16 Aralık 2009 Çarşamba

Bozcaada sahillerinde bekliyorummmm:)



Mitolojide Bozcaada

Antik çağda Leukophrys, Yunan mitolojisinde ise Tenedos adıyla bilinen Bozcaada’nın mitolojide ilk geçtiği yer Tenedos ismini alması sırasındadır. Mitolojide yer alan hikaye şöyledir:
Derler ki: Denizlerin efendisi Poseidon’un kimbilir kaç çocuğundan biri, Kyknos adında bir kralmış.Lapseki bölgesindeki Miletos Kolonisi, Kolonai kentine hükmedermiş. Tenes adında bir oğlu varmış. Tenes’in annesi ölünce babası tekrar evlenmiş. Fakat üvey anne Philomene, Tenes’e iftira etmiş. Üstelik kendine yalancı tanık olarak bir kavalcı bulmuş. Kral Kyknos bu iftiraya kanmış ve oğlunu bir sandığa koyarak denize attırmış. Sandık, Tenes’in büyükbabası Poseidon’un yardımı ile boğazdan geçerek Leukophrys kıyılarına ulaşmış. Ada halkı Tenes’i alıp kral yapmışlar ve adanın isimi Tenes’in adası anlamına gelen Tenedos olmuş. Kyknos kısa süre sonra oğluna atılan iftirayı anlamış ve oğlundan özür dilemek için Leukophrys’e hareket etmiş.Tenes babasının gemilerinin limana yanaştığını görünce elindeki balta ile gemilerin halatlarını kesmiş.Yunanistan’da kullanılan “Tenes’in baltası ile kesmek” deyimi buradan gelmektedir. Bir kişi biriyle görüşmek istemediği zaman Tenes’in baltası ile kesti denilmektedir.
Homeros’un Truva savaşlarını anlatan ünlü destanı İlyada’da Tenedos’un adı geçmektedir. Antik kent Truva’nın karşısında yer alan Bozcaada savaş boyunca Akhalar tarafından üs olarak kullanılmış. Hatta ünlü Truva atı hilesi gerçekleşirken Akha donanması adanın arka tarafında bir limanda (Ayazma tarafı) saklanarak anakaradan gelecek işareti beklemişler.
Gecesi ayrı, gündüzü ayrı güzel bir ada Bozcaada.. Gidecek olanlara ısrarla Battı Balık Restaurantı tavsiye ediyorum. Cenk'in enfes menüsü tadılmaya değer. Polente cafe'yi bilmeyen yoktur, gemiden iner inmez solda hemen. Eğlencenin tek adresi uzun zamandır.. Hüseyin ile Emine'in sıcak yürekleri yansımış işletmeye. Ufuk'un Taki Restaurant ve otelini unutmamak lazım. Ebru öyle güzel dekore etmiş ki evinizde gibisiniz adeta.üstelik bahçede ki dilek ağacına yazdığınız her dilek hemen gerçekleşiyor :))))
Ayazma'nın serin sularından çıtığınızda yolun üst kısmında olan Koreli'de buz gibi bir birayla yaptığınız keyif, tazecik mezeleri ve balık menüsüyle yaşanmaya değer.
Ada'ya araçsız gelenler üzülmesin... Gemiden inince Engin'den hemen bir motor veya jeep kiralayıp gün batımına gidebilirsiniz, kendinizi Ibiza'da zannedersiniz.! Ev şarabı almadan dönmeyin..... Şimdiden afiyet olsun iyi tatilleeerrrrr:)))

1 yorum:

  1. Bozcaada...Tuzburnuna giderken evim gelir aklıma.Taş yapılı,arkası üzüm bağı olan vede yanında su kuyusu..3 dönüm arazi içinde,müştemilatı olan tek yapıdır benim yerim.Canım sıkıldığında şarap fabrikası arkasındaki seyfi amcanın pansiyonuna gider yüzer balık ızgara yaparım.Tenteli yerinde ise okey oynardık tanıdık arkadaşlarla.Fırından çuvalla un alır arka bahçemde köy fırını içinde ekmek yaparlardı çalışanlarım.Mehmet bey ve eşi vede küçük kıvırcık saçlı kızları.Ayazma ya,ve arkasında tuzburnuna yüzmeye giderdim.Pırpır sürerdim arabamı bırakıp.Fakat şimdi betonlaşmış oralar.Sağlık ocağının arkasındaki tepeler dolmuş binalarla alabildiğine...Offf anlatmak istemiyorum.Moralim bozuluyor,şimdiden.Anlayan anlamıştır zaten...Atila Demir.Saygılarımla,

    YanıtlaSil

yorum yaz