27 Kasım 2013 Çarşamba

TEO-Rİ

iç güveysinden halliceydi kadın.. mutluydu da kendi çapında..derken geçmişi at arabalı,direk dibi şaraplı,mapushaneli bir fakir edebiyatı ustasıyla denk düştü yolu..egonun sadece geçmişte ve gelecekte yaşadığını biliyordu ama anı yaşayamayan bu adama izah edemiyordu durumu... adam haykırıyordu..
 - beni anlamıyorsun...!!! 
oysa anlamamak değildi vaziyet,, sadece bu acitasyona bir son vermek ve ana döndürmekti niyeti.. ayrıca kimse, hiçbir kimsenin ,hallaç pamuğu gibi dilene doladığı ve unutamadığı karanlık geçmişini, defalarca dinlemek zorunda da değildi... hele etrafı ,çocukluğunu daha sağlıklı geçirmiş insanlar çeşitliliğindeyken....... neydi bu metozori.....kendini acındırarak mı sevgi istiyordu bu adam.... hay allah....!! çırılçıplak soymalıydı bu adamın ruhunu ama nasıl.... kendine dermanı zor buluyordu bu sıralar.. şefkat ya da günlerce dinlemekle rahatlayacak bir durum gibi gözükmüyordu yaşanan... bundan aşk yaratmak ,kırık dökük bir öyküden öteye geçemezdi ki... ayrıca önceki deneyimlerinden biliyordu, sözü vardı kendine... artık bir adama annelik yapmayacak ,kadınlığını ,üstelik yıllarca ertelediği kadınlığını yaşayacaktı... bu karanlık adamın ,agrasif, şiddet ,kan ,öfke dolu yaşamından değil beslenmek, oturmadan aç kalkmak istiyordu sofradan... yokluk yorganıyla örtünmüş olan bu adam ,davet ediyordu kadını da,yorgan altına.. hiç bir umutlu sözü yoktu geleceğe dair... yaza bel bağlamış halleri olsa da,, ne kış geçecek ne bahar gelecek gibi gözüküyordu...  o esnada bir gözaltı daha oldu adamın.... ailesine ne diyecekti kadın...... ya oğlullarınaa...... onlar küçük bir muhitin, değil karakol,en ufak kavgada ses çıkmasından korkan insanlarıydı.... o evlatları için örnek bir anneydi... bu kasvetli ve suça bulanmış adamla yaşanabilir miydi... ileride oğlan böyle bir kadın getirse, olmaz denilebilir miydi...   durması gerekiyordu... aslında dert ettiği şey tam olarak bu değildi.. yani bununla sınırlı değildi.... geçmişe takılı bir aklı yoktu kadının, unutturabilirdi.... ama medet umulmak farklı bir yük getiriyordu omuzlarına... alt kültürde birikmiş, aptal namus kavramlarıyla baş etmek... başına buyruk , biraz düzelince şımaran ,aç bir ruhla mücadele etmek... eli sopalı ,acımasız bir adamı sevmeye talip olmak... durumsuzluklardan ,durum ve duruş yaratıp, bir ev hayatını ve bunun getirdiği sorumlulukları öğretmek... maddi imkansızlıklar da üstüne binince ,zaten komplexli bir kimliğin, kendi kendine ezilişlerine ,cümlecikler bulup ,alttan alıp ,sabretmek, kendi hayatına kast etmekti apaçık....

garipti... saatlarce aynaya bakıp, kendini süzen ve ne yakışıklıyım diye gezen o adam....ya çok kocaman bir boşluğu ya da önüne geçemediği bir hiperaktivitesi vardı... elinden bırakamadığı ve sürekli kurcaladığı telefonu , facebookuna ,her anı ve her duygusunu deşifre eden ,amacı kendinde saklı halleri ,aklına  ansızın gelen geçmişi , herkesi eleştiren ve küfreden halleri, bir huzursuzluk abidesiydi..... yani ,eğer isteğe bağlı kişilik bozukluğu yok ise ve yahut bipolar kişilik bozukluğu... neresinden ve de neden tutsundu ki kadın........... kendine ve mutluluğuna ve kadınlığına düşen hiç bir pay yoktu bunda.... evde ,yıllarca bir aile sofrasında önüne yemek konmamış, bunu özleyen ama yemek beğenmeyen o adam.... dır dır dır , car car car kadının mutfaktaki işine karışan ,bilgiç bilgiç o yemeğin nasıl yapıldığını anlatan yine aynı adam..... işi olmadığından evden çıkmayan ,kadını kimseyle görüştürmeyen aynı adam..aynı zevkleri,aynı dostları ,aynı yaşamları ,aynı fikirleri olmayan ve dikte rejimi, emrivaki  ve acıtasyonla ,o evde kalmaya devam eden aynı memnuniyetsiz adam....

