... enerji güvenliğimi sıkıntıya sokamam sokmam... aramış olsan, hep dertlendiğinde aradığın kişi de olmak istemem,,, ''bu bana kıyamaz dosttur'' diye düşünüyorsan, işgale gelemezsin !!! bu hakkı nerden edindin?? seviyorsa çekecek...!!!!! mi? yok öyle bir şey ahbap...!! .... insanlığa, alış-verişe, farkındalığın yoksa farkına var... hep bana, rab bana yookk... içeride saklayacak bir şey olmasına gerek yok,,, saklanacak hiç bir şey de yok... ammmaaaa senin de istediğin an, türlüce ruh hallerini buraya sokmana, dökmene, savurtmana, bırakmana gerek yok... azcık farkındalığın olsaydı,, beni seviyor  olduğunu değil,, beni, dert çöplüğü gibi kullandığını görürdün.. bu nasıl emrine amade bir sevgiye inanıştır?? hem sevinesim geliyor, lakin ,sevgime duyulan güven karşısında, yapılan emrivakileri de hoş görmüyorum..... çünkü seni ''gerçekten'' seven yegane insan ben olabilirim ama beni '' gerçekten'' seven çok insan var.....ve bu sevenler dert getirip, hallolduğunu gördüklerinden sevmiyorlar beni... yani senin gibi değiller dostum....sevginin beklentisi, muhakemesi olmaz....... ama ben burada biraz saygı ve ince düşünce de , karşılık bekliyorum sanırım....

farzedin sosyal bir ortamda yemektesiniz,,, hoopp bir mesaj telefonunuzda... ya whatsuptan, ya facebook mesaj kutunuzdan '' naber? napıyosun?'' diye bir şey...... şimdi ben bulunduğum durumu , yanımdakileri bırakıcam, sırf senin canın sıkılıyor diye ,sana cevap vericem öylemi?? hemde boş laf... evrende ses kalabalığı... haaa verirsem iyiyim, vermezsem??? bir cevap bile vermedim olacak öyle mi??    mmmm arkadaş... sen burda bir şeyleri ya yanlış anlıyor, ya da hep kendine yontuyorsun demektir..bu..!!  
ama yok illa birşey yazmalıyım değil mi,,, seni ikna etmek lazım,, seni ikna ettikmiydi, terbiyeli kız olucaz biz çünkü...!! etmediysek.... vay halimize.... haaa arada samimiyet bile yok haaaa , aklına gelmiş yazmış işte kendince... bencilce..

bunu daha önce de yazdım ,,kulağıma fısıldanan, sadece onun ağzından benim duyduğum , 'çok iki kişi' arasında cümleler duydum... düşünce ve söz , tavırla bağdaşmadıkca hiçtir benim için, alavdır, balondur.... hayatın içinde 3. şahsın yanında edilemeyen,, davranışa, saygıya dökülemeyen durumları ayrıca kabul etmiyorum....... ben karşılık beklemiyorum ama, inancımı devam ettirmek istemek gibi mülteci egolarım var elbet... kimse istemez , beceremez de yeniden yeniden , başka yeni şeylere inanmayı,  muadillerini görür, mucidi unutmayız.. yer ederler bizde ,ilk inandıran, gösterenler...(iyiyi, ya da kötüyü) :))

 şimdi , düşünün ki bunlar kadın arkadaşlar,,, e bir de bunların erkek versiyonları var.. çünkü bende dostluk ,sevgi cinsiyetsizdir... buna rağmen ben sizde,( beni seviyor olmanıza rağmen), bu hissi, karı koca evinizdeyken , belki de sevişiyorken, kaç kere suistimal ettim..??   ' ne yapıyorsan yapıyor ol, ama bana kapıyı açmalısın ' yaptırımıyla, hareket ettim??    hiç yapmadım....

işiniz , gücünüz, benden birşey istemek,, hem de o güne , ve  o ana beni sadece sizin dertlerinizle ,tutsak ederek...!!  ne hakkınız var birader... aaaaaa toplu yaşamaya isyan edip, ücralara kaçacağım anlar yakınlaştı sanki..... sevmek bu değil.... hani siz beni seviyorsunuz ya... hangi sevdiğinize yapabiliyorsunuz , düşünmeden davranma biçimini,, size saf sevgi dediysek, gelip gelip, her defasında, fikirsizce ve salt kendi isteklerinize odaklı nasıl davranabilirsiniz.....??? bu arada benimkinin de, saflığının, içine ettiniz, bokunu çıkardınız o da ayrı mevzu ama , , her türlü, karşılayan sevgi varlığımı ,gördüğünüzü, inandığınızı da ,,, anlıyorum da,,, sizinkisi saf mı şimdi..????  işte onu bilemiyorum....!!   çok bencilce, ççookkk vurdumduymaz,, ççokk suistimal edici değil mi??? !!

ben size,, kim olursan ol gel bana dedim mi??,, saat kaç olursa olsun farketmez dedim mi?? yanımda kim olursa olsun farketmez dedim mi??? aramayı akıl edemeyen aklınız, nasıl gelmeyi emrediyor bu nasıl bir pervasızlık, kalemime dalış, kendini kurtarış, beni de  tutsak ediştir arkadaş???

