8 Kasım 2010 Pazartesi

ISLIK ÇAL,GECENİN AYAZINDA..PEŞİNDE KÖPEKLER,KULAĞINDA RÜZGAR,AKLININ İÇİNDE TEK BİR DÜŞÜNCE BİLE YOKKEN…..ISLIK ÇAL..!



Karar verebilseydi eğer,ısrarlı olurdu..sırtını dönüp gitmek gurur veriyordu sanki..içinde ki acıdan kendi mesuldü Her yeni güne uyanışı bile yalandan yeniydi..eskidin derken,ağlıyordu. Biliyordu çoktan kaybettiğini o da .işine gelmiyordu sadece…bitmeyen uzantıları vardı; hep geçmişe uzanıyordu dalları..köklerini geçmişe güçlendiriyordu, saramazdı geleceği.. zaman geçmeliydi ONA değmesi için..önündeydi kadın... Canlı tutmak değil ,eskitmeye çalışmaktı yaptığı. Böyle beceriyordu sevmeyi…kendini değil, zamanı geçirmeliydi önüne. Hayal dünyası onu yanlış yönlendiriyordu. Elini yüzüne koyup seyrettiği hep geçmiş olandı. Tebessümleri geçmişe armağan…..

Ağzından çıkan her kötü kelam, kendi ruhuna savruluyordu….aynasıydı yüzüne tükürdüğü….savunmaları karalamaktan ibaret olurdu…haksız olduğunu biliyordu. Yaşamaktan kendini alıkoyamayıp, bilinçsiz ataklar yapardı..sevmediğini bildiği halde hep sevmediği şeyleri yapmayı önerirdi….anlamazdı kadın….Bu kadar dibinde yaşamak isteyip, uzağa düşürdüğü teklifleri….BİR ÖNCEKİYLE YAPAMADIĞI UKTELERİ YA DA YAPIP UNUTAMADIKLARIYDI BELKİ DE….

Aslında en kısasıydı duyguların…bu kadar uzun yazılacağı aklına gelmezdi….kutuplardan, ekvatora geçiş gibiydi uyumsuzluğu..kolay değildi..ilk başlarda ki direncini kaybetti giderek…onun için amacına ulaşmayan, kadın içinse amacını çoktan aşan bir hal almıştı artık durumları..bilinmezlik de burada başladı zaten. Tavırsızlıklar, saçmasapanlıklar vardı artık…bilinçsizlik çoktan yolu yarılamıştı. Bu rotasızlık öldürecekti onu..o güçlü sandığı hisleri de bırakmışlardı onu..yerçekimsiz kaldı bir an..ne ardındakiler ne de önündekiler vardı artık…ya gün ağırıyor ya da gün batıyordu..

Geçmişini de kaybetti bir ara.Düşündükleri heyecan vermedi ona…sıkıldığını bildiği günlerde, hayal gücü de heyecanlı bir teklifle çıkmadı karşısına…kendisinin yapacağı bir şey kalmamıştı veee…bir umuttu belki her hangi bir zaman , her hangi birinden, içeriği pek de önemli olmayan bir davet..kabul edişlerini buna yoğunlaştırdı…zamanlama ve karar yine hatalıydı oysa…hayatını yönlendirmesi için birilerini beklemekle geçirdiği zamanlar, zaman kaybından başka bir şey değildi… patırtılı ve yerle yeksandı duyguları. Durabilmeyi seçseydi eğer zaman kazanacaktı…öndekiler dönüp onu arayacak,,,,arkadakilerde yetişebileceklerdi. Ama O sürekli yönünü değiştirerek ilerledi…denk gelişleri seçti tercih olarak..kayboldu…nedensiz ve şuursuzca seçtiği o boş yolda….

Ne istediğini düşünmek için önce yolu bulmalıydı….endişeyle bu kadar gitmişti…tek yapması gereken soğuk kanlı ve dirayetli olup, tavrında ve düşüncesinde sabitlenebilmeti..biraz oturmalı ve hiçbir şey yapmaksızın sakinleşmeliydi…inanç geliştirmeli , duruş belirlemeliydi…çalı çırpı tekmeleyerek, söverek gidişleri son bulmalıydı…şimdi kullanmalıydı gözlerini projektör gibi…tam zamanıydı içine danışmanın..!! iç sesini bulmanın, duymanın, dinlemenin zamanıydı…

Hayaline geldi baş ucuna not bıraktığı , yolda telefon numarasını verdiği kadınları…dialoğunu kopartmadığı eski sevgilileri.. flörtleştiği kızlar,, kim takılırsa diye ortaya attığı yemli olta….sonsuz arayışı değil miydi orda olmasına sebep..??
Kızacağı tek şey kalmıştı bu kayboluştan geriye….vazgeçemediği arsız isteyişleri…

Sevgilerimle..
Harika san

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yaz