 - tanrrımmm bu neyin bedeli dedi kadın.ne bu böyle... neden susuyorum , neden alttan alıyorum... al bu verdiğin merhametini başına çal... al bu eksik yarattıklarını ,kendin öğret .. ne diye başıma yolluyorsun ki... haaaaaaaaa ne diyeeeee....

bir gece ,sabaha kadar yatakta olmayan adamın
 - yine para eksik ,ödeyemezsem cezaevindeyim serzenişleriyle uyandı.... 
sabaha kadar twitter, facebook oyalanmış, birikmiş gecesini ,kadına patlamaya çalışırken,son günü olduğunu kavrayamadı adam ...ne verdiği kasvetin farkındaydı, ne veremediği mutluluğun ... ne açgözlülüğünün , ne sevginin, ne fedakarlığın.... aslında ne de adamlığın ,,, adam olmanın ... bir evde adam olmanın... ailede bir adam olmanın...!!! yani tüm farkındalıklarına perde inmiş bu adamın akibeti, pek de bilinmeyen değildi...

- el vermekle kol gideceğine dedi kadın ..... git artık... kendi çıkmazına yürü... ve yol bittiğinde dönme ...!!!!!!!! bir gün paran olabilir... ama insanın olmadıkca ne fayda... derdim parasızlığın değil.... senin sensizliğin... ve senin seni bulman bu vakitten sonra çok zor.... sana seninle güzel geçecek yıllar diliyorum ,farkındalığından sonra... gittiğin yerden de yazma.... biz artık merak etmek değil, merak edilen ve özlenerek yaşanan insanlar olmak istiyoruz.... ben  konuşmayacağım... sen seni bir kenara çek ve konuş artık...

( DEVAM EDECEK :))) 

SEVGİLER

HARİKA SAN

NİHAYET EYLÜL GELİR, AĞUSTOSTAN AZ KALANLARLA, GEÇÇEERRR GİDER..

--herşeye şifre koymak,, insanlar arasında ki sonsuz güvensizliğin en güzel kanıtı..... şifre olmasa, aleni olsa herşey, ...
--aynen görüldüğüm gibi yaşanır,yazdığım gibi anlaşılırım.... gerisi, senin ,nasıl gördüğüne ve okuduğuna bağlı..
--yoğurdu üfleme zamanı ... :)
--yuva .... bir hakarettir aynı zamanda.... öyle bi düşündüm de....
--bi bakın hale...... evrensel DÜZEN diye bişi var ..:))
--boktanların hepsine söylemişliğim vardır... en kolay yaptığım şey alışmak....!! alışırım ,tıpkı sende olduğu gibi....gönderme,kalmaya..
--aşk da ekip işidir.... tek başına bi boka benzemez....
--yyaaaa işte böyleeee,, yani bakıcan dalgana....
--sen kimden geçersin, benden geçmeden......
--buna mı soyunmuştun...? giyin madem :)
--#NasibimdeVarsa  düzülmek, neye yarar üzülmek :))) aaahhhaahhaaaaa
--eve girmemi mi bekledin... Mikail?

