28 Eylül 2010 Salı

İŞTE BÖYLE ÇOKTANDIR


İŞTE BÖYLE ÇOKTANDIR

06.45 di sokak lambasının söndüğünde….içimde kaybolmuş bir yalnızlık. Derin hüzünlerim var çok zamandır. İçim acıyor ölüm olmuşcasına. Oturduğum yerden defalarca öptüm çocuklarımı…kıyamadım uyanmasınlar. Varlıklarına sığındım onların. Huzur kapladı bir süre.sonra düşündüm…,,,, onlarda gidecekler birkaç zaman sonra. Tek başınalığımı tam yaşayacağım, büzüşerek…

Ne oluyor böyle??? Ne uykum kaldı ne açlığım…korkular bastı içimi, fakirleşti ruhum, çukurlaştı. Ağır geldi çoğu şey, önce kamburlaştım, gömüldüm sonra.bir terkedilmişlik var ki viran içim.tarumar bütün bildiklerim. Çok acımasızca adaletsiz bir düzen. İnançlarda olmasa çoktan mefta olacakcasına bir takatsizlik.. geriye sayım gibi üzüntüler biriktirdim hazin hazin. Sevgiler düştü uzağıma. Kalbimin içinden geliyor kana kana ağlamak, gözlerim ağrıyor artık. Bir dönemdir geçer deyip savsaklayasımda yok. Yenik bir küskünlük bu. Tuhaf bir teslimiyet. Herkes kalkacak birazdan.benimse birkaç bardak yıkamaktan başka yapacak işim yok…….ne gelecek insanım, ne hal hatır soracak birileri.sabah oldu ne fena…aydınlıkta çok görünüyorum, saklanmalıyım…..günaydın herkese!!

24 Eylül 2010 Cuma

ÖLÜME DEĞİL, MUTLULUĞA UĞURLANMALI..KADIN,,,,,YAKIŞIKLICA..!!









En sevdiğim şeydi bir dönem; erkek yüreğinden kadını dinlemek….seven erkek var mı ,erkeğin tahammül sınırları nereye kadar, oldu da taşarsa kaç zaman sürer, acılar içindeki erkeğin, araya sıkıştırdığı soğuk bedenler…...en aciz sesiyle,çaresizliğini ve vazgeçememezliğini anlatırken devirdiği kadehlerden sonra, ellerini bacaklarının arasına alıp, sızıp kaldığı, iki büklüm ve üşümüş bedenini sabah kaldırırken ki,isyanlı eziyetler.. ben bunları hep dinledim dostlardan…hep seyrettim..ne kadar istikrarlı olabildiklerini, ne kadar yalın kalabildiklerini,o kıllı kalplerinde bu sevgiyi ne kadar hapsettiklerini, bunun için mücadelelerini hep izledim. kadını ayağına beklemeden sevenleri, gitmek için akıl danışanları, araya zaman koymadan birşeyler yapmaya çalışanları....yaşadım..!! Onlar için yanımda olmak, muhafaza edilmekti….emniyet sibobu gibi..kimseye aykırı gelmeyen, bulunmuş bir yanıbaşıydı bu..!! doktorda gibi, büyük halada gibi, kapısı kilitli, muhafızlı bir kalede gibi. İmrendim de çoğu zaman sevilene..!!!! hatta bu şanslı hatunların çoğuna anlattığımda oldu…onlarsız geçirilen zamanı…..kadın çünkü bu….!! Merak eder..!! ruhunu karıştırıp, giden o erkeğin nerede,kiminle , ne yaptığını………..

Gönül ferahlatıcı kolonya görevimden memnundum o esnada. Çünkü bende biliyordum ki sevebilen ADAM var. Nedeniyle seven, koruyarak seven,kirletmeden seven, sadakatinden taviz vermeyen adam var…!! Yaşasınnnn..vaaaarrsaaaa size de çıkabilir))))

En kızgın olduğu zamanlarda bile, başkasının yanında, kadınını, tavrının yanı sıra sözle yücelten,,kadın mağdurdur diye, hangi kanalla ne göndereceğini düşünen, kadın onsuzken,etrafta oluşabilecek apanaları hesaplayan, kadınıyla dargınken sokakta ki tavırlarını, o’nun kulağına giderse yanlış anlar diye düzenleyen can arkadaşlarım da olmasa çok mutsuz olurdum)))) onların o küfür bilmez dudaklarını sevgiyle öpecek nice aşklar diliyorum onlara..!!



Onlara duyduğum saygının, büyük bölümünü, onların kalplerinde güzel taşıdıkları sevgileri sağladı..Onların bu sevgisi, beni güvenli kıldı. Benim başıma hiç böyle bir sevgi gelmese de, umudumu canlı tutmak güzeldi. Şık sevgiler dinlemek, izlemek, yorumlamak,sahiplenmek asildi hep…bunlarla yoğrulunca gözünüz olmuyor başıboş sevdalarda…dinlemiyorsunuz maceraperestleri..tınlamıyorsunuz bile. sevgiyi muhafaza etmek şöyyle dursun, yaygaracı, pervasız, nispetci tavırlarlarla, küçük düşüren beyinleri de görmedim değil...ama sadece gördüm..DİNLEMEDİM.

Ben gördüm: KADININI HERŞEYİYLE MUTLULUĞA UĞURLAYAN, MÜCADELECİ YAKIŞIKLILARI….:)))))

Sevgiyle kalın…

22 Eylül 2010 Çarşamba

ASLI BU KADAR.......


ASLI BU KADAR….

Denemelerim var elbet,, yanılmalarım da….genelde çok uyumluyum ama bu aralar çoğunlukla şeytana..!! can dündar’ın dediği gibi olgunlaşmaksa adı bunun, çocukken çok daha iyi kalpliymişim. Aslında gerekte yokmuş. Keşke yıllar 3’er 5’er geçseymiş. Memnun muyum daha karar vermedim. Yani sağlamasını yapmam için önce sonuca gitmem lazım ki, şu an işlemin yarısındayım. İşlem tamamlanmadan, öğrenecek başka bir kötü şey daha çıkarsa ben vazgeçtim çoktan bu hayatı taşımaktan..!! ne öğrenmek istiyorum ne de anlamak…unutmak istiyorum çoğunlukla ve sıkça…hafıza kaybıyla değil ama…!!! Becererek..becermekte kolay aslında. Yapılması gereken yegane şey alışkanlıkları ve koşullu öğretilenleri bırakmak….vazgeçmek…bir anda karar vermek. Acımadan kimseye, sadece kendini düşünerek yaşayıvermek. Yeter artık isyanını sesli dile getirmek. Taşıyıcı olmaktan kurtulmak….dökük bir sıva olarak yaşamak… mücadeleyi zararlıları, zararsız hale getirerek sürdürmeyi hedeflemek… psikolojik acılar salarak nefes almak..!!!!!! hain bir bakış edinip, pis pis sırıtmayı yüzüne oturtmak..!! aynı karakter oyuncusu gibi………….yaşasın kötülük lafını slogan yapmak.. sömürü ve terbiyesizliği ele alıp çaçaronca şirretleşmek, herkesi birbirine katıp, seyre bakmak….işte anahtar.!!!!!!!!!!!! Ama hangi kapının olduğunu söylemeyeceğim….üstelik bütün kapıları aynı ölçülerde yapıp, aynı renge boyayacağım…dalga geçip sırıtmak bu kadar kolay,,, seyretmekte bu kadar eğlenceli aslında…herkes kilidi ararken ben en son, onun bir kapı anahtarı olmadığını….sadece kapılar dizili diye bunun böyle sandırıldığını,,,,, nasıl kandırılınırı ispat ettiğimi düşünüp, o çok sesli kahkayı atmayı can havliyle bekliyor olacağım…

Aslı bu kadar işte……