lütfen kendini ve ne yaptığını bilen, (bana yapılmış olsa), (ben aynı durumu yaşasam) (karımın ya da kocamın arkadaşı bunu hep yapsa) gibi,   ,empati oluşturabilen ,istilacılığını,istihdama dönüştürmüş, yolda, bana gelirken,  kendisinin, bari yarısını çözmüş, kaybetmiş değil, kazanmış senaryolarla karşılaştır beni tanrım.... nolursun yawww istifa ettim anlamıyor musun?? :)))niye kabul buyurmuyorsun:D  ben iyi miyi değiliimmmmmmm ya da iyiysem iyiyim ama kendimeeee... al bunları benden,, yaratıyorsun madem takip et..!! bana ne beee ,,, hakikaten bana nee:) kaybedenler ülkesini az buçuk yazdık,,, bu kadar mı kaybetmişiz de çektik..??? milletin, çaba ve para sarfedip, iyiye dönüş ,ışık olma  yolunda,  biz ,yaradılıştan mı kabiliyetliydik, işciydik,... yoksa süzme salak mıydık...:))  kimse kırılmasın derken , paramparça olduk....neyseeee,,, sıra kazananlar diyarında.....  zaman geldi de geçiyor üstat.... kapını çalmadan , aşağıdan sesleniyorum lütfen duy beni :))) ya da , belki de bana da böyle bir kapı lazım......dı...:) yapsana...deneyimlemediğim ,olmayan, bir şeyi algılama da çok seçenekliyim..yine de anlamaya çalıştığımdan.... tek şıkka indir nolur... eskiden doğru bir taneydi,, şimdi neresinden bakarsan o taraf doğru..... karıştırdığın akılları sadeşleştir ve huzura kavuştur nolur,,, yaratıp yaratıp, anlayanlar, anlamayanlara, anlatsınlar, mantığı geliştirmişsin.... ben ce çok akıllı ama, sorumluluğu atarcasına.... o zaman ve yeniden .....,,,,,,,,,, bana neee yaaa..... :)

sevgilerimle

HARİKA SAN

28 Ekim 2014 Salı

su damlası perisi ve polen tanrısı.. bir düşünce klasiği :))

AŞK'ı , aşk zamanı değil de,, soğuttuktan sonra ,süsleme sanatım olduğunu anladım.. sanki birşeyleri kabul mu etmiyordum ya da bu yazma etme gibi yan etkilerinden acaip mi besleniyordum bilemedim... gerçi yazılarımda tek hücreli canlılar gibi , tek insan üzerinden başlayıp , genele yayılıp bir ironiyle de son buldu sıklıkla.. kendi iç benliğimde yaşananlara bir dönüşüm mü uyguluyordum ki farkında olmadan.... enkazdan , geri dönüşümlü saray yapmak ...!! hhaahhh çok eğlenceli.. yazıyla şakalaşmak....., anlatmak..., dikkati dağıtmak ... oyun muydu ki..?? olabilir.. eğlenceli geldiğini biliyorum sadece..

aşk zamansızlığında, yine bir gün, ince düşüncelere gark olmuşken , durumu biraz masalsı, biraz başka bir temada, biraz masum ama evrensel hale getirip, bir su damlası perisiyle, polen tanrısının aşkını yazabilmek fikri gelişti aniden.. öyle heyecanlandırdı ki bu uydurduğum kahramanlar  beni.... polen taşıyıcılarını,  nasıl tanrılaştırdım veya (tanrısallaştırdım)  bilemedim :)) yazıyı değil, hatta senaryoyu yazdım , üzerine onu animasyonlaştırıp, belgesellerden seyrettiğim, anladığım, gördüğüm, bağdaştırdığım bilgilerle de kaynaştırıp warner bros a bile sattım :)) böylece içinde hem su damlasının , bitkilerde ki görevi, hem polenlerin  ve polen taşıyan ,kanatlıların:)) (böcek sinek deseydim daha mı iyiydi yani ) :)))  mevsimsel ya da her daim yapmakla görevli olduğu durumu, karşılaşma hallerinden, görevi tamamlama hallerine kadar, en olamayacak , gerçeklikte ama çok masum duygulara giydirip imkansız aşkımı içine vahşet sokmadan anlatabilirdim belki.. güldürme sanatını benimsemiş ve misyon edinmiş biri olarak , ağlak ve derin psikolojili şeyler yazmak , herşeyden önce , kendi ruhumu daraltır.. kalemimle logo yapmayı, evcilik oynamayı, seslendirmeyi seviyorum duygularımı...
daha hikayenin ne başı var ne sonu... ortada iki tane kel alaka kahraman ve bir aşk var :))) önce yağmur mu yağsa,,, yok yok bahar mı olsa,, arı vız vız mı dese bilmem... her şey olması gerektiği zamanda olurmuş... bir de unutma kabiliyetim var ki , akıllara ziyan... en iyisi bir başlık halinde not edeyim de dedim... zamanı gelince içini de doldururuz...:)

düşünce dünyamın klasiklerinden olacağa benzer :)