 --öyle bir keyifteyim ki..... ölüm de , yaşam da kıskanır beni....
--oğlum.. sen.. ben,öğrenci deil, yolcuyum diye çıkmışsın yola.! o sebeple biz işbirliği yapamayız. ne yeteneğim sana uyar, ne yolun bana..
--sevgileri ,zaafa dönüştürüp, tolerans gösterme halimiymiş o?? :)
--gözleri ordayken, ''ben içimden bakmadım ki'' diyen adam modelinden yar mı olurmuş?? :)) ( yan masaya cevaben )
--bağlan ..
--her boşlukta, seni düşünüyor gibi olmuşluklara da özür... fenaymış...
--o bir vakit sonrası, kaç yüzbin gün ki..... bir dakikalık düşüncede.........
--hallerime anlamlar yani işte......
--peri - şan ... perişanlık.. perişan olma, perişan etme... bide önünde perul  olursa.... periye yazık, şanına küfür...
--amacın yoksa , hevesin çabuk geçer...
--kiminin kattıkları olur,,kiminin götürdükleri,, belki de insanı dengede tutan budur....
--nası yapıcazda bu köpek korkusunu yenicez yaaaww ,,hani korktukca da üstüne üstüne gelirya kuduz...
--her türlü durum ve ruh halinde, kendini ve mesuliyetlerini unutmadan , şık ,yaşayabilmek, işçilik ve sindirmişlik isteyen bir sanattır....
--3 harfli ne çok kelime var tek bir insanı anlatan...
--denetimli serbestlik... HALLERİM:)))))))))))))))
--ne hacimli bir yürek bu.... evet kendimi saygıyla seviyorum....
--ateşi yakmadan,benzini dökeceğin yeri iyi bilmen gerek mirim :)) tutuşturma kendini.....
--sadece ellerimde ,dikenli bir vantuz olsaymış.... pek iyi olurmuş..
--acımak hissini,içinizde, orantılı bir biçimde toparladığınızda, doğru kararınız devreye girer....
--lö insanoğlunun frekansını bozan bişi var bende :))))
--ah almayacan bu hayattaaaa.... sağlam basıcan bu hayatttaaa... dımm dımm dıımmmm..... :))
--bide hiçbir sebze yada meyvaya yada hayvana benzetilemeyen reziller var.... ne ilginç de miiiiii:)) insana özgü...
--eski tecrübelerimin ,bana verdiği yetkiye dayanarak... kendimi salak ilan ediyorum :)
--aahhh benim çocukluğumun,küçük adamları.... hepiniz gittiniz ve şehir adamsız kaldı...
--her bir günde, bir an vardır... kapıyı çalması beklenen....
--o küçücük ,yük dolu omuzlarımdan ,usulca öpesim var..
--sıranı bekleme........ sıradan çık...!!!!
--bol keseden atıp,büttüünn tükürdüklerini yalayanlar... allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin.....
--yürek doygun değilse, cep dolu olsa ne fayda...
--bir oohhhh çeksem ,karşıki dağlar yıkılır :)
--boğulmak başkadır,boğdurmak başka... hele ikisi biraradaysa.... temelli başka...
--terane ve dereotu :)))))))
--kendini temsil edemeyenlerin, aşkı yada başkasını temsil etmesi ne mümkün.... namümkün...
--yağmur bile ihanet ettirmiyor kendine... ilk anı ,ilk güzellik kimleyse onunla yağıyor... halaaaa...
--alacak çok birikmişse ,veresiye biter... :)
--hata yapmaya programlı genlerin,isyan sirenleri hiç susmaz....
--sevgilim be, ne uzuunnn zaman geçti,adamlığının üzerinden...kadınlığım üzülerek....
--olur öyle köy kurnazları arada, takılmamak lazım gelir :) mehter marşı çalmalı :))
--güzel yağmurum...... gök gürültüm...azcıkta essen.... neler yazarım sana bir bilsen......
--ne kalabalıktı 80 gün be... odayı sivrisinekler sardı,sel bastı,pas koktu ,kaşıntı tuttu...hhoohhhhhh
--üleynn yatmanın ,yatmak istemenin,uzanmanın ,değmenin ,yanii herşeyin keyfi ayrı bi güzel... hele yağmurlarda..
--akıllı bir satış, yarına zengin uyandırır kimilerini :)))
--eskiden yığılırlardı...şimdi yıkılıyor bunlar :))

 NOT... bazı aşklar 2000 cümleliktir, bazıları 50... ve AŞK hep söyletir sevenleri... :)

 SEVGİLERİMLE

 HARİKA SAN

beceremiyosan bırak, başkası becersin de mi..??? :)

