24 Kasım 2013 Pazar

24 KASIM... SEVGİLİ AMA EKSİK ÖĞRETMENLER GÜNÜ....






evett günleri kutlamayı biliyoruz... bugün de olduğu gibi.. 24 kasım öğretmenler günü... eskiden bu yana kutsal bir meslek dediğimiz, insan yetiştirmeye emek veren öğretmenlerimizin, maddi imkansızlıklar içinde ki yaşamlarıyla kutlama yapmak, ne kadar doğrudur.. bugünlerde, herşeyde olduğu gibi ,eskiler değerli,,, eski öğretmenler,eski öğrenciler, belki eski eğitim sistemi bile... o saygı , o dialog, o sınıf düzeni, o öğrenme isteği... kılık ,kıyafet disiplini.. çevremizi tanıyalım ,hayat bilgisi  dersleri,,hatta 2 zeytinli beslenme çantaları...hem de  organik..!! yerli malı haftası.... bu bereketli toprakların GDO lu gıdaları ile mümkün mü... ithal malları haftası daha doğru.. nerede o eski öğretmenler... onların bir çocuk yetiştirme sorumlulukları... sevgili annemden bilirim,, çocuk esirgemeden gelen ,sınıfında ki öğrencileri ,okuldan sonra eve davet eder, yetersiz kaldıkları derslerde , ikram ve sevgisiyle onlara saatlerce ders verir, sonrada küçük hediyelerle, çalışkanlıklarını desteklercesine ödüllendirirdi.. her dersi oyun haline getirir, kendi imkanlarıyla yaptırdığı araç ve gereçlerle verirdi derslerini.. şimdilerde ders bitsinde ,çıkalım duygusu yoktu eskilerde... daha bir sabırlı ve sorumlulukluydular.. lafım yanlış anlaşılmasın yeni pırıl pırıl öğretmenlerimize laf sokmak değil gayem.. biraz mukayese o kadar, hepsi bu..

aslında eskiden beri, maddi imkanı az olan ailelerin ,evlatlarına seçtirdiği bir kaç meslekten biri öğretmenlik. kısa yoldan eli ekmek tutan genç yetiştirme çabası... ya da üniversite okuyamaz bu ,nasılsa mühendis ,doktor olamaz deyip, çocuğu istemediği bir mesleğe ,fikri sorulmadan kanalize etmek... mesleğini sevmeyen, aslında başka hayalleri olan çocuklar topluluğu bazı meslekler... polislik,astsubaylık,hemşirelik gibi.... dolayısıyla canı gönülden yapılamıyor.. sevgisiz hiç birşeyin olamayacağı gibi.. ücretlerde tatmin edici olmayınca ,uğraşmıyor insanlar eskisi gibi... hak vermemek elde değil.. bunun daha değerli bir hale getirilmesi gerekir diye düşünüyorum. çünkü bilmek ve bunu aktarabilmek farklıdır.. bir öğretmenin çocuk psikolojisi okuması ve bunu anlaması gerekir.. hatipliği, derse hakimiyeti, ses tonu , hatta kılık kıyafeti bile ,saygınlığı için gereklidir. düşünsenize ,öğrenciniz son model jeepi ile derse geliyor, elinde son teknoloji telefonu... siz ise düşük omuzlarınızla, 3 vesait yol kat ederek, bir şey bulup ,sırtınıza geçirdiğiniz kostümünüzle ders veriyorsunuz... kafanızda binbir türlü geçim sıkıntısı... okuma yazma oranı düşük olsa ne olur...... özgüven düşük,ücret düşük... al işte bir okur yazar ve üstelik öğreten bir okur yazar.. eksik bir okur yazar...

o sebeple bu mesleğin daha saygın ,daha üretken hale gelebilmesi için, hasbelkader seçilen değil, tercih edilen olması gerekmiyor mu.. düşünsenize öğretmenlerimizin boğaziçi üniversitesi mezunu olduğunu..!!! hem kendileriyle gurur duyacaklar ki , bu çok önemli duygudur her bir halde.... hemde iyi maaşla işe başlayacaklar.. imkanlar yeterli olduğundan ,hevesle ,güler yüzle çalışacaklar... ve şu anlatabilmek, izah edebilmek, öğretebilmek işi başlı başına bir yetenektir üstelik... önemli bir eğitim gerektirir diye düşünüyorum çünkü her çocuğun algısı bir değil.... öğrenme yeteneği ve süresi bir değil, dikkat vermesi,odaklanması bir değil... say say bitmez işte..

konuyu özetleyebildiğimi düşünüyorum... ve sevgili öğretmenlerimizin bu eksik gününü yeniden kutluyorum..

SEVGİLERİMLE...

HARİKA SAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yaz