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

25 Ekim 2014 Cumartesi

fikirlerim bonkör, ama tavırlarım rüşvet istiyor artık

***benim minik, rengarenk ,sevimli,sevgi dolu dünyammm dön bakalım :) :D
***hey gidi koca dünya ,doğru olana ödül küpüsün ...
***meleğe dönüşülür mü?? yoksa melek doğulur mu??
***şimdiden günaydın yenidoğana ... görmeyenlere allah rahatlık versin.. :) sevgiyle..
***ulan tetikçi, durdun durdun da, esir prensesi mi sevdin...
***--çılgınsın sen..!
----noldu naptım..??
--kimsenin yapamadığnı........!!
---- ..........
***bunlar hep.... bir ilişki yüzündendi.. evet o yüzdendi...     :)
***türkçede kelimeler , ifademe yetmediği gibi,,, noktalamalar da bana kadar değil.. :::!! :D :))
***sana yaşarken hayır yapıyorum zaten.... öldüğünde evetleriz..
***birgün, şimdi hayatta olmayan bir dostum, bana  'senin cümlelerin çok dik ama seni cümlenin sonuna koyduğun gülücük kurtarıyor'' demişti....
***bana 'ipek' diye seslenmeyin, çok çabuk yırtılıyorum...
***itibar imparatoriçeliği bırakılır mı , bırakılır.... belki 3 nesil.... olsun....... yeter :))
***belki bir başkasını yazıyordur, belki de bir başkasını katıyordur, amaç sermayeyi büyütmek değil mi?? O'nun da sermayesi beyni... :)
***SEN , engellediğine bakıyorsan yazık.... engellediğime bakmam ben...  ama raporunu alırım yardım için :)
***övünmek için sebebim yoktu... buna rağmen mütevazi olmak için çok uğraştım.... :)
***şizofrenin de duyenleri var,,, daha iyisini araştırırken karşıma bu çıksın istemiyorum... :)
***senden suluboya tablo  yapamam belki,, ama mikro enjeksiyon resmedebilirim.. :)
***şair burada nedemek istemiş diye sorar biri. yorumlar gelir .. ah ulan yaşamış olsaydın biliverecektin (anlayıverecektin),, bu merak niye :)
***gerçeğim , ne ise, tavrım ve kelamım da o olsun amiiin  :)
***kendimin, patentini almak istiyorum, bir daha kimse beni estikce kullanamasın diye :)
***karanlığa bakmayı sevmem... ama severim karanlıkta bakmayı....
***herkesler anlamasın diyedir, hep, bir kelime, 'kısa' cümlelerim..
***geçen pazar, bu pazara ''ne çabuk geçti abi dimi '' demiş :)) güleryüzlü iyi geceleriniz  olsun efenim.. sevgiyle..
***kendisini gece yarısı ''bu  gece beraber olalım mı '' diyenlerde çok mühim hissediyordu... seçmeden öyle de yaşıyor,değdiğini sanıyordu...
***para karşılıktır.. bize öğretilen iyilik ise karşılıksızdı..
***zaten imlasızdım, en çok kullandığım üç noktadır... şimdi ondan da vazgeçtim..., kim tanır, anlar,imlalandırır ve tebbessüm ederse artık....
***sevgili, anne ve babası... O'na , 'ONU BEKLENTİSİZ, SAF,SEVEN HER HANGİ BİR KİŞİYİ İNCİTMEMEYİ, ÖĞRETİN...'' oradan...
***İYİ OLSUNLAR DA ÖVÜNEYİM DİYE DÜŞÜNÜYOR, EN KÖTÜ ROLLERİ BİÇİYORSUN BE KUZUM :)))
***diğer, ruh hastalarına , dünyasını yönettirdi...depresive, ezik şizofrenisiyle....
***intihara meyilli, 'katiller' fenaaaaa ,ürkünç, korkunç, kaçç arapp :)
***tam kendinde ve iyiyken çalar bütün ziller.... ve eşlik edersin :)
***sen bana gönlünü, herkesin hakkını seviyorum diye mi verdin,,, yiyiyorum diye mi??  yedirtme , sevmezsin...!!
***filmin,karakter  oyuncusu, seyirciye göre karaktersizdi... ve o karaktersiz duruşununun devamındaydı...''ün''... o memnundu.. karakteri olmayan ününden...
***baş roldeyken..., bir fugur-an için , yapımcıyı, senaristi, defalarca hırpalasa  da,  durum değişmedi...fugur aynıydı , her anında..değmezdi korumaya..
***dolu diye kaldırdığın ,boş çıkmışsa, boşver... bu senin kendi kafa güzelliğin :))
***olan herşey, olduğu an dan itibaren geçmiştir.... ''geçmiş midir? '' peki o zaman kabulu neden bu kadar zor bazı 'an'ların da geçtiğinin?
***NOT: her zaman koyun sayılmaz, bazen düşünerekte uyuyakalınabilinir  :)))))
***( ''... '' ) yani tırnak içine alınan her cümle bir sesten bahseder.... kulak ver...
***çırılçıplaklık güzeldir... öyle olmasa, öyle doğmazdık..... değil mi..??
***diyorum ki ; imla ile, matematikte öğrendiğimiz, işaretlerin yerini değiştirsem nasıl olur? :) değiştirsem de değil, kullanarak anlatabilsem
***ben,artık,bana ihtiyaç duymayan, tüm sevdiklerime, fikren, suskunum. sormadan demeeemm,.izleyiciyim,yoldaşım ama  bokyedi başılık  yok artık
***türkiye de genelev, genel kadın, genel erkek konulu ,,, genele bakış arşivi yaratmak istiyorum..tüm foto, kişi ve hikayeleriyle...
***arşiv etiketi :::: fahişeliğin öncesi ve sonrası, erkeği ve dişisi... ve bugünü..
***kendi hayatının içinde kendini bilmez,, gelir benim hayatımın içinde , kendini bulur...
***bilmediğimizbir  dilden, nefret dolu ses uğultusu çıkıyor karakoldan..
****ben yağmurla buluşmaya gidiyorum, ahmaklığım çağırıyor..:)
***şöyle bir düşündüm de...... çok sevildiğim insanların hep sol tarafında yatırılmışım ben......kendim de soluma yatırmışım...