--inkar eden bir erkeğin ''yine mi sen gördün'' hali...müüütthhiişşşşş...
--taktik yanlış abi,kadını sadakat bağlar...
--bugün hızlı bir gün..çok hızlı :))
--son telaşlar bunlar ...
--leylekle aramda bir kan bağı olmalı....:)
--oldu olacak..... ol gitsin beee :)))
--tesadüf olması için, ya tlfnuna cevap vericen , ya dışarıda olucan kızımmm:)))
--başım bana kendisini, ağrıyo, zannettiriyo :)))
--böyle maymun olduğum anlarda, öbür maymuna sarılasım geliyor hep :))
--şimdi çocuk olsak, evcilik oynasak ve birbirimizle ilgili herşeyi, bize anlatsak...:) haydi masanın altına...
--sevdiğin kişilerin ayaklarına bakarken, ayacıklar olarak değişiveriyor kelam :))
--hep gece olsun diye beklerken,, işte şimdi de sabah olması lazım....:)
--tehlikeye çay demle derler... demini ver, alttaki kaynar suyu boşalt bence :)))
--yalancılar sürekli haklıdır ..!! ve yalan attıranlar hayatlarından çıkmalıdır...!!! :)
--her insan çukurdan çıkınca, önünü,güzel görür....
--sana kanadımdan bahsettim; ve dedim ki '' tutun bana ..!''  ..
--arafta ki, öncümdüler... sevdim onları...:)
--kendimcenin, biraz dışında... az uzağında, ama en yakın ruh halindeyim :))
--olduğunu bilmek güzel duygudur... (varlık enerjisi)...:)
--başlasın keyffiiimmmm, hemde rengarenk :)))  oohhhh beeeeeeee
--eyy gönül,, güzel dostum.. iyi ki dinledin beni.... şimdi uç hadi...çırp kanatlarını ve yoruldum deme.....
--önemli olan, hala onları seyretmeyi tercih etmemendir evlat... seçimler hep bizim... kendini al, çirkinlik seyretmekten..
--4 yıl önce yarın, sonunu tahmin edemeyeceğin bir başlangıcın günüydü...  ve artık biliniyor..
--öyle an geldi ki,,, diğerleri, benimle yarışırken, birbirine düştü.... yediler kendilerini, sonra, az kalanlar birbirlerini,, ben kaldım :))
--o,bütün şarkılarda beni dinler sizinle,hep beni okşayacak sizde,becerebildiğince!! siz, sizler değişeceksiniz..!!..o bende kalmış bir kere..
--ne muhteşem bir gün...!!  eskidende öyleydi :)))
--itina yok... özel değil,, her anı bozmasını ne iyi bilir...
--ömründe bir gün doğru duruver,nolur sanki yapmıyver....:)
--saat  :: şöyle zaman geçmek bilmezsin,,, yavaşla  be azıcık,,aaaaaaaa
--masanın üzerini silmeye karar vermek ve yapmak gibi, yüreğinin yayıntılarını toplayıp,atmak... yoruyor insanı pisliğe bakmak...
--''hayata bir kere geldik'' cümlesini herkes kullanır, ama nedense hiç kimse hakkını veremez.....
--güzeldi ve ötesi.... her gün, her şey, herkes... :)
--unut diyen olmadı da, herkes de hatırlanmaz ki bilader ))
--KURTul dedim, KURTlan demedim....!
--kimilerinin kasırgadan haberi yoktur... yayınır dökünürken.... :)
--de ki ; bir şey mideni bozdu.....  karar ,yeniden yemek ve yememek kadar basit :)
--belkiler, tekerrür den başka bir şey değildir....!!!!
--dinlemek marifet değil, anlayamadıktan sonra... ben 10 saat konuşsam ne olacak ? karşı tarafta yaşanmamışlık var ise....
--düzenleyici,doğru zamanı kararlar her daim...   görev biter, kişi gider... öğrenemeyene yenisi, öğrenene güzeli gelir...:)
--tabi ki... susamak gibidir üzüntü de...

