SANA BİR ŞEY SÖYLEYEYİM Mİ.. insan değişmez belki ama gelişir... sende ki bu yerinde saymaları ve hatta gerilemeleri anlamam mümkün değil.. ruhunda gariban bir hamal yaşatır gibisin. vefa gibi duran ezikliğin , sevgi ve hoşgörüye alışkın olmadan büyümüşlüğünle, sadece komut aldığının ve emirleri uyguladığının farkında mısın...? hem ailende hem işinde.. üstelik pratik düşünemeyen aklınla bir şeyler yapmaya çalışırken, sana kısa yolu gösterenlerle ,iddialaşarak ettiğin kavgalara ne demeli..?? haydi bir yemek masası kültürün yok, görsel zevklerin ve ahenk gelişmemiş, daha doğrusu geliştirilmemiş ailede ama insan baka baka , göre göre de biraz düzelmez mi, istemez mi düzelmek arkadaş.. yahu...!!! kocaman bir man kafayla ,kütük gibi yaşamanın neresinde zevk..?? bu aşağılık kompleksinle, kendini dünyana kapatıp, sinsi hallere ve kabahatlere bürünmenin ve doz aşımının alemi ne?? seni düzene alıştırmak değildi niyetim çünkü katılımcı değilsin. fakkat karşı tarafın, var olan düzen ve alışkanlıklarına da hoşgörülü değilsin.. insana ''saygı'' ve onu kabul ediş yok sende.. abuk zamanlarda ,olmayacak insanların yanında aykırı bir şeyler yapmak isteyip, olmayınca da öfke nöbetleriyle, taşkınlıklar yapmak, rezil etmek ve sonra aynı kişilerin suratına bakabilmek ,karakter bazında nasıl adlandırılır bilemedim ben. sadece sen iste ve senin istediklerin yapılsın derken , mevcut sevgiyi bunalttığının farkında değil misin... farkına varsan iyi olur bence.. ömrünün yarısı heba olup gitmişken, hala ergen delikanlıların 10 gr akılla yaptıklarını istiyorsun kadınlardan. buğulu bir kafa, gel geç düşünceler, zevksiz bir oda, manyak bir müzik, en azından artık her seviştiğinde ,değiştirmeyi akıl edebildiğin, hepsi birbirinden farklı nevresimler.. yahuuu ,sen hem aptal, hem görgüsüzsün. bir güzel görgüsüz , en görgüsüz hem deeee..... lakaytlık, küstahlıkla birleşince 62 olsan çekilmez türden bir yaradılış..
kızdığında yaptığın gerizekalı tavırların affolduğu halde, üzerine bir cümle kurmayan, teşekkür etmeyen, kendi varlığın , fikrin ve düşüncelerinle gün yüzü göstermemişken, karşı tarafın yarattığı tüm güzelliklerin şımarıkca içine eden, fütursuz ve çocukça yalanlarla hep kabahat işleyen, ... bir mayası bozuk demeliyim belki de..
kötü kalbinin sana verdiği yetkiyle, nispetler yapıp, can yakacağını düşünerek sevinen, sonra çok özlediğinden hayıflanan sen..!!! hangi kadın , ne kadar sevebilir seni.. NE KADAR DAHA AFFEDER, unutturacağına ,hatırlatan, çağrışım yaptıran diyorum ya salakça haller sinsilesi. bunları yazarak anlatmakla bile daralıyor insanın ruhu..
yanıma yakışmayan paçoz hallerini geçtim, topluma yakışmayan serseriliğin de de değilim, fikrime yakış, gönlüme , iyi niyetime yakış be mübarek ..bu cefanın içerisindeyken .ne yapabilirim diye düşünen beni,,, ne haltın varsa gör adi kişilik dedirtecek kadar,arkamdan iş çevirmenin, duygusal dipsomaninin ,gizli gizli yapacak bir dünya şey bulmanın anlamı neydi.. duymak istemedim sormadım o yüzden... bende de fena bir görsel hafıza var kazınamayan.. ikili ilişkilerde haklar eşit olabilir... ama bu kadar benden beslenip ,tekil hale dönüştürdüğün bu dialogda ne şımarmak , ne de daha da kötüsünü yapmak , ne tekrarlamak gibi bir hakkın yok senin.. daha doğrusu hiç bir hakkın yok senin.. sen yedin bitirdin o hakları çoktaannn..
ama ,,yine ,, SANA YİNE BİR ŞEY SÖYLEYEYİM Mİ.... bu sefer affolmak şöyle dursun, suistimalleri de geç.. MÜEBBET aldın benim sevdamdan... BELKİ DE BENİM NEZNİMDE diğer sevdalardan...!!! hayatında ennn çok sevdiğin ''ben'' yoksam... sen ''seni'' kaybettin demektir bu... seni allah kurtarsın..
SEVGİLERİMLE
HARİKA SAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorum yaz