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

iyilik yapacağı yeri şaşıran iyiler, kötüdür...!

***bu kafayla değişim istersen, olur belki... .. sen level atlarsın sence..bir önce ki sevilmeyenin yerine GEÇEREK....
***Aklimi çelen enerjiler...iyi geceler ..:)
***Bendeki adabli korkularin..adabsiz cesaretlileriydiler...
***Ayri felsefelerin, AYNI KİTAPTA Kİ hikayeleri gibiydik..
***Kendince Olmasi gerektigi yerde bulunmasada..oldugu yerde guzellik katanlar vardir odaya :)
***daha da Çoğu öğrenmek istedigimde,, durduruyorum kendimi..zira önceden bilmek iyi bir sey degil...
***Gözümün görmediklerini gölgesinden tanırım...
***bazen her yanım benimle dolu...
***''sen kim oluyorsun da yalakalık yapıyorsun??  ben işverenin miyim ?? '' demiş bir şair :)
***senin daha ne kadar çirkinleşebileceğin umrumda değil..... ben kendi vefamdayım...
***sizin orda, yerleşgesi belli meleklere tanrıça mı demişler.. ?? :)
***sen dölleyemezsin, çünkü herşeyin sadece sende kalmasını istiyorsun, kısır-döngün bundan....
***güzelliğin, temizliğin, şıklığın, itina ,etmenin, en önemlisi insan gibi davranmanın, kimseye bir zararı olmamıştır... DENESENE...
***dünyamı büyütürsem , ortak almam gerekir..
***okuyup zaman geçirmek değil maksadım,,, içinden aldıklarımı hayata geçirmek...
***vicdanı ,kıçına kaçmışların, onu bulup çıkarması, elbette ki çok zordur....
***kimi tanıdığına verir, kimi tanımadan da verir... veriliyo yani :))
***yapmamam gereken herşeyi yaptım... geriye yapılacak hiçbirşey kalmadı artık..
***örtüyü dertsiz diye aldık... o bile dertli çıktı anasını satiym :))
***kırışsa iyi.... lekelendi yazıcık o artık vesikalı bir bembeyazcık :))
***çileden çıkarmak, zorlaştırır durumu... bıraksaydın, koca çile, kolayca yumak olsun...
***nekezin , öbür tarafı ganimet.... sen nereye bakmak istersen artık gerisi...
***onun için düşündüğüm herşey,eğer öyleyse,gerçekten öyle olsun, değilse de, başıma gelsin dediğinizde..nasıl olumlu(tövbekar)olursunuz birbakın
***insanları hayvanlaştıranlar var ,evet... ama hayvanları da insanlaştırmadınız mı..?
***bir doktorun ,hastasına ,sevgisinden 'sen hastasın' diyememesi gibiydi yaşatmak... hasta başka doktora, gitti ,öğrendi ve mücadeleyle öldü..
***tercihleriyle kalmak isteyenlere, dikte, isyan olmaz.....anlayış mutlaktır...
***sen, layığını bulsun diyerek dua edemez kıskanırsın, ama ben öyle bir ederim ki, sen, yaptığından korkarsın...
***doğruyu yaptığından emin ol... ve KORKMA..!!!!!!!
***derinin altına yerleştirilebilen bir kamera olsa keşke... ama derialtı yerini ben belirleyip inceliycem :)
***banyoda, hiç tanımadığım bir böcek türüne, sırf sana benziyor diye, usulca sokulup, MERHABA dedim :)
***ya bir daha aramazsam, ya unutursam, ya seversem başkasını,, yazık değil mi sana...  :) (gülücüksüz pek vahim duruyor) :)
***kendinin, sana  verdiği , huzursuzluğun dışında, ne zaman huzursuz edildin?? bir düşün bakayım.....
***sizin zaman geçirdiklerinize ben; zaman TÜKETMEK diyorum...
***güce dürüst davranmıyor, kötülük olsun diye güçsüze destek veriyorsun, gücüne kötülük ediyorsun mirim,, kötülük ediyorsun...

SEVGİLERİMLE

 HARİKA SAN

kapatılması gereken defterler, önümüzde,,, hep açık.....


