26 Ağustos 2010 Perşembe

GÜNEŞİ GÖRDÜM….





Hep güneş batar, ay doğar seyredilir….yıllar var ki güneşin doğuşunu görmedim. Uyandım belki çok sabah kan ter içinde ama…. Birazda evin konumundan olsa gerek ben güneşi görmedim..!! sabah ezanını çok severim oysa. Eni konu can kulağıyla dinlerim. Ama gideyimde güneşin doğuşunu bir seyredeyim dememişim.Nasıl diyeyim ki sabahın Nuhlu vaktinde))))))

Bu sabah…..irkilerek uyandım aslında.acıyordu bir yerler.hiç de iyi rüyalar görmedim. Ama kan gördüm. Bozarmış derler rüyayı…sevindim kendi kendime.uyumadım sonra.güneş doğuyor baktım….seyrettim seyrettim.bu sefer bahçenin dış kapısını ben açtım.yol boyunca dizili lambaları kapattım…ekmekciyi çok bekledim, gelmedi körolasıca.kısacıkda dua ettim, umutla.

Ne güzel yer burası. Seyretmek için her şey var….ay, bulut, yıldız, güneş, deniz,dalgalar,yakamoz,yapraklar, kuşlar, insanlar…bir kere daha şanslıyım dedim…..ben çok şanslı bir insanım…tüm bunları seyretmek için gözlerim…seyretmeye gitmek için ayaklarım…düşünmeden, rahatca, huzurluca,saatlerce seyredebilmek içinde bir yerim var..!!!!

Ben şanslıyım aslında….BUNUN İÇİNDE ŞÜKRAN DUYUYORUM…

24 Ağustos 2010 Salı

3’Ü BİR ARADA.. SADECE 3'ÜN 1’İ BİRAZ FARKLI)




SABIR ŞÜKÜR, MÜSAMAHA….bunların çok yakın arkadaşlar olduğunu bilmiyordum..her gün öğrenecek bir şeyim olmasından da memnunum ayrıca. Öğrenmek de değil bu anlamların farkına varmak..!! öylesine telaffuz etmekten ziyade , eni konu yaşamak..hatta tekrar tekrar yaşayarak sindirmek…sistem işliyor…….!!!! Hele sindirim sistemim şaşırtıyor beni her defasında. Neyse ki çakın dişlileriyle uyum içerisindeyim. Adapte olmak hiç de zor değil.

Bunu yazarken konuşma dili ile yazıyor olmaktan aslında ne kadar memnun olacağım geldi aklıma. Mesela (bunların çok yakın arkadaşlar oldunu bilmiyodum.her gün öğrencek bişiyim olmasından memnunum ayrıca gibi)…)))))

Sabır…., sonuna kadar mı?? Ne kadar gerekli?? Biter mi? Biterse ürer mi? Sabrın ana temasının altında aslında bir korku mu vardır? Neden sabredilir?? Sabır neden iyi bir şeydir??

Şükür…. En az şeye bile şükretmek nedendir? Fazlasını istemek gereksiz midir? Hak etmeden mi istiyoruz ki şükür edelim.?? Neden hep alttakilere bakalım da üsttekilere erişmek için gayret etmeyelim. Şükretmek bir nebze yerinde saymayı getirmez mi??

Müsamaha……işte farklı olan..!!! zor buldum google da. Müsemma olarak kullanıyoruz sanki bunu hep. Müsemma göstermek gibi… meğer müsamaha imiş. Hoşgörü, anlayış, tolerans..işte bütün mesele…!!!! İşte en zor…işte hep beklenen.. işte alışkanlık yapan,,işte kullanılmaya sebep……arsızlık, hadsizlik vb bir sürü halleri peşinde getiren…dozu dozajı olmayan huy mu desem, davranış biçimim mi??

İşte bu 3 kafadar arkadaşı tanıştırdım sizlerle. Ben yeni tanımasam da hiç bu kadar samimi olmamıştım) fazla samimiyet tez ayrılık getirirmiş derler. Umarım öyledir….yoksa bu bahçeden hz. Harika olarak çıkacağım ben))))))

Sevgilerimle…

17 Ağustos 2010 Salı

PAZARLIKSIZ PAZARLAR...:)))


