4 Ağustos 2012 Cumartesi

BİR GECE, 3 SAAT

sıcaktan kollarını havaya kaldırmış saçını toplayan bir gölgeydi kafasını kaldırmasına sebep...! hayret,, ne kadar sindirmişti içine demek ki O'nu. ta kendisiydi işte... dikkatini verip emin olmaya çalışırken,şimdi de kollarını açmış oturdukları masaya dahil olacak bir kadını kucaklıyordu...bir insan önüne bakarken ancak bunlar gelir başına diye düşündü...belki de kendini göstermek ve kadını kışkırtmaktı amacı...ama bu kadar aranmayı bekleyen bir adam bu salaklığı yapar mıydı hiç?
güzel gecesi ve gecenin güzel renkleri bir ton koyulaşmış,devam ediyordu..gücünü, kendisinden,yüreğinden değil de,etrafında ki kalabalıktan alan sevgilisine rağmen...içinde ki yumuşak ve geniş hissettiği mutluluğuna geri döndü..O'nun da gölgesi koyulaşmıştı, minik defterine düşen..ve gölgeler sendeledi birden...düşünce geçişlerini tam becerdiği an da yeniden canlanıyordu geçmişten bir şeyler...cenaze geldi aklına..sanki nişana gelen kalabalığı karşılıyor gibi hoşşşgeelldiinniizz diyen,suratında tuhaf bir sırıtmayla bakınan da,.o değil miydi.. taziyelerini bildiren insanlara.. hemde onun bunun evinden zor toplanarak getirilmiş haliyle..şimdi de sanki doğum günü partisi varmış da, o da ev sahibiymiş gibi bir oturup bir kalkıyordu aynı saçma sapan duyguyla.. sığları ne kadar derin düşünerek kendini boğmaya çalışıyordu aslında..nispet duygusunun yaşı kaçtı acaba? ve bu duygu insan bedeninde kaç yıl hiç yaşlanmadan durabiliyordu? içinde kasıt olan davranışların samimiyetinden,içtenliğinden bahsedilebilir miydi? gözleri bu kadar bozukken 300 metre öteyi görebilmekti herhalde gönül gözü dedikleri..
hep kendine tutunduğunun farkındaydı,ama kendinin nesine? düşünmemişti hiç..yürüyenler ilişti gözüne..yürüyüşe çıkmak elbette keyifliydi..ama çoğu yürüyen mecburiyetten yürüyordu...yokluktan..ya para yoktu ya aşk ya da o mutluluk dedikleri tanımsızlıkları.. yürüyen kalabalıktan rahatsız oldu birden,sağa dönüverseler haçlı ordusu gibiydiler,adım adım ardarda..ağzında,su ile birleştireyim derken ısıttığı rakısını yuttu sonra..kızgınlığına örnek aradı...minik bebeğine durmadan havlayan bir köpeğe olan kızgınlık gibiydi işte.. miyaavv sesine döndü o anda..ayak ucunda yiyecek bekleyen bir kedi....' senden çok var' diye geçirdi aklından... medet ummak..!! kediye de bak sen..
sokağın o yürüyen fakirliği azalmayacak gibiydi..hemde gürültülü..birkaç cümle duyabilse belki beslenecek,üzerine düşünecekti ama uğultuydu bunlar..bu şehrin uzağı yoktu..doyulamayacak bir şehrin gecelerini, can sıkıntısına, seçimleri ile gömenlerin arasındaydı... kafasını çevirdiğinde, ilk önce burnunu gördüğü bir kadın belirdi önünde...ilerleyince arkasından baktı..apış arası derler ya hani,,burnu kadar çirkin..bir kadın ...allahın yarattıklarını kınamak değil de, bu kadar çirkinliği yaratmak da maharet ister..kim bilir neyi güzeldir bunun acaba diye düşündü..öyle ya...bir güzellik illa ki vardır derken yan masaya oturan kadını gördü...kaşları yaya geçidi gibi seyrek...'allahım niye bana bütün çirkinleri gösteriyorsun bu akşam yani' diye serzenişte bulunurken, arkadan omzuna dokunan elin sahibinin sözleriyle irkildi  ' yalnızlığı tercih ettiğin bir gecede, yalnızlık bu kadar taşır seni,,,çok güzelsin..'......
bir müddet sessiz kaldı...içinde yine kızgınlığı kıpırdıyordu..takdir etmeyi,teşekkür etmeyi öğrenmeyi bırak, etrafta kanaat notu bile edinememişlerin, çemberinde gül oyasını sökesi vardı.. motifti bunlar, ipliklerden oluşan.. ve sadece iplik olarak biri becermeden bir bok olamayanlar işte..
geceyi tamamlamıştı işte,aklından ve önünden geçenlerle..görünenlerle..kalktı ayağa,çantasına attı elini ,bu sene ilk defa dadandığı çikolatasını bulmak için..dönüş yolunda önüne gelen dallardan birkaç yaprak kopararak...karşıdan yürüyen yüzlerce insandan hiçbirini görmedi..kimseye iyi geceler de demedi...zaten eve de gitmedi...düşünmek istemiyordu bu gece hiçbirşeyi..ılık bir duş almak için müsade istedi arkadaşından..suyun sesini dinledi uzunca dakikalar..durdu altında öylece..mutluydu vee ççookkkk denebilecek kadar huzurlu..uyumalıydı artık,yine kendi yarınına uyanabilmek için..sevgiyle....

HARİKA SAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yaz