***çünkü artık, seni koruyan kanatlarımı açmak zorundayım...sen özgürsün.. ben gidiyorum......... sevindin mi...?
***beyin zaten, hayali , gerçek algıladığı için , gerçekleşirmiş hayaller... hayalinde mi tanımsız bree...
***İLAHİ CEHALET....... geççmmezzz geçebilemez..
***ben 'an'larımı, bana anı olsun diye yaşayanlardanım... güzel anı.. geçiştirmedim hiç..
***bana doğruluk sahip olur... arada kendimi kaptırışlarım bundan.....
***sevgili cır cır böceği.... sen yorulmadan ne anlatıyor olmasın ki.... cırcırca
***erkeklerin , tahrik ederek,ispatlaması.. jinekolojik bir rahatsızlıktır...
***iki dakika birbirinden ayrı kalamayan erkekler var.... belki de AŞK onlarda güzeldir..
***ben yarattığım anda  mutluydum.... an içinde sen de.... ama hep hazıra kondun
***AŞK'ı BULMAK İÇİN ARAMAK LAZIM BELKİ DE.... aramamış olursan, gelenin AŞK olduğunu bilemezsin ki...geçer gider....  o an ,bulmuş olduğunu anlarsın
***ne istediğini bilmek... ve bildiğinin de kıymetini bilmek ÖNEMLİ...
***BİR GÜN GELECEK,,,, beklediklerinin hiç biri gelmeyecek... SAĞol mak böyle birşey....
***daha kolayı var beklemekten ...
 ....GİTMEK.....
***evde, uyanık ve KENDİMde olduğum çok belli oldu değil mi :)
***ben yüksek düşüncelerin  alça(K)ğıyım....,sen : alçak düşüncelerin düzlemi.....
***içime girme bir daha,,, yılan sokması gibisin,,, ısırıkla mücadelesi zor....
***enerjisi senden temiz, niyeti senden güçlü insanlarla hazır mısın yüZleşmeye..... o zaman  MERHABAA
***GERİYE KALAN EN BÜYÜK HAYALİ... kendince bir mafya  babasını düzüp, efendi geçinmekti.....
***zaten siz beni, aynı yıl ne zaman anladınız ki.... hep bir 10 yıl geçmiştir.... az sabır :)

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

23 Ekim 2014 Perşembe

BU BİR PATCHWORK ÖRNEĞİDİR :)

yaradana inancım sonsuz,,, yaradılışta ki ahengi, uyumu ise harikulade bir merak ve sevinçle seyrediyorum her defa... insanca, çok organik ve doğal buluyorum kendimi... ve tüm ilkellerde olduğu gibi, bilinmeyen bir şeyle karşılaştığımda, merak ediyor , anlamaya çalışıyorum , okuyarak, dinleyerek, SEYREDEREK, MUKAYESE EDEREK, BİRLEŞTİREREK  vs... ilgi alanıma girmeyenler dahi, gündemi oluşturduğunda,,yaşamın içinde ki güncelliğe, döndüğümdeyse, bir tarafta, doğal afetler, ülkeler, çöküşler, çökertilişler, toplu ölümler,terör, yok oluş, açlık, kavga, gidişat... diğer tarafta , başka bir şeylerden bahseden, dönüşüm, içsel yolculuk temalı , öze gidişler,,, ki,, buna ben ''içine inme'' ya da ''içinden çıkma'' da diyebilirim.. !! :) eee sonuç :: gidişatta ki vahimlik..!!  , yapılması gereken ???,,,,  dinlerin adem ile havva dan olma insanlarına önerdiği ,kardeşlik.....! , topraktan mı geldik, maymundan mı dönüştük... 4 de üçümüz sudan oluşan varlıklar olarak biz.... bir merak ve telaş içinde süremizi , sanırım ,boşu boşuna, üzüntü yaratarak,tüketmekteyiz....  anlamak isteyenler anlayacak mı,, anlamak isteyeceği bir şeyi olmayanlar daha mı özgür....??

 okumak okumak, öğrenmek öğrenmek,anlamak, anlayamamak, düşünmek düşünmektir.... bizim bilmediğimiz neler neler oluyor, veya bize neler anlatılıyor,, inanç sistemimiz göçtü iyice...uzay, evren, sistem , allah,  bilgi, üzerine düşünenler şizofrenik, düşünmeyenlere koyun deniyor ... ne biliym ben işte...

ezoterizm, spiritüalizm , metafizik, dinler,melekler ::: ; hepsi özetle ;;;, toplumların yani kitlelerin ortak amaca yönelmesini amaçlıyor... o oradan demiş, bu buradan demiş..... özü... SEVGİ...,kendinizi ve herkesi ,onda ki tüm güzellikleri görerek sevin üülleeyynn  nefrete güç vermekten ,sevgi unutuldu, bu sahnede , rolünü ,kendi seçenlerin ,rol beğenmeyip, ötekinin rolüne göz dikme telaşından ötürü .... futbol oynamıyoruz ki, oyuncu değişikliğimiz kabul görsün... yaşıyoruz ulan yaşıyoruz..... devre arası veriliyor bazen ,,,(bazı hastalıklarla) ,,, o da anlayana..... herkesin karanlığına, yaradan ışık nasip eylesin :))
insanlar artık düşüncelerini  unuttular,, cümleleri bile, menfaatleri doğrultusunda...
madem  fikir beyanları, oldu siyaset...  ve gerçekler kayboldu.. o zaman,
 yani tüm bu amaçlarla......bize chip takılsın mı?? olur valla...... şimdi beni izleseler nolur korkum yok ki...,  ayrıcana çok da eğlenirler, kendi başıma sektör bile olabilirim :)))) şakası bir yana da ,hissettiklerim, düşüncelerimle , düşüncelerimde ,yaptıklarımla  çoktan   örtüştü, denkleşti bile...  her şey içimde ve dışımda , o kadar olduğu gibi ki....  bana chip  için yapılan masrafa yazık  :)) hakikaten, yalanı , riyayı, inkarı, insanlık adına birazcık önlemiş olur mu ki......????

 malum,, çırılçıplaklık güzeldir... öyle olmasa, öyle doğmazdık..... değil mi..?? :)

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN :))

19 Ekim 2014 Pazar

BU BİR TEŞEKKÜR YAZISIDIR :) DOĞRUDUR :)

 insanlar, ölmelerine yakın ,TANRI'ya  daha çok yönelir,doğaya döner, daha yalın bir bilinçle düşünmeye başlarlarmış eskiden beri hemde... ''yani ölüyor muyum ben şimdi'' hissi demek değil bu  :)))

yaş almalar, yaşlanmalar, yolun yarısına gelmeler hatta geçmeler, aslında hiç okumamış, doğayla (doğasıyla) içiçe , öz yaşamış insanların her birinde içgüsel varolan yaş dönümleri esnasında hissedilen hallerdi....., sonra okudukca bu ruh halini, ilimle, bilimle, ezoterik öğretilerle okuduk, , tecrübe ettiklerimiz, bilinci işgal ederken, tüm öğretiler ;''bu deneyimler  senin dersindi,,, tüm öğretenlere teşekkür et'' deyip, ''şükret'' diye biterken...,,,  ' ne neydi, burda ne diyodu, e ama şu da şunu demişti' deyip , muhakeme ettiğinizde, karışık anlatıyormuşum 'gibi kadar' :), karışık buldurmuştu kendinizi, netleşene kadar.. :)) çünkü yola devam ediyorsunuz... sürekli geleceği düşünürken bilmek istiyorsunuz... ki  '' DAHA NE KADAR YÜRÜYECEĞİM..??'' suyunuzu ona göre tüketmek, adımınızı ona göre hızlandırıp, yavaşlatmak,,,'az kaldıysa gidince,,, daha çok varsa şimdi'' yemek yiyeceğinize karar vermek istiyorsunuz çünkü...  işte bunları anlamaya çalışırken ''teşekkür et ...!!!'' geliyor aklınıza...'' düşündüğünüz şey, merak ettiğiniz şey gelecek...... sen teşekkür et, her şey, bütünün ve senin hayrına, en mükemmel zamanda gerçekleşecek..''  oysa siz tam şu AN dasınız..   (her gördüğüme geyşa selamı verip, kendime de kafama vuraraktan teşekkür etmelerim olmadı da değil hani bunalıp kendime kızdığımda :))

sonrasında, 'daha da  kime teşekkür edeceğimi düşünecek değilim' diyerek, şu ANa, neler topladığıma, bunların kimin işine yaradığına, paylaşmalarıma ,( insan kişinin ) yüzünün ifadesinde ki tebessümü gördüğüme, işte tam da, bunu görünce, çok mutlu olduğuma karar vererek.... bu yola kadar gelişimde, bana isteyerek ve de istemeyerek, bilerek ya da farkında bile olmadan, severek ya da kıskanarak hatta nefret bile ederek eşlik eden tüm yol arkadaşlarıma ,iyi ya da kötü diye ayrım yapmaksızın ''her kötüye özellikle beni güçlendirdiği için'' top yekun teşekkür etmek istedim ve ediyorum..... ama birkaç  'ÖZ'e bir kaç 'KÖK' e özellikle etmek istiyorum.... ( çünkü ben bunu periodik aralıklarla hep yapıyorum :))) )

(şu) O ANda, ''aklımda  kim var ise tebessüm ettiren........ :)''  ,teşekkürler... kim yeniden üzerinden düşünmemi sağladıysa teşekkürler....kime önce küfredip, sonra değişmek istediysem teşekkürler....kime üzülüp, kime kırıldıysam, 'ya da, kırılmalarımı sağlamlaştırmış ve üstelik komik bulup, kahkaha atmama sebep olmuş ise'  , teşekkürler..  kim beni aldattıysa teşekkürler.... kim tenimi incittiyse, izin verebildiğim için bana ayrıca  teşekkürler... herşeyi bütünüyle kabul edip, affederek, sevgide kalmamı sağlayan rabba da teşekkürler..  (iyice salak hissettikten sonra ''yok canım ben akıllı kadınım'' deyip, hep önüme baktırana, ayrıca teşekkürler :)) )
hep güzellik, sevgi, merhamet, sevecenlik,arkadaşlık, yardımseverlik, iyilik, içinde yaşamımı devam ettirebildiğim için yaradılışıma teşekkürler... önümde ziyadesiyle rol model olan, hacı ninemin insaniyetine, annemin temsiliyetine, kayınvalidemin adabına ....herkeste en güzel olan tarafı görüp, ''aahh ne güzel'' hissiyatıyla, içime edindiren sisteme, güzele aşık oldukça güzel gönderen rabbime teşekkür ediyorum...

yaşadığım ve yaşayacak olduğum tüm (arkadaş) dediğimiz.. KİM se 'lerin hepsine teşekkürler...:)

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

vasiyet NAME :))

BİR DEN , neler olmak istediğimi, çoklaştırırken,,, tüm bunlar oluverince,, '' ne yapacaktın??'' dedim.... hayattakiler yetmedi, öbür taraftayken, bu tarafa bile karıştım.. :)))))  öyle çok kazandım ki... ciğer satın almaktansa, nasıl paylaşırım kısmına geçtim...

önce kendimizden başlayacağız madem... ''neyin eksik???'' dedim. önceliğe arabamı koydum, gittim aldım yakışan birşey., kartları kapattım,, biraz vergi, biraz kredi , şaşılacak gibi bir o kadar da su borcum vardı :)) ödedim hepsini.. sonra , tuana'ya arabasını aldım... aleyna'yı ''hangi yeteneğinde başarı sağlayıp, daha çok hangisini ister'' kısmını anlayabilmesi için 8 ayrı çeşit kursa yazdırdım :))  gittim annemle babama '' bana , en olmayacak sandığınız , bir dileğinizi söyleyin'' dedim söylediler 'oolllllduuuu:)) ' ,   sormak güzeldir, bir insanın, ne istediğini bilmiyorsan, sorup, onu vermek vericilik, kendi düşündüğünü yapmak ise bencilliktir çünkü.......  neysee... konudan konuya sıçramayayım toplaması zor oluyor yelpazeyi...

 bu böyle git gel ile olmaz, istanbul'dan bir ev almalı dedim,, mal sahibi , ''al şu 1+1 leri de'' dedi, öyle isabet oldu ki ,iki evi de kızların üzerine alıverdim..:))
 sonrası malum, az alışveriş, az gezip tozma,,,   bende vefası kalanlara, onlar istemeden , vefamı , küçük, ama gönülden gelen kısmı çok büyük  olan hediyelendirme falan :)) sevdiklerimin etrafında, onlar için dolaşan bir peri kızı gibi işte... anlarsınız... :)

lakin yetmedi... daha doğrusu bunlar olabilirdi,,, yaşarken ,yıllar boyunca arta da bilirdi, tekrarlanabilirdi..... sürpriz olmalıydı,,, büyük bir sevinç kaynağı.. birazda öğreti diyelim.....

dedim ki  ''kadın..!!!'' '    ''git , olabiliyor ise, trcelle, onların adına hat al şu an faturalı. onlar  bunu kullansınlar.. fakat ;;;;:::: burası, (keşke olsa ne güzel olurdu kısmı) ölümümden sonra ki( bu düşünülen bir genç ölümdür, yoksa 80 kadar yaşasak, belki memleket,,  belki memlekette de trrceel kalmıycak :))) hatta hahahahahahhaa sesli güldüm )  hayal değil mi işte, devam ediyorum, kendi kendime yaptığım esprilere:))  3 yıllık ödeme yaptım,,, şirkete.. dedim ki'' bu bir yatırım.. bana bir paket belirleyin, fazlasını ,eksiğini, hesapta edin... alın ve ölümümden sonra onların konuştuğu hiç bir faturadan ücret talep etmeyin..!!  şimdi düşünüpte ''hadi leeyynnn '' diyenlere 8-10 çift sözü de aklımda oluşturmadım değil....:)))) aklıma trcell geldi işte.. neden ona yatırıyosam hala :)) var bende mazoistlik biliyorum :))))

vasiyet kısmına yansıyan, sürpriz düşünce de ki, ana tema, yani, mesaj şu idi:::;; pamuk helvam ve muallabi yanaklım.... sizin 3 -5 -7 (neyse işte ,o anki bonkörlüğüm :)))  ) yıllık telefon faturanızı yatırdım... fakat, buna karşılık, şu an abonesi olduğunuz paket ücreti kadar, 3 yıl boyunca ,bir hesaba para yatırmanızı istiyorum :))  nasıl ama süper di mi :))

onlara tanıdığım kolaylığı, kendilerine tanımaları  için olan bir mesajdı bu.. biriktirmek....!!!

hep söyledim,,, dedim ki , ''ben çok insan biriktirdim''  lakin hiç birini harcayamadım.. para biriktirmek daha kolaymış, asıl olan maddesel zenginliklere öncü de olmak lazımmış... onlara biriktirmek için,, harcanacak şeyler önermek de bir annelik vazifesi gibi geldi... hele bu  devirde..!!!

kendi kendim ile, bu güzel söyleşiye, güzel enerjilerinizle katıldığınız için ayrıca çok teşekkürler.. :))

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN

9 Ekim 2014 Perşembe

ortalıkta yığın halinde duran bu zenginlikten , payını alamayan fakirlere selam olsun....

hacet görür gibi yazarken bir kal gelmeler, bir lal olmalar,konu ve fikir çeşitliliği çok iken bir fakirlik, bir nekeslik, bir kelime pintiliği,  bir üşengeçlik... ''hhehhhh'' dedim,,,, ''benzedin...!!,  FAKİRLİĞİ, sevmeye sevmeye çektin kendine, karşına koydun , oturttun, izzeti ikramda bulundun.... bir de üzerine giyme allah aşkına... !!! fakirlik doğana aykırı. berbat bir sevme güdüsüne sahipsin,,, kötüyü seçen sevmelerinden bıktım,,, ne aykırısın sen yahuuu... içinde varolan, damarlarında gezen,zengin gönül, zengin fikir, zengin zevk, zengin seçenek, zengin düşünce skalasını bırakıyor, bir güzel fakir bir şey arıyor, üzerine tez yazıyorsun be kadın...!! delirdin yaş aldıkca, biriktikce,, anlıyorum canın sıkılıyor aynılıktan ama , kendini ,koruma altına alarak incelesene şunları.... aaaaa başlıycam babanın şarap çanağına haaaa..!!! fakirden, zenginlik üremeezzzz.. üremez ayol... kromozom fakirlerinden ,nasıl iyi bir şey hayal etme fikrine sahip oldun sen..??? yaradılışa mı baş kaldıracak , dönüştüreceksin.... sana iyi düşün , iyi olsun dediler tamam da....  bunlar, senin düşünce gücünle ,dilinle, elinle olabilecek şeyler değiller ki....!!!! sen kendine, bir ''dur'' desene... önüne baksana , önünden yesene.... yapa yedire, kendini fakirleştireceksin korkarım ki... kendini perte çıkartıncaya kadar üzdürmek..... bu nee beee ???!! hoşgörülü müsün yoksa... bu tez üzerine sabırlı mı??? neyin deneyi, deneyimi,, bilim şeysi misin sen...! yerin dar zaten, bu laboratuvar kurtarmaz seni kadın...!!! sen fakirliğin ne masum, ne geçici  olduğunu kullara anlatıp , onları çoklaştırmaya çalışırken, olanca zenginliğini yedin yahuuuu... sen onlara değil , kendine meram anlatsana...  merhametin ne boktan bir duygudur........ fakirlik kadar kolay bir şey mi var..??? zor olan ZENGİNLİK..... zanaat o...!!!   onu anlat dinleyeyim, onu söyle , onu yaz...... fakir ister, fakir çalar, fakir dilenir..... zengin, bunu yaparsa ölüürrr ölüüürr...... fakir, ister anında bulur... zengin isteyemez..,, utanır, onur yapar, düşünür, kendini yer bitirir.... hem de artısı var... zenginlik temsiliyettir.... yokken bile... bundan daha zor bir tiyatro, ,zor bir rol var mıdır?? fakir fakir işte.. tek kılık,tek tip düşünce,empatisiz özenti,,, hatta kin.. can yakmalar , suça dahil olmalar falan..... fakir sevilir mi hiç?? zenginlik yaratıcı kuvvettir... istihdam da yaratır, güzellik de... konfor, mekan, fikir, proje , düşünce yaratan ve  veeee özellikle vee bunu hayata geçirenlerin hepsi zengindir... başarmıştır, kendine güvenen kişi, , güvenilecek kişileri ayırt edebilme özelliğine, iç güdüsel sahiptir, olmasa bile bir iki deneyim sonra, çok vakit kaybetmeden edinecektir.... var doğanlarla , yok doğanlar ayrışırlar... ve maalesef , ayrışık yaşamak durumundadırlar.... zenginler, patron ruhludur...... karar verebilirler.... fakirler sadece kötülüğe, suça, üzüntüye, negatife odaklı karar verebilip uygulayanlardır... uygulamalarında çok cesurdurlar üstelik....  çünkü bencildirler, sadece kendilerine odaklı.... zenginlik kapsamlı düşünmektir, herkesin iyiliğine ve başarısına , kazancına odaklı...... fakirlik , kötülüktür gibi bir cümle olsa da... zenginleşin ağalar, beyler.... şıklıktan , kibarlıktan, zerafetten, ahenkten, güzel şeylere bakmaktan, güzel görünmekten,  başarmaktan,inanın  kimseye zarar gelmemiştir.... ruh hastası, kazanamamış babadan paralı kişilerin ,yani paranın anlam yarattığı zenginliği burada pas geçiyorum... korku filmi senaryosu yazmıyoruz.. şurda kendi kendimize konuşuyoruz sadece..... servet.... güzel şeydir... algıda sıçıcılık yaşamayan her bir kimseye de pek çok yakışır..ön açar, örnek olur... tüm bu meram anlatmalarımın tamamı,, zenginliğini ,ruhu, hayatı, paylaşımları ,duruşu, temsiliyeti oluşmuş, farkındalığa erişmiş... şükür ve teşekkürle, gözleri güzel bakan.... pardon...(güzelliğe, güzel olana, bolluğa, berekete, sevgiye) güzel bakan... biraz aşmış, biraz aşınmış zenginler içindir..... zenginlik sağlıktır... ruh sağlığı, akıl sağlığı, beden sağlığı,,, tüm zengin gönüller içindir...... ortalıkta yığın halinde duran bu zenginlikten , payını alamayan fakirlere selam olsun....

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN