8 Şubat 2013 Cuma

düşün, tasarla, üret ve seyret...!!....

içinde yaratıcılık ,tasarım, üretim olan yetenekleri düşündüm de... hatta buna taklitçilerde dahil olmak üzere... ( iki ,üç tane gördüğü şeyden, birleştirip ,alıntı da olsa tek bir obje çıkarabilenler için geçerli tabi ki bu..) ruhları değişken olmasa nereden beslenecekler....?? aslında tam olarak bahsettiğim bu da değil...  yani ünlenmiş olanlar değil... minicik bir köyde kendi motifini dokuyan, halılarında hikayeleri olanlardan tutunda, kendi doğaçlamasını yapan ozanlardan çıkın... hepsi için geçerli bu dağınık konu..

hani yaradan içimizdeymiş ya, hani şah damarımızdan da yakın.. ve kullanamıyormuşuz ya beynimizi de tam kapasiteyle... işte bunu meslek edinmeyen, eğitimini almayan, hatta kendisinde olduğunu yıllar sonra fark eden bu yaratıcı kimliklerin, yaşam tarzlarını düşündüm şööyyllee bir..!! aykırı duran.. tam kapasiteli bir doyum yaşayamadıklarından ,kimisinde neşe, kimisinde içe dönük bir yalnızlıkla, ne ile uğraşıyorlar ise bunlara yansıyan... meslek edinenler de ,  modacı ise renklerine besteci ise notalarına ressam ise fırçasına... yansıtmak 3 seçenekli...1- dinamik ,canlı,albenili...2- kasvetli hüzünlü,koyu veyahut 3-sıradan... diğerlerine benzer şeyler yaparken ,pazarı iyi olan.. ortak payda üretmek... tasarlamak ve bunu uygulayıp, görücüye çıkarmak... Allahtan ...ki... bunlarda son kullanım tarihi, garanti belgesi falan yok.. tıpki Allah'ın yarattıkları gibi.... biz de var mı??? :)) yok kii... kim kullanır kim harab eder.. ne zaman kullanılmaz hale geliriz kim bilebilir??? kimsecikler bilemez......

hep aynısını yapmaktan yani talep görüyor diye üretmekten yana yön çizenlerle, konusu hiç bitmeyen ,her daim çeşitlilik ve fark gösteren ,o tasarımcılar var yaaaa neye elini atsa güzelleştiren... en büyük becerisi,değişiklik.......ama yapamadığında, beslenemediğinde,ilham alamadığında ise yine en büyük becerisi kendi içini  karartmak olan.... çılgın,deli, farklı gibi anılan yaşam tarzıyla ,kendisinden kimi zaman aynı, kimi zamanda farklı bir şey istemek beklenti halini alan,, devamlılık zorunluluk gerektiriyor ise kasvete boğulan... özel hayatında da ifade edilemez duygulara kim götürüyor ise..................... yine ifadesiz ,yani etrafa ifadesiz,,, ama becerisinde... meslek yada hobi farketmez ,oralara taşıdığı kabiliyetle muhakkak hikayesi olan ve kendi içinde ifadesi her dem canlı olan ,aksettirdiği o yeteneği ile , içini canlı tutan bu insanlar kapsama alanımın, hayatımın, merakımın tam içindeler...

bu ruhlara mecburiyet verilemez... bu ruhlar maaşa bağlanamaz.... çok para ettiklerinden değil haaa..parayla işleri olmadıklarından...şanslıları vardır bunların, kendilerini miktara dönüştüren... hırslıları da... ama orijinal olanları genellikle parasız,, yada kazansalar da paraya önem vermeden yaşayanlardır..... ilham kaynakları para değildir çünkü...ama elbette malzeme için buna ihtiyaç SS lere göre vardır :)) yaratılırken, dünya nüfusunun kaçta kaçına tasarlanıp verildi, matematiği nedir bilemem...bu yeteneğin.... entelektüel, aşmış, yazmış, çizmiş adı altında ,yağlı kafalı düz pabuçlu, göz altları çökmüş bakımsız ,çok bilmiş, çok görmüş, çok dinlemişlikten  böyle görünmek istemem.10 yıl sonra bir köy evi alıp tavuk da beslesem ,bir Güleryüz ve tebessümle karşılamak isterim onları..(yani tavukları).... üretkenlik bıkmışlık getiremez.....    allah bıktı mı yaratırken bak hala ürüyoruz:)))) allaha inanmayanlar için de kurulmuş düzen, sistem diyelim adına..

diyeceğim şu ki... grup grup insanlarız...  fazla da kafam almıyor,nedenini niçinini,,,merak etmiyor muyum ççokkkkkkkk ..!! ömrüm bilinmeyeni düşünmek, keşfetmek, yaşamak ,sevmek ,anlamaya çalışmak,çıkarmakla geçti.. ÇOK DA AMATÖRÜM... ve bundan da mutluyum... bildiklerim keşfettiklerim kadar. bir müddet çok susarım..  ama başıma ne gelirse meraktan gelmedi  :))))

hiçbirşeyin fazlaca içine girmeye gerek yok o kadar :)) düşün, tasarla, üret ve seyret...!!

KALIN SAĞLICAKLA...

BENİ BESLEYEN HERŞEYE SEVGİLERİMLE...

HARİKA SAN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yaz