10 Şubat 2012 Cuma

HAYAT'ını kaybeden GENÇ.....

işte beyin ölümü de gerçekleşmişti...cenazesinde 3 5 kişi...onlarda sevenler değil,acıyanlar topluluğu. insan biriktirmemişti ki hiç..hep kullandı,yanaşıp yanaşıp kullandı..parasızlığında kullandı,yalnızlığında kullandı,abazalığında kullandı,evlerini kullandı.. sevmedi kimseyi..ne ailesini ne arkadaşlarından birini,ne edindiği kızları...kendiyle yüzleşmedi hiç..!! sevgi nedir,nasıl olur,ben kimi seviyorum diye hiç sorgulamadı içinde..bütün yaptıkları,ona yapılanlara istinaden,tirübünlere oynamaktı.intikkkaammm intikaammm..ben bugün ne yapmak istiyorum gerçekten ? sorusunu hiç sormadı kendine. aklında hangi intikam var ise ona oynadı geceler boyu..ben o'nu nasıl üzebilirim,ne yaparsam,nasıl yaparsam kötülük yapmış olurum fikriyle,geceyi kurtarıp dolaşıyordu öyle ayyaş ayyaş..arada bir booşşşvveerrrr dediğini düşünüyor ama bunun zaten içine işlemiş bir davranış biçimi olduğunu anlayamıyordu...büyük saymaz,küçük sevmez,hatır sormaz...silik ruhunu ifade edebilmek ve ön plana çıkabilmek için,eşinin dostunun,ahpabının sevgilisi karısı her neyse,onların ilgisini çekmeye çalışır,dert ortağı sıfatıyla malı da götürürdü..vurdumduymaz,soğuk kanlı,acımasız ve sinsi katiller gibi, hiç yoktan birinin hayatına girer, kendini pek bir bayılmış,hayran kalmış gibi yapar,içinde sevgi büyütemediği ruhuna ihanet eder dururdu... canı sıkılınca birilerini arar,onların aramalarında karşılık vermez,hiç de umursamazdı...vicdan,sorumluluk ve dost olabilme mevhumları hiç gelişmemişti..muazzam bencil bir ego,üstelik kendini çok yardımsever sayan da bir ruh hali vardı...yardım ettikleriyse orda burda hoşuna giden,birkaç bakışma ve kırıştırmayı kar saydığı kızlardı..dikkat çekmek...!! bu aslında o'nun kendini hiçe saymasıydı.. ali'de öğrendiğini veli'ye satar,ezber bir yaşamla,kendi fikrini ve yaşamını oluşturamadan bir de gider ali'ye küfrederdi...herkes suçluydu o hariç....yaşamın o'na sunduğu her seçeneği çiğnedi geçti..göremedi,sindiremedi,olumlayamadı,teşekkür ve şükür edemedi,af dileyemedi...dünyasında cezalı,hüküm giymiş bir mahkum olarak dolaştı durdu sokaklarda.. arada bir dilinde aşk şarkıları,aşka özlem...zindan ettiği yüreklerin ahını yaşadı durdu..düşünemiyordu.. saygı denen kelimeyi bilmiyordu....kendini saymıyordu çünkü... kendine itiraf edemiyor,kendisiyle konuşamıyordu,korkuyordu...eğer bunu denerse,özü ona küfür edecek,özü onu üzecekti... birden bire vicdanı ve merhameti altlardan hortlayıp gelirse onu alt edecekti.çok korkaktı....gardını almak için,kendini şarlatanlıklarında ve çirkefliklerinde,usulsuz görüntülerinde cesur yapar..temelli anlamsız bir arafta,yer içer gezerdi..başkasını üzüyor,eziyor olmayı dert edinmedi..bir yenisiyle eskisini...eskisiyle öbür eskisini,tesirli beyin ihanetleriyle savurur,rüzgara karşı öyyleece otururdu..erkeklere karşı korunmasızdı,,kızlara yaptığı hiç bir cazgırlığı yapamazdı...sevgi derdindeyken,sevenlerden nefret eder gibi acıtırdı kızları...o kendini hiç yaşamadı.. kimi nasıl umursamazsam can yakarım derdinden....itibarmış,duruşmuş,hele bunlar onun aklının ucundan geçebilecek şeyler değildi.. iyilik gördüğü her yere sıçmış batırmıştı..bana ne lerle geçen bir ömür....çözüme değil,düğüm yapmaya odaklı haller..küstahlık,bilgiçlik ve kötülükle şişirilen bir hayat...keyif dediği kepazelikleriyle ,içine girdiği ama haz ve his alamadığı bedenler,duyarsızlığıyla beraber ölüme götürmüştü o'nu...

öldü O... gömdüler...3 ,5 kişi..kimse sevinmedi,üzülmedilerde...o'nun yaydığı frekansta nötrleşiverdiler...

HARİKA SAN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yaz