Sana normal bir Pazar anlatmak istiyorum filim… bize yabancı…biraz unuttuğumuz, biraz yaşayamamaktan ve üzerinde durmaktansa, kulak ardı ettiğimiz…hayıflanmayı sevmediğimizden, kendimizi sevdiğimizi çılgın kahkahalara boğarak anlatırken, çığlıklı minik tebessümleri, telefonun ahizesinin arkasına gömdüğümüz…normalden sıkılmış, normal insanların, aslında farkında olmadıkları bir PAZAR anlatayım mı sana??.. burada çokça yaşanan….izlediğim,,,zaman zaman haz aldığım,belki hayıflandığım… ama çokça ve sıkça, hadi be sende dediğim……….böyleyse eğer,, ya da madem…. Birbirimize iyi pazarlar dediğimiz buruk kahkahamızı yeğlediğim…. Pazar kahvaltısı..Pazar denizi, Pazar ailece gezmelerinin buhranlı coşkusunu…. Yüzünü buruşturup, sıkılmadan, saatlerce güneşlenen hanımların, ve buz gibi biradan keyif alan ama iş dolayısıyla çalan telefonlardan bıkıp..!!:)) gölge arayışlarına giren beylerin telaşlarından…..!! biz pazarı, cumartesi gecesinden sevmezken…plan ve keyif yapmaktan uzak yılgınların, biribirilerine iyi geceler bile demeden yatıp, gündüzün götürdüğü yerde uyanmaya çalıştıkları pazarları…. Varlık harcanıyor işte, yokluk özleniyor… kavuşunca napılır?? Deneyimlerimde yok. Gerçek paylaşımların, gerçek sefasını sürmedim hiç..!! sürdürdüğüm olmuştur. Dolayısıyla beklentilerde doğmuştur….ama kadın gibi kadın olup, çeyreğinin sürdürdüğü hayata yutkunmak da adil değil… belki o da görünendir. Bizde ki gibidir. Sadece gözün gördüğü bazen ne yazıkki yeterli değil. 5 duyu yaşlara yenik düşe de algıda yanılmamak adına duyumsama, hissetme olarak, çalışır durumda olmalı.

Filiimmmm..!! bizim pazarlarımız gerçek günaydınla başlayan, gerçek seni seviyorumla biten….alolaşmasak bile, birbirimiz için mutluluk metotlarının en samimisini, bulamasak bile düşündüğümüz.. yalnızlığın dibinin en gerçek ve asil hatta nadiren yaşandığı, güvenli, varlığımızın bilindiği, samimi, çocukca ve hep çok güzeldi… biz hep güzel ve gerçek yaşadık..kattık.. arttırdık.. hala kumbarada olduğunu biliyorum……..hadi çıkar harcayalım))))))))))

Seni seviyorum canım karakuzum… bir Pazar günaydınla beni. Bu öylece geldi…sana gelsin…pazarların daha sıcak, daha gerçek,, gönlümüzce olsun!!

10 Ağustos 2010 Salı

UZAN UZAKTAN…))


UZAN UZAKTAN…))

Gözünden düşeni mümkün mü gönlünde tutmak??? Benim gözlerim bozuk zaten.. üstelik yakını göremiyorum…uzaklar mükemmeeellllll))))))))))))) uzağa tutmam lazım netlik artsın diye…nasıl parlak görünüyorlar bir anlatabilsem..çiğ beyazlar parlıyor, simsiyahlar görünmüyor. Eskiden kendimi görmeye zorlar yakından daha iyiymiş gibi yakınlaşırdım.tevekkeli yakınlaştıkça bulandı her şey..meğer hep büyük istememde ki maksatta buymuş. Görünürlükleri daha iyi oluyor.objeninde , insanında….allahtan hislerimin astigmatı yok..

Bana bir şeyler oldu..ya da yaşananların miyadı doldu. Kendimi çok sakin ve huzurlu buluyorum. Kendimle karşılaştığımda hürmette de kusur etmiyorum))) kusursuzluğu da çok severim ayrıca mümkün mertebe.Eskiden kızıp hiddetlendiğim hiçbir şey umurumda değil artık. Sadece birkaç kelime söyleniyorum öyle kendi kendime. Daha önce de yaşamıştım zaten. Ne öyle gene gene kızılır mı hiç..!!!! kabul edişlerimle defedişlerim çabuklaştı. Ne kambur ne semer ne hengameyi kaldıramayacak kadar yorgunum…hafifim. Kuş gibiyim. Kanatlarımda var üstelik. Yeri dolmayan bir şey yok ki…! zor dolan var…dolması zaman alan var, doldurmak istemeyenler var ama dolmayan yok…hele boşluğumu çapraz ateşe tutanlar olursa…!!! ( bu arada inanılmaz bir müjdeci böceği sürüsü tam 15 dakikadır tepemde uçuşuyor. Dikkatim dağıldı)

Ben bir daha ki yazımda mucizevi bir şeyleri olanca duygu yükü ve coşkuyla, kelimeleri yettirip yazmak istiyorum…çürük domatesi nasıl almıyorsak, olayın, insanın, anında çürüğüne arkayı dönüp gitmek gerek…temizleyip kullanmak için çok gariban, çok yok, çok aç, çok çaresiz ve kafasız falan olmak lazım. Öyle bile değil aslında. Her şey herkesin elinde…….!!!!!!!acımalarımda gitmiş üzerimden…yaşasınnnn yuupppiiii)))))))))

Kaç zaman kandırılıp, kızdırılmaya, üzülmeye, dolandırılmaya, aldanmaya, takat gösterip, devam edebilirizki????????


Sevgiyle kalın..hoşçakalın..

DEGİŞŞŞŞŞ DEYİŞ…!!!!!



Gelip gitmek üzerine kurulu bir yaşam…. İnsanlar geliyor gidiyor, elektrikler geliyor gidiyor, rüzgar, yağmur, kar öyle… mutluluk ya da gözyaşı ona keza…..gitmesini beklemekte, gelmesini beklemekte zaman zaman ve ayrı ayrı güzel… üzülmeye değmez dedikleri bu olsa gerek…gidince gelecek…insansa…felaketse gelince gidecek…!!! Gitmeli gelmeli komşuculuk gibi.. kimi yağmur istemez damı akmasın diye, kimi yağsın ister ekini kurumasın diye…ikisinden de olur, ikisinden de olmaz)))) bir olur bir olmaz….damını onarmaz, yağmur yağmasın der, öbürü inatla kuraklığı hesap etmez diker… bir sürü fikirsiz inatla umut eder))))))))) fikirli napar ya????? Ben size demiştim der dolaşır ötekilere..!!!:)))) kendine napar??? Ben bunu biliyordum deyip deyip aynısından mı yapar???? Böylesini de hiç görmedim mi der?? Ya da demez….bakınır öylece…susar.. ne de olsa her daim anlanılacak bir şey var.. ya da bir türlü anlanamayacak.. bahane hazır.. ya devir değişmiştir, ya insanlar. Değişim…………. Her devrin kelimesi. Ayak uydurulmalı…fark edilmeli, yakalanmalı.. her şeyde değişkenlik varken aynılığın anlamsızlığı yakalanmalı…ay bile ilk dördün, hilal, dolunay,. son dördün….. herneyseee işte… mevsimler öyle 4 mevsim… dön dolaş aynısına yeniden gel..! sistemi de yok değil. Ama DEĞİŞ. Dönem dönem.., bir de değiştir var..!!!!! ama basamak atlamak yavaş olsun değil mi?? Değişimi anlamak lazım ki değiştirme değiştirilme gibi olası ve gayet normal olan hayretleri sindirelim.

Ne yazdın derseniz……….?? Tüm olan biten içinde)))))))) değişik olan karışık olmaz diye bir kaide de yok bu arada)))))))))))))))))))))

6 Ağustos 2010 Cuma

MUHTAÇ OLDUĞUM KUDRET, DAMARLARIMDA Kİ NASILSA NASIL OLAN KANDA MEVCUT….!!!! ANLADIM))




Kendini düşünmek ile kendini de düşünebilmek arasında gelip gittiğim,bu seferde bu sebeple sinir harbi yaşadığım yine iç içe bir dönem işte… geçiş dönemi dersek yine adına tamamıyle egoistleşmek gerek. Ama öyle böyle değil…kim ne yemiş, üşümüş mü, üzülmüş mü, mağdur mu olmuş, geberiyor mu banane yyaawwww deyip, geçip gitmek, (gamsız, pervasız, fikirsiz),bencilin tanımlaması içinde sanırım hepsi olmalı..ki damarların şıkışmadan, gün içinde relax ol.

Benim şimdi yaşadıklarımı, benden önce yaşayan insanlar nasıl bir geçiş yaptı acaba) geçti mi geçemedi mi?? Geçti de ne oldu??? Her şeyi de başaracağız diye bir kaide yok ama harp yapmadan ne şekilde atlatabiliriz birinden telkin almam lazım))

KENDİMİ GÖZDEN GEÇİRMEK…bunun adı..Sonucu kendimi gözden kaybetmek de olabilir)) belki de iyi birşeydir..!!! kendi kendimin göz önünde olmaktan kimbilir????kendinde de bıkılıyormuş demek arada.Beni gidi beni…..oksijen zihnimi açtı buralarda. Düşünecek az şey varmış gibi daha da irdeliyorum.Aslında öyle de değil. Ben hep başkalarının mutluluklarından beslenmişim. Başkaları mutlu olsun, kızmasın, rahat etsin ki ben mutlu olayım diye kendimi başkalarına seferber etmişim. Durup dururken aklıma kendim nereden geldiyse…!!!! Hiç düşünmediğim bir şeymiş meğer bu.. şimdi düşünür oldum. Ben neden mutlu olurum?? Ben ne isterim?? Herbirşeyin altından kalkmaya başarı diyorlarya hani..!!! enayilik bazen ayol bu…yorgunluk, kendini paralamak, hırpalamak.. delimiyim divanemiyim neyim?? Kimse sana yardıma çabalamıyor çünkü sen en pratiğinden yapıveriyorsun, hallediveriyorsun, düşünüveriyorsun. Oysa eli ağır, kafası basmayan, sakar bir şey olacaksın ki peşinden koşturup dursunlar işleri halletmek için…vay anasını sayın seyirciler.ana trafo gibiyim))))))) gerilim hattı da mevcut)))) en yükseğinden hem de.

Bakalım daha neler olacak..sesli konuştum biraz kendimle. Madem becerikliymişim ben bunu da beceririm evel Allah)))))))))))

Sevgilerimle…..