sen söylemeden bilmez kimseler...
--niyet; aynı niyetle karşılaştığında dilsizmiş meğer.....
--olumluyu suladığın sürece her şey muhtemeldir....
--sevdim mi ne....
--onun bunun ağzından da olsa ,birleştirdikleri ,buldukları,farklı ve yaratıcı kılıyordu onu..keşke sanat yapsaymış..
--bazı  kişilerin işi gücü boşluk doldurmaca,, kim denk gelirse, fill in the blank yani...:)
--hayat hala ne güzel devam ediyor, fevkaladenin fevkinde....
--ana kraliçe için ,emek veren arıların hikayesine şaşıyorum.... öleceksin lan :))
--eldeki malzeme biter,gönülde laf bitmezkimi sabahı bekler,kimi gün doğsun istemez,alt alta yazsan şiir, yan yana yazınca sitem olur,bilinmez
--mutsuzluğa sebep olan herkes ,mutsuz olmaya mahkumdur......
--ve güzeldir, doyumlu bir geceninin ardından.,,, boşvermek...!! inanmak şöyle dursun s*kt*r etmek......
--ömrümde bir kere, temsiliyetsiz kaldım ve çookk utandım...harbiden çok utandım....
--aşağı tabakanın baktığı, yüksek pencere....
--idare lambasıysam gazımı koy... elektriksem faturanı öde... kendin için yani... yap, gavat..!!


İNCE NOT.... bir ağustos ayında açılan çenem, yıllar sonra bir ağustos ayında kapanır.... ve NOT-RİKA larım yol alır, başka hikayelere,yeni cümlelerle....

SEVGİLER...

HARİKA SAN.....

başkalarının hayatında, kendilerini kaybedenler...

--bazen,hala mı be..!! der ve öyle kalırsın..
--fenomen ile fena-men  :))
--ikiside ölümlü,boşveriverin ..:)
--parayı sev; onu koru :)))))
--bazılarında olur öyle ; üzüntü sürekliliği...
--gelişlerim ansızın, gidişlerim aheste...
--uzaklaştıkça , net görür bazıları..
--ben o'na dokunmayı şiir gibi yaşıyorum kızmayın
tam anlayınca güzel oluyor ,okumak..
o bilir....
--işte böyle bu yaşam; biri yatar, diğeri kalkar...
--günaydın demek için çok geç ve iyi akşamlar demek için çok erken .....  orta da vaziyet :))
--madem yağmur değmiyor saçımıza, biz de rüzgarı geçiririz...
--farzet ki öldüm ben.... değdi mi yani.....
--ben kendimi ölü düşünemiyorum, orda bi usülsüz laf, duruş, kıyafet, hal olur, hortlarım lan ben..:))
--son kahveden sonra, sondan bir önce ki rakı da , okuşmak dileğiyle :)
--bana kimin ruhunu kaçırdıysan, o hayatı yaşat... çelişki olmasın :))
--keşke karikatür çizme yeteneğim olsaymış...
--yarma şeftali de ne demek oluyo ki...
--ruhun pavyona düşerse, hediyeler de olur orta malı...:)
--bazılarına dilemek değil, dilenmek yakışıyo...
--''tam bana göre'' ler ayı... :))
--pek bi sportik oldu bayıllddımm... ben bi deneyip dönücem :)) kavuşmak dileğiyle.....
--yazlık bir kasabanın ,yazlık evinde oturur gibi burada yaşamak... her şey yazlık...
--bir şeyi becerde konuş be abi... hep kafadan atıyosun... ATMA.. :))
--mutluluk güçtür, aciziyeti  yendirir... :)
--kızın herşeyini beyeniyon,, o seni beyenmiyo, niye yalakalık yapıyon, YAPMA :))
--gösterinden bıkanlara, hala gösteri yapıyon, yanlış tepiyo,,, tepikmi istiyon İSTEMEEEE :))))
--O kız BOKTAN adam sevmiyom diyo.... sen hala BOK yapıyon.... YAPMAAA...!!
--madem onla bunla oluyon , beni niye özlüyonda meliyon ..... MELEMEEEE....
--hem engelliyon , hem telefon VE msj bekliyon, hayallerinde bile kendini kandırıyon, sonra  kızıp,ilk arayana cevap veriyon VERMEEE:))
--önümden herkesle geçiyon, sonra bende geleyim istiyon, sapık mı oldun oğluummm  İSTEMEEE....
--yani mirim... bundan sonra üzüntü değil, eğlence olursun sen bana.... dolduk da taşıyoruz işte gülmekten...sende boyuna göre biriyle eğlen..
--ve bazen roller değişir, sinek de ve insan da... kaşındırır ve geçer,sinek...insan da kaşınıp durur....
--hayaller bi derecede halüsinasyonlar.... hheee heeee alışkınız, onlara da heeee be yaaa :)))
--herkes yatınca, sarcak insanda kalmıyor normalde... haklı çocik :))
--#KonuAşkOlursa  ben konuyu kapatırım :))
--hiiiççççç iyi bişi yapmadan, hep kötü bişi yapanları ,artık tınlamaz insanoğlu.... hepsi bu...
--aptal adamlara sorarlar..
-nerden biliyosun
-okudum
-niye bakıyosun madem :))))
- hık mık.....
--''ben  arkadaşlarımdan ,dişi olanlarını hep bana götürür,,odamda  çok severim...'' erkek modeli,, üstün erkek modelidir:))

KOOCAAMMANN SEVGİLER :)

HARİKA SAN

pek bi hooşş TTTT... :)

--bir de sığdırabilme ,alışkanlığımız var ki, bu hepsinden beter.....
--bi kendi halindeler var, bi de başkasının halinde olanlar..
--ayyyy tam göğsüm kabaracaktı,yanlışlıkla kirlerim kabardı :))))
--sevmeyi öğretene kadar yakarım canını... elini çabbuk tut bence :)
--engellemekte sınırın yok madem, engellesene kalbinden....
--ben sende tutuklu kalmadım; seni tutukladım..!!
--biri bana ışığı yak deseye beaaa,, bende içim karardı sanıyorum :))
--ben bi 2leyim,sonra 1den gelirimm :))
--insan kendini kadınlara kullandırtır mı hiç ayol... ne ayıp şey yaptığın :))
--neden daha önce alışmadığına yan babam,dön babam :))
--tekabül ile tekamül gibi...
--1 saat için 23 hattta 47 hatta 71 saati  feda etmemeyi öğretiyor hayat sonunda...
--sabahın akşam üstüsünde görüşmek dileğiyle..... yeniden karar değiştirmezsem tabee :))
--korunan şeyler, az olan şeylerdir..
--ikimizi birden sevenleri de sevmeyelim en iyisi biz :))
--güzel adam seç ,güzel şeyler yapsın, çirkin adam seç ,gör ebeni :)))
--aşktan korktukça üzerime kanat çırpıyor,, heyecan güzel şey doğrusu...
--satsan satılmaz tabiii,, para etmez ki....:)
--bu kancık köpek gibi ,herkese yılışan erkekler var ya; yazıktır onlara ,,su verin azcık :))))
--bir adamın ayakkabılarına bakın,, onlar herşeyi anlatır ...:)
--malum olmuyo,, malumatım oluyo....
--onların sevdiklerinden biri olunuz,, verdiklerinden biri değil..!!! :))
--iki sigarayı bir kahveyle paylaşıp itinayla gidilir,, yaşamak güzel şey doğrusu,layıkı ile...
--aynı hata, aynı kişiye, aynı kişiyle yapılırsa hata değil,, AŞKTIR o AŞŞKKK :)))))))))
--adi olan şey, kötü bişii deil yahuu,kullan at,, ne var bunda ??  :)
--ısrarlı nefret nöbetlerindeyim... şööyylee bir düşündüm de.. edilmeyecek gibi de değil.. vayy bee
--biteni unut dostum,, 3 ü bir arada aşkmı olurmuş,,kim inanır sana... ya sen?? inanıyormusun sana??
--bütün kötü şeyleri,,iyiye döndüren rabbbiiiimmm  çok seviyorum be seni......
--uuzzunn yıllar, üzülmekle geçti günlerim.... bıkmak diye bir huyda varmış, sonrası da vazgeçmek artık.. onu onunkilerle bırakmak  TEK başına
--herkes zaten yaptığını, yapmaya devam etsin..... kimi güzel kimi çirkin...ve pişman olmasın..!!
--#Umarım1Gün   değil 1 sn bile karşılaşmayız...  nefret ettim hallerinden..
--haydi kalk ,göbek at ve uğurla...  hatta beraber oynayın... :)
--insan, sevilmekten bıkmaz, seveni unutmaz,sevmeyeni umursamaz....
--sen koy önlerine... yeeeerrlleerrr,, yeeerrlleeerrrr... ama doyana kadar yeerlleer.
--önüne çıkan her yola ,hemen böle atlarsan....  ahanda bölee pattllaarrssaaannn :)
--küsmek ne şirin kelimeymiş... keşke küsebilsek, yeniden..

SEVGİLERİMLE....

 HARİKA SAN

24 Kasım 2013 Pazar

24 KASIM... SEVGİLİ AMA EKSİK ÖĞRETMENLER GÜNÜ....






evett günleri kutlamayı biliyoruz... bugün de olduğu gibi.. 24 kasım öğretmenler günü... eskiden bu yana kutsal bir meslek dediğimiz, insan yetiştirmeye emek veren öğretmenlerimizin, maddi imkansızlıklar içinde ki yaşamlarıyla kutlama yapmak, ne kadar doğrudur.. bugünlerde, herşeyde olduğu gibi ,eskiler değerli,,, eski öğretmenler,eski öğrenciler, belki eski eğitim sistemi bile... o saygı , o dialog, o sınıf düzeni, o öğrenme isteği... kılık ,kıyafet disiplini.. çevremizi tanıyalım ,hayat bilgisi  dersleri,,hatta 2 zeytinli beslenme çantaları...hem de  organik..!! yerli malı haftası.... bu bereketli toprakların GDO lu gıdaları ile mümkün mü... ithal malları haftası daha doğru.. nerede o eski öğretmenler... onların bir çocuk yetiştirme sorumlulukları... sevgili annemden bilirim,, çocuk esirgemeden gelen ,sınıfında ki öğrencileri ,okuldan sonra eve davet eder, yetersiz kaldıkları derslerde , ikram ve sevgisiyle onlara saatlerce ders verir, sonrada küçük hediyelerle, çalışkanlıklarını desteklercesine ödüllendirirdi.. her dersi oyun haline getirir, kendi imkanlarıyla yaptırdığı araç ve gereçlerle verirdi derslerini.. şimdilerde ders bitsinde ,çıkalım duygusu yoktu eskilerde... daha bir sabırlı ve sorumlulukluydular.. lafım yanlış anlaşılmasın yeni pırıl pırıl öğretmenlerimize laf sokmak değil gayem.. biraz mukayese o kadar, hepsi bu..

aslında eskiden beri, maddi imkanı az olan ailelerin ,evlatlarına seçtirdiği bir kaç meslekten biri öğretmenlik. kısa yoldan eli ekmek tutan genç yetiştirme çabası... ya da üniversite okuyamaz bu ,nasılsa mühendis ,doktor olamaz deyip, çocuğu istemediği bir mesleğe ,fikri sorulmadan kanalize etmek... mesleğini sevmeyen, aslında başka hayalleri olan çocuklar topluluğu bazı meslekler... polislik,astsubaylık,hemşirelik gibi.... dolayısıyla canı gönülden yapılamıyor.. sevgisiz hiç birşeyin olamayacağı gibi.. ücretlerde tatmin edici olmayınca ,uğraşmıyor insanlar eskisi gibi... hak vermemek elde değil.. bunun daha değerli bir hale getirilmesi gerekir diye düşünüyorum. çünkü bilmek ve bunu aktarabilmek farklıdır.. bir öğretmenin çocuk psikolojisi okuması ve bunu anlaması gerekir.. hatipliği, derse hakimiyeti, ses tonu , hatta kılık kıyafeti bile ,saygınlığı için gereklidir. düşünsenize ,öğrenciniz son model jeepi ile derse geliyor, elinde son teknoloji telefonu... siz ise düşük omuzlarınızla, 3 vesait yol kat ederek, bir şey bulup ,sırtınıza geçirdiğiniz kostümünüzle ders veriyorsunuz... kafanızda binbir türlü geçim sıkıntısı... okuma yazma oranı düşük olsa ne olur...... özgüven düşük,ücret düşük... al işte bir okur yazar ve üstelik öğreten bir okur yazar.. eksik bir okur yazar...

o sebeple bu mesleğin daha saygın ,daha üretken hale gelebilmesi için, hasbelkader seçilen değil, tercih edilen olması gerekmiyor mu.. düşünsenize öğretmenlerimizin boğaziçi üniversitesi mezunu olduğunu..!!! hem kendileriyle gurur duyacaklar ki , bu çok önemli duygudur her bir halde.... hemde iyi maaşla işe başlayacaklar.. imkanlar yeterli olduğundan ,hevesle ,güler yüzle çalışacaklar... ve şu anlatabilmek, izah edebilmek, öğretebilmek işi başlı başına bir yetenektir üstelik... önemli bir eğitim gerektirir diye düşünüyorum çünkü her çocuğun algısı bir değil.... öğrenme yeteneği ve süresi bir değil, dikkat vermesi,odaklanması bir değil... say say bitmez işte..

konuyu özetleyebildiğimi düşünüyorum... ve sevgili öğretmenlerimizin bu eksik gününü yeniden kutluyorum..

SEVGİLERİMLE...

HARİKA SAN

4 Kasım 2013 Pazartesi

DAVRANAMAYIŞLI, DAVRANIŞ

KİMİ aşktan yorgun
KİMİ DE hayattan..
KİMİ feryat ediyor
AŞKsız yaşamaktan....

döngüler.. kimi zaman kısır, kimi zaman doğurgan...fikrini 'bence' lerle  değil de, diktelerle söyleyenler..içinde ki alt kültürü, okumuşluklarla bezeyemeyenler.. herkesin ,kendine dair bir doğrusu olduğunu kabul edemeyip,hiç birşeyi beceremediği halde bilgiçlik taslayıp,eleştirenler...  işte.... hayalimde ki DAVRANIŞ BİLİMLERİ okulunun kabaca ders başlıkları.. ana ders ise kendisiyle sevişemeyenler, yenişemeyenler.. çok sevdiğim sözümde olduğu gibi...'için dışınla öpüşmezse, kendinle sevişemezsin' kendini yetiştiremeyenler.... belki de kendine yetişemeyenler...suçluluğu ,içine hapsedip,unutanlar,empatiyi diline dolayıp da ,uygulayamayanlar, bir delik edinip,oradan herkese düşmanca bakan,istem dışı benciller...gönül yoran,hayat zorlayan,kafa bulandıran, özünde ki iyiliği, çookkkkk diplerde unutanlar..geçmişi,geçiremeyenler,AN da yaşamayı,yanlış anlayanlar,toplum içinde tekilleşen,aykırılaşan,hırçınlaşan ve bunu tarz edinip,korku psikolojisi salarak,gard alanlar..bunların herbirini geçmişten edinip,güne taşıyanlar.. ve hep etrafı suçlayanlar.... kendileriyle yüzleşemedikce,cesaret sandıkları ,pervasızlıkları yapıp,özgür ve yürekli göründüklerini sananlar.. bir konu hakkında ki düşünce veya bilgilerini,metozori ve ses  ayarsız , uzatıp,iddia edenler, başka bir fikre ,düşünceye ise kulağını tıkayan,hoşgörüsüzler.. üstelik kendi seçimleri olan bu davranış biçimi ile bir başka beden ve kimlikte karşılaştıklarında tahammül edemeyenler... derin çıkmazlarda ,usulsüzce yol katedenler..kimi zaman ,içinde ki çocuktan bi haber, kimi zaman da o çocuğu hiç büyütemeyen,yakışık almayan yerlerde,masumiyet adı altında, ortalığa salıverenler... asıl zor durumda olanlar ise,bu tür insanlar ile,bir müddet ya da ebediyen yaşamak zorunda olanlar....bir kararları olduğu halde uygulamaya geçemeyenler... bir nevi sindirilmişler... alttan almayı,suskunluk edinmişler,sıkca yutkunmaktan,tiroid edinmişler, sinirlere hakim olayım derken,sinir sistemini kaybetmişler.. iyi olma  ve iyi de kalma hallerini suistimal ettirmişler.. sevgi ve anlayış dolu yüreklerini, bu vaka da heba etmişler..ve diyorum ki....
BAZEN.... SADECE VAZGEÇMEK, İNSANIN KENDİNE YAPTIĞI EN BÜYÜK İYİLİKTİR... SADECE ÖNLERİNİ AÇIK TUTANLAR,İLERLEYEBİLİR...


SEVGİLERİMLE....

HARİKA SAN
iiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii