26 Haziran 2013 Çarşamba

BU MASAL BAŞKA MASAL... RA-RİKA

bir varmış bir yokmuş,,,, kiminin kahpe dediği, kiminin de doyamadığı tek bir dünya varmış. bu dünyanın içinde kimi memur, kimi esnaf, kimi işçi, kimi patron,  kimi anasının, kimi de babasının oğlu olarak yaşar gidermiş...  ona göre de kazançları varmış.. gel zaman, git zaman bu eril kişiliklerin kadın sevme zamanı gelmiş... kimi kendine göre, kimi kazancına göre, kimi kafasına göre, kimi gönlüne göre , kimi bedenine göre, kimi gününe göre, kimi de ailesine göre sevecekmiş... işteeeeeeeee uzun hikaye, işte uzun mukayese burada başlamış.. aciz eriller,güçlü dişilere yönelirken, güçlü erillerde aciz dişileri seçmiş.... ya da güç ailede ise denk düşen ailelerin şeysileri seçilmiş... ( yorumsuz çoklukta), para az ise, ona göre azlar , güya kanaatkarlar seçilmiş.. zaten sonradan alışılmış ya da bıkılmış... irdeleyenler, üzerine düşünenler, bağımlı ,ezik ve hazırcılar 3'e 5'e ayrılmış...küme küme insan çeşitliliğinde ya devran şaşmış, ya da insanoğlu,,,, denklik ortadan kalkmış, terazinin topuzu kaymış... insanoğlu anlamaya çalıştığı şeye bazen kader demiş, bazen neden demiş, bazen tecrübe edinip ,aynısından bir daha yapmış, ya da yapmamayı seçmiş... az olunca , anlamak kolaymış,, çokluk olunca her bir keslerin aklı karışmış.... ama her biri ne kadar akla sahip olduklarını ve ne kadarını kullanabildiklerini bilmediklerinden , yada kullanmaktan korktuklarından, değiştirmek istedikleri devranın, değişmez ,istikrarlı, itaatkâr üyesi olarak bulmuşlar kendilerini... işşteeeeeeeeeeee yalan burada başlamış... kendisi gibi olamayanların, kendini bilmezlerin , onun bunun ,hayatlarına dahil olanların isyanları başlamış... ne emmeye ,ne gömmeye, ne itiraf etmeye derken, ülkede, ve insanın kendi ülküsünde kavgalar başlamış... ucundan dirilişlerine hastalık adını verip, ayamayan bu kesimin muallağı devam ederken, ben varım, bu böyle, ve kendim gibi yaşamaya karar verdim diyen öbür kesimin yolları kesişmeye başlamış... diriliş, kabul ediş ve değişim içiçe girmiş... girmiş girmesine de.... yine değişimdekiler ile acizler, cesurlarla denk düşse anlaşılabilirlik, daha bir açıklayıcı ve anlaşılabilir olabilirmiş, ama olamamış bir türlü... belki de olamayacakmış hiç bir türlü...!! masal bu yaaa... illa uyum yasası olacak ya... aidiat ise başka bir türlü ya... seç beğen al çokluğunda hayat devam edecekmiş... etsin de etmesine ................... pekala bu kavga niyeymiş......

ortada kavga mavga yokmuş aslında... dünya halleri işte...bir insan ile, bir şey yapılırmış meğer... bir insanla herşey yapmak istemenin, yapmak da değil, yapma mecburiyetinin getirdiği kaos, sarmış tüm inandırılmış,mecbur edilmiş bilincimizin taaa altını... o masalın vuku bulduğu  GEZEGENDE yaşayanlar böyle kodlanmış... hep aynı rüyalarında, aynı girdaplar, hayallerin de de halüsinasyonlar varmış... gerçekler uzaklarındaymış... çünkü bilinçleri buna uyarlanmamış,uyumlanmamış,programlanmamış, bi çare mutlu şizofrenler gibi ,içgüdüsel bilgileri, hisleri, formüle edemeyen, bu azınlık deneyim grubu olarak kalacakmış ki ,,,,izah edebilsin...

 bu dünya hallerinde , herkesin bir rolü olduğu kadar, görevi hatta görevleri de varmış..kimi iç açıcı, kimi şifacı,kimi maskot, kimi arabulucu,kimi unutturucu, kimi eğlendirici, kimi düşündürücü, kimi buldurucu, kimi karıştırıcı, kimi aldatıcı, kimi idrak açıcı, kimi teşvikçi, kimi al aşağı edici kimi zamansız alarm gibi boş yere uyandıran, kimi açıkgözlülükte adam kandıran,... öyle bir zincirmiş ki bu..!!!! kopuklukta bekleştirici,,,,, tekrarda, azmettirici.. yer temin edeni, satanı,cana kast edeni ,öldürmeye teşebbüs edeni, hatta sonuca gideni....... kimi beraattan  ahlı, kimi müebbetten cezalı , kimisi de ebediyen zanlı, düzen böyle deyip, düzüle düzülleeeee yaşarlarmış hayatı,,öbürkünü düşünüp...!!! (öbür hayat)  parantez içinde ifade edilirmiş, hemen anlamayanlara cümleler.. öyle ya... ne zeka, ne tecrübe, ne yetenek de bir değilmiş bu çeşitliliği bol dünya da . empati yapabilenler yapamayanlar, yaşanmışlıkları yetmeyenler, ders alamayanlar, düşünemeyenler, düşündüklerini söyleyemeyenler, lafı olanlar, boşverenler, veremeyenler , gibi bollukta  ,,,,derin düşünce  ve detay vermek vazife imiş.. oysa herkes eşit imiş :)))))) güleyim bariler biriktiğinde ,yazmalar bitmez imiş.... :))

ççookkkkkk ve de içten ve de  gerçekten SEVGİLERİMLE.....

HARİKA SAN

2 yorum:

  1. Olağanüstü bir anlatım.Ne kadar az kelime ile iletişim kurduğumuzu anladım,ne kadar zengin kelime dağarcığın var,bu ne güzel bir anlatım böyle.Okulda ders olarak okutulmalı.adın gibi HARİKA...

    YanıtlaSil

yorum yaz