4 Mart 2012 Pazar

HAYAT KATLANMAK DEĞİL,MÜKAFATLANDIRILMAKTIR...

o  zamanlar,sanki bütün renkleri alınmış gibiydi elinden kadının..değersizlik hissi öldürebilirdi o'nu..nasılda katlanmıştı,neye katlanmıştı bunu anlamaya çalışmakla geçti üzüntülü ayları..hiçbir ortak payda bulamamasına rağmen sürdürdüğü ilişkiyi yorumlamaya çalışıyordu..ruhunu okuyamayan bir adam..!! mekan bilmez..adam gibi içmeyi bilmez,gönül alma kıvraklığı olmayan..çay bahçesi delikanlısı..

rakısını koyar,pek bayıldığı musikisini açar...azar işitirdi..huzursuz bir bakış,hakaret dolu laflar..adam alkol sevmediğinden değil..üstelik nedendir hala çözemediği sebepten..dışarıda bir yere yemeğe götürmez çünkü usul  adapta bilmezdi...surat 5 karış,yüksek sesle homurdanmaya devam ederdi ayda yılda bir gidildiğinde de...yan masalara rezil olunur dönülürdü..para yok para yok.. yanında 2 dakika huzur ve güvenle yürüyemezdi kadın...şeldir şeldir bakınan gözler..sokağa çıkmaktan utanır haldeydi artık adamla...kılıksızlık kıyafetsizlik de cabasıydı...bayılıyordu oysa adamını giydirip saatlerce seyretsin..keyif alsın...adamsa ne zaman darılsalar , o zaman giyinir sırra kadem basardı..sırra kadem de denmez..temsiliyetsiz,fikirsiz,pervasız haller işte çoluk çocukla..ne kadınlığını hissedebildi,ne insanlığını..kalbi daralıyor,nefes alamıyordu artık.koskaca ruhu, koskoca benliği hiçlik hissi yaşıyordu..toplumda bu birlikteliğin saygın olmayışı o'nu her geçen gün öldürüyordu..yine mi sütcü beygirinden ingiliz atı yapmaya çalışıyordu..ve neden?? bir gün güzel bir söz duymadı adamdan..kadınlık hali işte..insan onore olmak ister ya...bencil bir ruhu izlemek...!!!! en sevmediği filimler alınır,,,en sevmediği yerler önerilir...hırpane kılığı ve paylaşım içermeyen teklifleriyle yürüyüş teklif edilir..,, büyük küçük herkes ayaktayken,hadi yatalım diye tutturulur,telefonlar saklanır,işkence halini alırdı akşamlar...

 adamın o'nu hiç tanımadığını,anlamadığını,hissetmediğini,,bu yüzden yaşayamadığını biliyordu artık..adam için gece geçsinde kiminle geçerse geçsin halleri vardı..can sıkıntısına kadın arar hallerin O'na denk geliş zamanlaması...kabul etmişti..hayatla ilgili bir sürü mücadelesi varken bu neydi böyle..işyerinden ,adamı aradığında,herkese duyurulan küfürlerden,sosyalliği olmayan bir hayattan,itibarsızlıktan bıkmıştı..oysa ne kadar iyi tanırdı kendisini...hani kimsenin bilmediği,sevmediği,inanmadığı ,asosyal bir insan olsa...hani adam sorumluluk sahibi evine bakan bir adam olsa..hani gözüyle değil,kalbiyle baksa..bu bağımlılığı anlayabilirdi de..kendine geçirttiği öfke nöbetlerini,avaz avaz ağlarken neredeyse nolur biraz sevgi göster diye yalvarmalarını..anlayamamıştı bir türlü..kafasını yaşayan,merhametsiz bir adam niçin tercih sebebi olabilirdi..kutsal aşkların kadını niçin zibidi,gariban bir aşkın içinde cebelleşiyordu..neye tahammül ediyor ve neyin umudunu yaşıyordu..???

çok olmuştu ayrıldıkları....arada bir karşılaşıyorlardı mekanlarda...o'ndan herşeyi esirgeyen adamı uzaktan seyrediyordu şimdi...o'nunla bir kadeh içemeyen....geceleri uykum var benim,işim var benim diyerek iki sohbetin belini kıramayan ... param yok deyip o'na birşey ısmarlayamayan,koluna girip neşeyle yürüyemediği o adam ,hergece sokaklarda,sabahlara kadar,bar,meyhane dolaşıp bir gün biriyle,öbür gün diğeriyle kendini yaşamaya devam ederken..görüyordu o'nu...

tekrar düşündü verilmiş sadakası olduğunu...sevgisini de sadaka kabul etti...sevmekten vazgeçemezdi ki kadın..kendi asil kalabalığına dönmüştü...saygının olduğu,şıklığın olduğu,vefanın olduğu,gün geçirilen değil,kıymet bilinen,ömürlük dostlukların içinden,kendine yaptığı haksızlığa tebessüm ediyordu artık..nedenini,niçinini bırakmış o taptığı saygı sözcüğünün çemberinde ,kaybettiği rengarenkliğine,sosyalliğine geri dönmüştü...hayatın kendisine kucak açtığını gördüğünden beri..bolluk ve bereketi,sevgi ve saygıyı seçtiğinden beri,sanki yüzü güzelleşmiş,bedeni dirileşmiş,ruhu gençleşmiş,gücü artmıştı...nefes alamadığı günler için çok kızdı kendine....sonra önüne bir kadeh daha koydu kadın....doldurdu içini...geçmişiydi keyifle içtiği,,

geçmiş ve öyle ya da böyle kendi seçimiyle yaşanmış,tecrübelenmiş günlere ŞEREFE diyerek...içti o'nu son defa...HAYAT katlanmak değil,mükafatlandırılmaktır diyerek...

SEVGİLERİMLE

HARİKA SAN