21 Ocak 2010 Perşembe

bırakabilmek.... sımsıkı tutmak çare değil bazen..!!!


Bazen bir seyi gerektigindebırakabilmek,zor bir istir.......
.Konfüçyus, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu
örneklerle göstermek olduğunu biliyordu.

Bu yüzden sınıfın tam karşısına
geçti. Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu
havada tuttu. Diğer elinde bir elma vardı. Öğrencilerin meraklı
bakışları arasında, elmayı vazonun içinde bıraktıktan sonra, vazoyu yere
koydu ve şöyle dedi: “Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı
yiyebilir.” Çocuklardan biri açıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun
dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ama
başaramıyordu. “Elimi çıkaramıyorum!” Konfüçyus, “Elmayı sıkı sıkı
tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır,”
dedi. Çocuk elmayı elinden bırakmak istemiyordu; ama sonunda zorunlu
olarak bıraktı. Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık
okunuyordu. Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir
fikriniz var mı? Konfüçyus, vazoyu yerden alıp ters çevirdi. Elma
vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü. Çocukların hepsi
gülmeye başladı. Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu! Konfüçyus,
“Fakat bu, göründüğü kadar basit değil,” dedi. Elmayı havada tutuyordu
konuşurken. “*
Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir.
Onu bırakabilmek de bir beceridir. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda,
ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür
bırakmalısınız. Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son
vermelisiniz. Eğer kendinize ve başkalarına karşı dürüst
davranmıyorsanız, bu hilekarlığı hemen durdurmalısınız. İşte, ancak o
zaman hedefinize ulaşabilirsiniz. ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yaz